CHP ne yapmalı?

Toplumcu düşünceye gönül vermiş biri olarak, CHP’yi önemsiyorum. Türkiye’nin, CHP iktidarına gereksinimi var. Bağımsızlık, özgürlükler, cumhuriyet, demokrasi, laiklik; her alanda, yaralanmış durumdadır. Bu yaraları sağaltma olanağına sahip tek parti CHP’dir. Duyguları, aklının yüzyıl önünde giden solculara göre, CHP’nin, AKP’den ayrı bir yanı yoktur. Aklımı, her zaman, duygularımın bir adım önünde tuttuğum için onlar gibi düşünmüyorum. CHP’nin sosyalist bir parti olmadığını bilerek, desteklenmesi gerektiğine inanıyorum.

Son günlerde oynanan çirkin bir oyun, CHP’ye kan kaybettirme çabasının bir ürünüdür. Bu oyunu oynayan kim olursa olsun, bu gerçek değişmeyecektir. Peki, kim olabilir bu çirkin oyunu oynayan? Olasılıkların birkaçını sıralayayım:

1- AKP… En güçlü olasılıklardan biri bu… CHP’nin tırmanışını durdurmaktır amaç. Anayasa değişikliği girişiminde etkili muhalefet yapması, AKP’yi korkutmuştur üstelik. Halkoyuna sunulacak olan değişiklik önerilerinin kabul edilmesi, AKP için yaşamsal değerdedir. Baykal’ın alanlarda olması, büyük bir engeldir bu açıdan. Etkili sesleniş gücüyle halkı etkileyeceği biliniyor. Son günlerde, dindar kesime de seslenen Baykal, ABD-AKP ortak oyununu bozabilir. En azından, halkoylaması süresince, sahneden uzak kalması gerekmektedir. Peki, AKP bu oyunun açığa çıkmasından çekinmiyor mu? Hayır… Çünkü doğrudan işin içine girmemiştir. Kiralık oyuncular kullanmıştır büyük olasılıkla. Belki de bu oyuncular, CHP’nin içindeki işbirlikçilerdir. Suçlunun bulunması, AKP’nin elini daha da güçlendirir bu durumda.

2- CIA ajanları… AKP’nin başarısı, ABD’nin başarısı demektir. Bunun için de CHP’nin erimesi gerekir. Belki teknolojik yardımla yetinmişler, belki de bizzat kendileri kotarmışlardır.

3- Baykal karşıtları… Bu görüntülerin alınması ya da düzenlenmesi, ileri teknoloji gerektirdiğine göre; Baykal karşıtlarının, devlet kurumlarından yardım almadan, böyle bir şeyi düzenlemeleri olanaksız. Çünkü bu teknolojiye, sadece devlet kurumlarının sahip olduğu söyleniyor.

Demek ki her durumda, iktidar partisinin katkısı gerekmektedir.

CHP, en başta; yayımlanan görüntülerin bir kurgu olup olmadığı konusunda kesin bilgiye sahip olmalıdır. Gerçek dışı bir kurgu ise ve bu kanıtlanırsa Baykal’ın yeniden partinin başına geçmesinde bir sakınca yoktur. Hatta görevinin başına dönmesinin yararlı olacağını sanıyorum. Çünkü daha da güçlü bir lider konumuna yükselecektir.

Bu durumda, Baykal’ın koltuğuna oturma güç ve cesaretini hiç kimse gösteremez zaten. Bu güç ve cesareti gösterebilen birini CHP kadroları benimsemez üstelik. Fırsatçı olarak değerlendirileceğinden başarı da sağlayamaz.

Görüntülerin gerçek olduğu belirlenirse Baykal’ın göreve dönmesi, CHP’nin yıkımı olur. Baykal’ı da sevimsizleştirir.

Bu durumda, halkın sevgi ve güvenini kazanmış birinin genel başkan olması kaçınılmazdır. Böyle birisi var mı? Var… Kemal Kılıçdaroğlu… Liderlik yapabilir mi? Yapmak zorunda… Başka bir seçenek yok çünkü. Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olursa Baykal gibi davranmayacaktır. Tüm yetki ve sorumlulukları üzerine almayacaktır. Donanımlı ve etkili bir kadroyla çalışması, izlenecek en doğru yoldur. Bu kadro; lider konumunda olan Kılıçdaroğlu’na, son derece saygılı davranmalı. Baykal’ın gölgesini üzerlerinden atmalıdırlar. Aynı zamanda, Baykal’ın muhaliflerinin gölgesine de sığınmamalıdırlar. Özgür ve demokratik bir yapı oluştururken, başıboşluğa da olanak tanımamalıdırlar. Yani dengeyi iyi kurmalıdırlar.

Genel başkan bir başkası da olsa aynı yöntem geçerlidir. Soldaki bir lider, gücünü kadrosundan almalıdır. Bireysel güç, zor zamanlarda güçsüzlüğün kaynağı olur çünkü. Ortak akıl, ortak güç; doğru kararların alınmasını ve başarının kalıcılığını sağlar.

Baykal yok mu sayılmalı? Yerinde olsam etkin siyaseti bırakırım. Ama Baykal’ın bunu yapacağını sanmam. Bu durumda, kendisini onurlandıracak bir görev verilebilir. Sadece Baykal’a değil, partiye bağlı kalarak, uzun yıllar hizmet etmiş olanlara da…

Parti bünyesinde bir “Onur Kurulu” oluşturulabilir. Kurul üyeleri, kendi aralarında iş bölümü yaparlar. Kurulun yönetimi, parti meclisinin oylarıyla seçilir. Bu kurul, zaman zaman, önerilerini bir raporla, parti yönetimine sunar. Parti yönetimi, gerek duyduğunda, kuruldan görüş isteyebilir.

CHP’nin yol haritası bu olmalı bence. Ya sizce?..

Haydar Bibinoğlu