- Kategori
- Siyaset
Cihan Kırmızıgül Davası, Mehmet Ağar Davası! Düzenin Adalet Sistemine Dair İki Güzel Örnek…
- Cihan Kırmızıgül! Galatasaray Üniversitesi öğrencisi… Kâğıthane’de otobüs durağında beklerken, başında puşi olduğu gerekçesiyle, kolluk güçlerinin dikkatini çekiyor… Şüpheli sıfatıyla gözaltına alınıyor ve sonrası malumunuz…
- En nihayetinde puşiyi Kürtler takmaktadır ve Kürt olmak aynı zamanda potansiyel suçlu muamelesi görmek için yeterli bir nedendir… Kolluk güçleri böyle düşünmektedir de, ülkenin bürokratik eliti farklı mı düşünmektedir? Pek tabii ki hayır… Savcılık makamı da puşi takmayı suç delili sayabilecek kadar izandan yoksun bir tavırla, henüz daha üniversite öğrencisi olan bir genci aylarca tutuklu yargıladı. Dile kolay, 25 ay boyunca tutuklu yargılanıyor bir üniversite öğrencisi genç…
- Cihan Kırmızıgül davasının en dikkat çekici yanı, bu ülkedeki adalet sisteminin ne denli ideolojik bir zemine oturduğunu, her yargı mensubunun kendi ideolojik meşrebine göre nasıl da karar verme noktasında olduğunu gözlerimizin önüne bir kez daha sermekte.
- Savcının birisi Cihan Kırmızıgül hakkında beraat isterken, bir başka savcı Cihan Kırmızıgül hakkında 45 yıl hapis cezası isteminde bulunuyor.
- En nihayetinde Cihan Kırmızıgül’ü, ülkemizin, devletimizin ve milletimizin yüce yargısı, 11 yıl 3 ay hapse mahkûm etti.
- Başka laf etmeye gerek var mı?
- Dönelim Mehmet Ağar vakıasına…
- Mehmet Ağar malumunuz… Namı hakkında detaylara gerek yok… Memleketimizin medar-ı iftiharı bir geçmiş zaman bakanı…
- Susurluk denen davada 5 yıl hapis cezası alıyor Mehmet Ağar ama cürümleri sadece Susurluk denen davadan ibaret değil. Her ne kadar Mehmet Ağar 5 yıl ceza alıyor olsa da, hepi topu şunun şurasında bunun yarısı civarında hapis yatacak ve sonra… Yeni yaşama dair yelken açmalar…
- Mehmet Ağar’ın kamuoyu nezdinde bilinen cürümlerini sıralarsak…
- İstanbul Emniyet Müdürüyken ölüm timleri kurmak… O ölüm timlerinde aktif görev almış olan Ayhan Çarkın bahsetmektedir mevzuudan… İlke elden hem de… Hem de bizzat ölüm timi içerisinde çektiği tetikleri örnekleyerek konuya açıklık getirmektedir Ayhan Çarkın… Ve dahası yapılan ev baskınları ve öldürülen yüzlerce insan… Kontrgerilla denen yapının merkezi noktasında yer almak… Derin devlet denen, Derin devlet ne ola ki? Yoksa devletin ta kendisi olmasın… Yani demem o ki Mehmet Ağar, derin devlet denen yapının ki ben ona başka şeyler demekteyim, bizatihi gözetim ve denetimleri altında uyuşturucu ve kara para operasyonlarını yürütmek… Hizbullah operasyonlarının soruşturulmasını engellemek… Binlerce faili meçhul cinayet…
- Sonuç 5 yıl hapis…
- Ve Mehmet Ağar şöyle diyor, “Bakan aradı, artık devletin güvenli kollarındasın dedi. Uygun bir cezaevi bulduklarında derhal gidip teslim olacağım”.
- Ailesinin ikâmet alanına yakın bir yer olan Aydın’da bir cezaevi bulunuyor Mehmet Ağar’a ve Mehmet Ağar gidip teslim oluyor. Kendisini devletin şevkatli kollarına bırakıyor. Mehmet Ağar cezaevine girmeden önce kapının ağzında “Emir verdiler, yaptık” demişti. Güler misin, ağlar mısın, kriz mi geçirirsin bilmem ama… Manzara budur… Bu manzaraya “Yüce Türk Adaleti” derler.
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..