Çırp kanatlarını

Dünyada olan biten her şeye şaşırıp bu kadar kötülük nasıl artar diye hayret etmeyi bırakalım. Ne ekersek onu biçeriz. Öyle bir çağdayız ki bir insanı ruhen etkilemek için yoğun bir  bilinç altı bombardımanı içindeyiz. 

 

İnsanlar bilerek ve isteyerek programlanabiliyor. Kendisini sorgulamayı bırakıp bu nehrin sularına bırakanlar karanlık bir okyonusa çekiliyorlar. Kurtulmaya çalışan bir kaç insan kendisini kurtarma derdinde. Nehri temizleme çabaları ise uzun bir program ve işin ehli insanları gerektiriyor.

 

Televizyon denen uyuşturucu da izlediğimiz bir tane iyiye yönelten, eğitim veren, ruh sağlığına zarar vermeyen bir şey yok. Tek tük varsa da uzun soluklu değil. 

 

Sinemalar tam bir karanlık, umutsuz, sevgi yerine şiddeti kutsayan, insanların ruh sağlığına incir tanesi kadar katkısı olmayan filmler. Bunu genelleme ile böyle söylüyorum. % 1 İN % 99a savaşı bu. 

 

Varsıl ülkeler fakirliği yok etmeyi projeler üretmek yerine o halkı başka halkları yok etme üzerine sahte savaşlar ve terörde kullanıyorlar. Ama dünya bir ev ise küçücük bir odada yaktığınız yangın eninde sonunda sizi de saracaktır.

 

Artık bu Dünya'da tek başına refah diye bir şey yok. iyi olmak yerine anlaşmalar yapmak yerine kötülüğü besleyen anlaşmalar yapılıyor. Kurnazlık, kim kimi görünmeyen savaşlarda yenerse başarılı oldum sanıyor. Oysa cennet de cehennem de insanların hayalleri ile şekilleniyor. 

 

Bence bir insana verilebilecek en kötü hasar hayallerinin ve düşüncelerinin güzellikten yoksun vahşetle, ölümle, kanla beslenmesidir. Binlerce hayal gelecek için bir bilgisayar programı gibidir. 

 

Genç beyinleri nasıl kirletirseniz gelecekte onun bin katı, hatta milyon katı kirli olacaktır. Bu kadar Dünya Ülkesinin Dünya Liderleri Ruhsal aydınlanmaya ulaşmamışsa Dünya için güzel öngörüler ve çalışmalar yapamaz. 

 

Gelecek genç beyinlerin ruhsal olarak doyurulması ile olur. Artık yanı başında ölen birisinin haksızca öldürülmesine tepki veremez duruma geldiğinde, kanıksadığında hayatın doğasının karanlıklardan, haksızlıklardan oluşmasını doğal karşıladığında aslında herkes kendi ölüm fermanını imzalamıştır.A ynı prototip sadece beslenen ve kolayca her yaşam şekline uyum sağlayıp köleleşmesine rağmen ses çıkarmayan o insan yığınları hayvanlarda bile olmayan acıma, şefkat, doğayı koruma, erdemli insan olma özelliklerini kaybedecek bunun korkunç zararını farkedip geri döndürmeye bile çalışsanız binlerce yıl sürecek ıslah çalışması yapmanızı gerektirecektir.

 

1. Bİlinç Doğayı koruma olmalıdır.,

Doğayı korumadığınızda en önemli  kirlenme bedende başlayacaktır. Kanser ve beynin doğru çalışamaması sonucu insanlar ruhsal hastalıkların pençesinde kıvranacaktır. Sağıklı düşünemeyecektir. (GDO, İÇME SULARININ, DENİZLERİN, TOPRAĞIN ATIKLARLA, ORMANLARIN, CANLI ÇEŞİTLİLİĞİN YOK EDİLMESİ v.s)

 

2. Elektronik Kirlenme tüm elektonik cihazlarla belki beyni beyni bile etkileyecek hem radyasyon hem de kötülüğe yönelten yayınlar bu şekilde çalışacaktır.

 

3. Kötü bilgiyle kirletme ,

 

4.Hayal gücünün farkında olamama hali de kötülerin eseridir.

 

5. Bunu koruması gereken tüm bilim adamları korkutulup susturulacak, Beyinsiz tüm yöneticiler halkın zararına tüm yasaları, çıkarırken konuşması gereken, savunması gereken insanlar bir şekilde azaltılacaktır. Son bir kişi kalana kadar bu yok edici savaş sürecektir.

 

EN ÖNEMLİ KÖTÜLÜK bu kötülüklerin farkında olan insanların örgütlenip karşı koyamayacak hale getirilmesidir. 

 

İnsanın sadece kendisini kurtarması yetmez, bir insan bir dünya, bir galaksi, bir evrendir. Her iyi adım bir kelebek etkisi yaratır. Birlikte kanat çırpmaya başlayalım m?