Cinsel isteksizlik ve bazı çözüm önerileri

İnsanlar birbirlerinden farklı derecelerde cinsel istek gösterebilirler. Bazı insanların cinsel istek ve kapasiteleri çok yüksek iken bazılarının hayatında ise cinselliğe daha az istek ve yer olduğu görülmektedir. Doğuştan her insan aynı olmadığı gibi cinsellikleri de farklılık göstermektedir. Kişilerin yetişme tarzı, yetiştikleri ortam, toplum baskısı, bilgisizlik, yanlış yetiştirilme ve dinsel korkular kişilerin cinsel performanslarını etkilemektedir.

Günümüzde cinsel sorunların(isteksizlik, iktidarsızlık) diğer sebepleri de evlilikte yaşanılan geçimsizlik, günlük yaşanılan ağır stres, monotonluk, bilinç altına yerleşen olumsuz düşünceler, depresyon ve herhangi sağlık nedeniyle (kalp, böbrek, diabet vb hastalık) alınan ilaçların yan etkileri olabilir. İlk defa cinsel ilişkiye girecek olanlarda da ise şiddetli heyecan ve korku oluşabilir.

Ayrıca obezite oranında yüksek kilolar, alkol ya da sigara bağımlılığı gibi, günümüzün bağımlılığı olan bilgisayar(PC oyunları, MSN, Facebook, Hİ5 vb) bağımlılıkları da performans düşüren etmenler arasına girmiştir.

Cinsel isteğin artması ve azalması cinsiyete göre ve insanın yaşına göre de değişir. Belli bir yaşa kadar sorunun nedeni daha çok kadınlardaymış gibi gözükse de otuzlarınından sonra bünyelerindeki libido( cinsel içgüdü belirtilerini gösteren yaşam gücünün tümü) artarken, erkeklerin otuzbeş-kırklarından sonra libido enzimleri azalır.

Hayat ilginç bir döngü yaşatır insana. Sahneye ilk önce, erkekler çıkar. Libido fazlalığından komik yaşam örnekleri yaşar ve yaşatırlar. Sonraları ise sırayı, başlarda erkekleri anlamakta zorlanan kadınlar alır.

Peki ne yapalım da bu yemek yemek kadar önemli olan ihtiyacımızı sağlıklı bir seviyede devam ettirelim. Problemin çözümü için o kadar çok seçeneğimiz var ki; ürologlar, terapistler, bitkisel ilaçlar, doğal bitkiler... Benzin istasyonlarında ya da seyyar satıcılarda bile afrodizyak sağlayan bu tür bitkisel ilaçlar satılıyor artık. Demek ki talep çok yoğun!

Sadece bitkisel ilaçlar değil, ürologlar ve terapisler de bu günlerde bayağı revaçta. İşte size özellikle uzun süren birliktelikler için uzmanların yaptığı bir kaç tavsiyesiye:

*Bir süre(bir kaç hafta) cinsel perhize girin. Eşinize karşı ilginiz ve alakanız farklılaşacaktır.

*Birbirinize küçük süprizler yapın (hediye almak gibi ya da dışarıya yemeğe çıkmak gibi)

*Çözemediğiniz birden fazla problemler için terapisten ya da ilaçlardan (ürolog problemi varsa) destek alın.

*Kendinizi, eşinizi sevin ve ilişkinize zaman ayırın. Zaman ayırılan bir ilişkide her fırsatta eşinize dokunmak, gözlerin içine bakarak güzel sözler söylemek (bıkmadan her gün bir kaç defa seni seviyorum demek gibi) ve anlayışlı olmak ahenk ve uyumu getirir.

*Zaman zaman fantazilerden destek alın.

*Birbirlerine karşı sert, inatcı, kuralcı ve sabırsız olmaktan çok, empatik, esnek ve düşünceli olun.

*Hayal kırıklığına uğramamak ve sağlığınıza dikkat etmek için önünüze çıkan her bitkisel ilacı almayın.

Son olarak bu ve buna benzer bütün önerileri çöpe atın. İlk önce karşılıklı iletişimle, konuşarak anlaşmak gerekir. Sorun ne olursa olsun eşler birbirlerini seviyor ve kaybetmek istemiyorsa eğer, tek taraflı isteksizlikler karşısında birbirlerine karşı anlayışlı olurlar. Zorlama ve diretme varsa ilişkiyi götürmeye çalışmanın da bir anlamı yok.

Her insanın olduğu gibi her ilişkinin de yazgısı vardır. Siz ne yaparsanız yapın değiştiremezsiniz. Zaten böyle dediğimiz içinde şimdiyi yaşamıyor muyuz? Önce bilincimizi ve yanlış inancımızı değiştirmeliyiz ki biraz ilahi kudret, biraz kendimiz, biraz eşimiz, biraz da hayallerimiz bize yardım etsin ve yanlış giden birşeyler zaman içinde düzelsin.

Yararlanılan kaynak; http://www.kesfetkendini.com