Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Necip Köni - Adana / TR

http://blog.milliyet.com.tr/necipkoni

22 Temmuz '11

 
Kategori
Anılar
 

Çikolata ve anılarım

Çikolata ve anılarım
 

**Çikolata çikita, çiki çiki çikita**


Merhabalar...

Sevgili arkadaşlar ve dostlar,

Ben ve kardeşim hatırlayabildiğim kadarı ile 5-6 yaşlarında evde nerede çikolata bulsak, aç veya tok hiç farketmeden hemen acele olarak midelerimize bayram yaptırırdık. Ah ne güzeldi o rüya gibi geçen günler. :-) Evin içinde adeta çikolata avına çıkardık beraberce. Bunu bilen annemizde, bizlerden malı adeta yangından mal kaçırırcasına çikolata kutularını bizlerin hiç tahmin edemiyeceği deliklere adeta cımbızla yerleştirirdi be mübarek kadıncağız. Hele hele çikolata kutularının ve ambalajlarınında bir albenisi olurdu hani. :-)



Fakat zavallı kadıncağız ne yapsın, bizim gibi iki çikolata canavarına alınacak tedbirde bu olmalıydı herhalde. Bir gün annemiz yine ertesi gün yapacağı kabul gününde misafirlere ikram etmek için, üç, dört cins çikolata paketlerini çarşıdan alıp, eve getirdiğinde biz çikolata casusları, hemen paketleri sakladığı yerleri gizlice tesbit edip, hemen alel acele mesaiye başlıyarak, tabiri caizse dibine darı ekinceye kadar aç gözlü olarak bitirdik çikolataları. Eyvah kadının yarın misafirlere ikram edeceği çikolatayı kuşlar alıp götürmüş. Korkudan bunu söyliyelim mi? Söylemiyelim mi? diye düşünürken bir saat içinde ben ve kardeşim çok çok af buyrunuz beraberce altdan ve üstden sizlerden uzak olsun misali ile mide fesadı ve çok acele en yakın doktorun muayenehanesine ve ikimizin koluna çok acele serum takıldığını hayal mayal hatırlıyorum şimdilerde.


Peki sonu ne mi oldu? diye sorar gibisiniz öyle değil mi? Evet neticede rahmetli babam ikimizide annemin elinden zor kurtardı. Fakat çikolatanın üzerinede bir kaç tokatda doğrusu o zaman çok tatlı gelmişti.



Evet kardeşimle birlikte o zamanın Dünya'daki nerdeyse her türlü çikolatanın tadına bakmak nasip olmuştu.. ( 1956-1957 ) İyiki de o zamanlarda doya doya yemişim bu cazibe lezzet dolu çikolataları. :-) Şimdi ise malaesef 3- yıldır şeker yani diyabetik hastasıyım. Değil çikolata yemek yanından bile korkudan geçemiyorum doğrusu. :-( Onlar bana, ben ise onlara bakıp birbirimize gülüp öpücük yolluyoruz. :-)



Zaman geçti, evlendim çoluk çocuğa kavuşdukatan sonrada bu çikolata sempatizanlığına devam ettim zevkle. Hatta bir Londra seyahatımda eşimle birlikte "Ender Çikolataları" nın sahiplerinden sevgili Sn. Handan KİTAPÇI hanımefendiyle tanışıp, ahbap olunca, bizleri o kadar çok sevmişki Türkiye'ye dönünce bizlere büyük kocaman bir koli içinde her türlü çikolatanın olduğu sürpizi oldu. Büyük bir paketi kargo ile kapımızın önünde görünce o kadar mutlu ve bahtiyar olmuştum ki nerdeyse eski çikolata canavarı gibi çocukların sevinçlerinden hiç bir farkı yoktu sevincimin sanki. :-)

Sevgili Sn. Handan KİTAPÇI hanımefendinin çikolata hakkındaki verdiği bilgiler dahilinde çikolatanın künyesini isterseniz gelin hep beraberce birlikte okuyalım. Ne dersiniz?



ÇİKOLATA-Genel

Beyaz, sütlü ve siyah (Bitter) çikolata

İspanyollar 16. yüzyılın başında Meksika’nın işgali sırasında kakaoyu öğrendiler. Yerli halk Aztekler için, kakao çekirdeği kutsaldı ve kakao ağacına, tanrının yiyeceği ‘’theobroma’’ adının verilmesi bu yüzdendi.


Kakao çekirdekleri kavrulur, dövülür ve sonra suyla karıştırılıp içilirdi. İspanyollar ülkelerine döndükten sonra bu içecek tüm Avrupa’ya yayıldı. 1700’lerde bal ya da şeker eklenen kakao içeceği artık iyice biliniyordu.

Zamanın önemli devletleri kakao ağacını Afrika ve Asya’ya ihraç ettiler. Kakaonun üretim, tüketim ve ticareti sürekli arttı. Bununla beraber en hızlı yayılma, Hollandalı Van Houten’in 1828’den sonra kakaodan yağın büyük bölümünü ayırmak için bir yöntem keşfetmesiyle oldu. Bu, kakao yağıydı. Bundan sonra çikolata sanayi daha da gelişti, dünyaya dağıldı.

Çikolata, bileşim farklılıklarına göre;

* Sütsüz (bitter)
* Sütlü
* Beyaz
* Çeşnili
* Dolgulu

olmak üzere beş tipe ayrılır.


ÇİKOLATA- Üretimi

Kakao çekirdeği, kakao ağacında (Theobrama) ucu sivrilmiş küçük kavun görünümünde kakao zarfları içinde bulunur. Öncelikle çekirdekler tohum zarfından kurutulup çıkarılarak fermentasyona uğramaları sağlanır. Bu aşamadan sonra kavrulur ve ince zar kabuğundan arındırılır.Kakao değirmenlerinde likör haline getirilir. Bu noktadan sonra presleme yöntemi ile kakao yağı elde edilir. Kakao kitlesinin şeker ve diğer lezzet öğeleri (süttozu, vanilya, vesaire) ile karıştırılıp, inceltilip homojen hale getirilerek çikolata imal edilir.



Afiyetler olsun efendim. Fakat kilolara dikkat..! Benim gibi diyabetik olanlara ise göz sefası.. :-(

Sizlere sonsuz sevgiler, selamlar ve saygılar sunarım.

NECİP KÖNİ - ADANA / TR

ein Bild 

 
Toplam blog
: 298
: 8548
Kayıt tarihi
: 07.06.07
 
 

Necip KÖNİ - İnşaat Mühendisi olup, güzel sanatlar onun bir hobisidir. Resim yapmak (karakalem çalış..