- Kategori
- İlişkiler
Çiçekli elbisesini giymiş, atlamış yarlardan
Bir kadın cesedi vurmuş kıyıya
Dört gündür kayıpmış, gökte ararken denizde buldular işte......
Çiçekli bir elbise giymiş, sırt üstü yatırdılar sonrada büyük bir torbanın içine koydular..
Kocası geldi.
Gözleri yumruk kadar olmuş ağlamaktan
Titreyen elleri ile bir sigara yaktı, kadına baktı, yığıldı kaldı oracığa... Acıdık!
Ben de anlatanların yalancısıyım.
En son yemek yüzünden kavga etmişler... Kuru fasulyeyi beğenmemiş adam, “elinin ayarı yok” demiş. Kalkmış masadan...
Kadının gücüne gitmiş, çiçekli elbisesini giymiş, atlamış yarlardan...
Öncesi de vardır bu işin ama konuşulmaz..
Pek severiz bardağı taşıran son damlayı konuşmayı, olup biten her şeyi o damlaya bağlamayı..
Çerkezköy’de bir Naim amcam var, kulakları çınlasın ne zamandır görüşmüyoruz..
Davetiye götürdüğümde, çekti beni kenara çay söyledi, “ karın dünyanın en kötü yemeğini bile yapsa, tabağındaki sonuna kadar ye, beğenmedim deme” diye tembihledi...
O zaman ne demek istediğini tam olarak anlayamamıştım... Gençlik!