Cinayet sanığı Bush!

Halen dünyanın en güçlü kişilerinden biri olan Amerikan Başkanı George W. Bush’u, acaba pek de parlak olmayacak bir gelecek mi bekliyor?

Bu soruyu sormamızın nedeni, eski Los Angeles savcısı Vincent Bugliosi! Kendisi şu anda emekli ve satış rekorları kıran birçok hukuk kitabının yazarı. Ayrıca ülkesinde çok tanınmış ve sayılan bir kişi.

Bugliosi görevde kaldığı sürede 100 civarında ağır ceza davası yürütmüş başarılı bir savcı. Bu davaların 21 tanesi cinayet davası. Bugliosi cinayet davalarının hepsini kazanmış. Bunların içinde en meşhur olanı ise Charles Manson’u mahkum ettirdiği dava. Okurlar arasında, Charles Manson’un liderliğini yaptığı bir çete tarafından öldürülmüs olan Hollywood yıldızı Sharon Tate’i hatırlayanlar çikacaktir. Sharon Tate’i hatırlayanlar, genç ve güzel yıldızın, öldürüldügü zaman, ünlü rejisör Roman Polanski ile evli ve onun çocuguna hamile olduğunu da anımsayacaklardır.

İşte bu Vincent Bugliosi bu günlerde ABD’de ve Avrupa’da satılmakta olan ve büyük ilgi gören “The Prosecution of George W.Bush for Murder” (George W.Bush’a cinayet suçu ithamı) adlı kitabında, Amerikan başkanının neden katil olarak yargılanması gerektiğini anlatıyor. Aşağıdaki satırlar, bu kitaptan küçük bir bölüm:

“Bush 2007 yılının Aralık ayında, Beyaz Saray’daki bir basın toplantısında şöyle söylüyor: “Ben kendimi oldukça iyi hissediyorum. Hayatımdan tamamen memnunum.” Kendisi, hemen bütün medeni dünyayı Amerika’ya karşi ayağa kaldıran kişidir. Şahsı ülkemize bir Billion dolara patladı. Bunun sonu hala görünmüyor. Irak’ı kelimenin tam anlamıyla mahvetti ve en önemlisi kendisi 4000 Amerikalı askerin ölümünden doğrudan sorumludur. Ayrıca, aralarında en korkunç şekilde ölmüs olan kadınlar, çocuklar, bebeklerin bulunduğu yüzbinden fazla Irak’lı savaş kurbanından sorumludur. Ama o diyor ki, hayatından memnunmuş! Bu inanılmaz bir şey! İnsan bunun karşisında söyleyecek söz bulamıyor. Suçu, benim inandığım gibi, doğrudan cinayet olmasa bile, suçu trajik bir hata yüzünden halkını savaşa sürüklemek olmuş olsa bile, bu kadar çok acı ve ölüme sebep olmuş birisi, nasıl hayatından memnun olabilir? Biz, evlilik dışı ilişkisini saklamaya çalismis bir başkanı yargılamış isek, bir başka başkan, ülkesini yalan üzerine kurulu gerekçelerle savaşa sürüklemiş ise, ne yapmalıyız?”

Bugliosi, Başkan Bush’un ne sebepten cinayet suçuyla yargılanması gerektiğini açıklarken, en fazla , savaş sebebi olarak ortaya sürdüğü gerekçenin, bir yalan olduğu üzerinde duruyor. Bu yalan da, Irak’ın kitle imha silahları bulundurduğu iddiası idi. Bu iddianın Bush ve Powel tarafından dünya kamu oyuna açıklanışı, herkesin hafızasında hala tazeliğini korumakta olan bir olgudur hiç şüphesiz. Amerika’nın, dünyanın gözleri önünde Irak’ı istila edişinden sonra, Irak’da böyle silahların izine bile rastlanmamış olması da.

İş bu kadarla da kalmıyor. Bugliosi ile ayni fikirde olan başkalarından da destek var bu konuda. Destek verenlerden biri de Avukat Charlotte Dennett. Bayan Dennett sırf bu davayı açabilmek için, Vermont Eyaletinden Adalet Bakanlığına adaylığını koyuyor. Seçim kampanyasını, seçildiği takdirde bu davayı açacağı vaadi üzerine kuruyor. Dennett bu atılımı ile kendi kariyerini tehlikeye attığını söylüyor ama birilerinin, cesaretle bu işe el atması gerektiği için bunu yaptığını da ilave ediyor.

Amerikan kanunlarına göre, Başkan Bush’un cinayet suçuyla yargılanması için yürütülecek bir davanın, bu suçun mağdurlarının bulunduğu bir eyalette açılması gerekiyormuş. Vermont eyaleti, Irak’da hayatını kaybeden Amerikalı askerlerin birçoğunun memleketi. Dennett de bu yüzden burada seçime giriyor. Seçilme şansının yüksek olduğu söyleniyor.

Amerika ilginç bir ülke.

Bu ülkeden bir Bush çiktigi gibi, bir Bugliosi ve bir Dennett de çikabiliyor.

Bu insanlar eğer düşündüklerini başarıp, George W.Bush’u cinayet sanığı sandalyesine oturtabilirlerse, dünya yüzünde yeni bir ilk’e daha imza atmış olacak Amerikalılar. Başkanlarını cinayetten yargılayan ilk ülke olacaklar.

Başkanlarını öldüren ülke olmak ünvanına, zaten birkaç defa sahiptiler.

Amerikan başkanlık koltuğunun çok yakında el değiştireceği ve artık dünyanın en güçlü kişilerinden olmak özelliginin, Bush’u terkedeceği de düşünülürse, neden olmasın?

George W.Bush, böyle bir davada masumiyetini ispat ederek paçasını kurtarabilir mi, böyle bir davanın sonucu ne olur, bilinmez ama, şayet bu dava gerçekleştrilebilirse, bunun çok enteresan bir süreç olacağı ve tüm dünyanın ilgisini kendisine kilitleyeceği şimdiden kesin.