Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '10

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Çin mallarının zararları ve Milli Siyaset Belgesi

Çin mallarının zararları ve Milli Siyaset Belgesi
 

Milli Siyaset Belgesi haber başlığı


Şimdiye kadar Milli Siyaset Belgesinin 'Devleti oluşturan temel mantıka ve kurumlara ilişkin' bir gizli belge olduğunu bilirdik.

Ve sonunda Çin mallarının zararları (endistriyel malları üretim şartlarının ve fiyatının doğurduğu sakıncalar da) Milli Siyaset Belgesine girmiş oldu. Çin'in bu belgeye girmiş olmasının nedeni haksız rekabet doğuran üretim şartlarına Türkiye'de ilgili kurumların bu konudaki duyarsızlığı olsa gerek.

Çin'in ithalatını bir büyük firma gibi tek elden yaptığı bu nedenle büyük miktar alımlarda akıl almaz indirimler edindiği bilinmektedir. Hatta Kardemir müşterisi olan bir sanayici Kardemir'in bize fatura ettiği hammadde fiyatına Çİn Türkiye'ye işlenmiş ürün satıyor derdini dinlemiştim. Geçmişte uzman olarak davet edildiğim firmalardan Çin rekabetine yenilmekte olanlara ayıp olmasın diye (çözümsüz yerine) uzmanlığımızın dışında kalmaktadır diyorduk.

Komünist rejim için 40 yılda oluşturulan çok disiplinli altyapıyı kapitalist üretim tarzı için kullanmaya başlayan 1, 5 milyar nüfuslu Çin; ucuz hamadde, ucuz enerji, kuralsız (köle tarzında) istihdam, kyoto anlaşmasını red eden tavrı ile üretimde dünyaya meydan okumaktadır.

Bu durum Tükiye'yi iki açıdan ilgilendirmektedir. Birincisi Çin ithalatının öldürdüğü üretim işletmelerinin istihdam, vergi ve döviz kaybıyla ekonomiye verdiği zarar. İkincisi uluslararası pazarlarda Türkiye'nin ihracatçı firmalarının karşılaştığı aşırı rekabet şartlarının kaybettirdiği pazarlarda kaybolan döviz, istihdam ve vergilerdir.

Özetle; Çin Türkiye'ye çok önemli miktarda döviz, istihdam ve vergi kaybı oluştururken devletin kurumları da bunu garip bir şekilde seyrettiğinden bu durumun öneminin vurgulaması için Milli Siyaset Belgesine alarak vurgulanma zorunluluğunu hissetmiştir.

Bu satten sonra; Merkez Bankasının döviz kurunu, Maliye Bakanlığının vergileri, Sosyal Güvenlik Bakanlığının istihdamın kamu yükünü, Enerji Bakanlığının enerji politikasını ve fiyatlarını, Dış Ticaret Bakanlığının İhracat teşvik politikasını ve ilgili her kurumun kendine düşen paya ilişkin gerekenleri yapmak zorunluluğu doğmuştur ve tabii vatandaşlarında önce iç üretim mallarını tercihini düşünmeleri gerekmektedir.

Tabi ki bu durumun temeli öncelikle döviz kuruna (faiz-kur politikasıan) dayanıyorsa, bu aynı zamanda diğer ülkelerden de hakkedilmeyen aşırı tüketim ve nerji ithalatı ve aşırı seyahat ile aynı olumsuzların artışına şiddetlenmesine neden olmaktadır.

Özetle; Merkez Bankası, Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik bakanlığının ÇİN'İ Nazım'ın dediği gibi "ben bir ceviz ağacıyım, ne sen bunun farkındasın, ne de polis bunun farkında" dizesine benzer durumda seyrederken ucuz ucuz mallar geliyor denilen Çin, Türkiye ekonomisi için en büyük tehlikedir ancak bu tehlikeyi canavara dönüştürende T.C nin yukarıda vurguladığımız kurumlarıdır.

Ve özellikle istihdam şartları nedenilye dünya Çin mallarını protesto etmelidir. 

 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..