Çıkrık benim tel benim kahyam mıdır el benim

İstanbul'da direnen göstericileri kastederek polise;
"Nasıl sabrediyorlar anlamıyorum" dedi.

Güneydoğu'da TOMA yakan, yol kesen, kimlik soran, haraç alan eşkiyayı sessizce izleyen polise;
"Nasıl sabrediyorlar anlamıyorum" diyemedi.  

Yüzlerini gizleyerek eylem yapan göstericilere;
"Neden yüzünü gizliyorsun, neden polise molotof atıyorsun, sen bu sokakları karıştırmak mı istiyorsun?" dedi.

Göstericilere müdahale eden polise;
"Neden gaz maskesi takıyorsun, neden yakın mesafeden hedef gözeterek gaz fişeği atıyorsun, neden gerçek mermi kullanıyorsun, sen bu sokakları karıştrmak mı istiyorsun?" diyemedi.

O kadar gözü kara ve cesurdu ki;
"Biz bu yola kefen giyerek çıktık, kefennn" dedi.
Koruma ordusu olmadan vatandaşların arasında bir kez olsun gezemedi.

Pensilvanya kırsalındaki malûm yapılaşmayı kastederek;
"İnlerine gireceğiz inlerine..." dedi.
O mağararaların tek sakinini bu topraklara getirmedi.

Soma faciasını kastederek;
"Ölmek madenciliğin fıtratında var" dedi.
Bu olaylardan sorumlu bakanlarına;
"İstifa etmek dürüst siyasetçinin kitabında var" diyemedi.

Kendisini diktatörlükle suçlayanlara;
"Ben diktatör olsam sen sokağa çıkamazdın" dedi.
31 Mayıs 2014'de İstanbul'u öyle bir polis ordusu abluka altına aldı ki vatandaş gerçekten sokağa çıkmakta güçlük çekti.

***

Günün anlam ve önemine binaen;
http://www.zapkolik.com/video/ibrahim-erkal-cikrik-benim-504494