Çocuğun Ruh ve Beden sağlığı için Anne sütü

Beslenmenin sağlık üzerine kısa ve uzun dönemde önemli etkileri olduğu bilinmektedir. Çocuğun beden sağlığının yanı sıra, sosyal hayatla uyumu gerektiren tüm psikolojik alt yapısının temeli de emzirme döneminde atılır.

Diğer yandan anne-çocuk ilişkisinin daha sağlıklı gelişebildiği, anne ve çocuğun birbirine yakın olduğu zaman emzirme dönemidir,

Emzirme anne-çocuk ilişkisini olumlu etkiler. Anne ile bebek arasındaki tensel bağın oldukça önemi vardir. Bağlanma ilişkisi en erken dönemde, doğumdan sonraki saatlerde ve günlerde başlamaktadır. Bu nedenle, doğumu izleyen ilk 45-60 dakikalık dönemde bebek uyanık ve alıcı durumda olduğundan anne ile olan teması oldukça önemlidir.

Bağlanma yaşamın ilk altı ayında oluşmaya başlayan ve kişinin ilerideki yaşantısındaki ilişki örüntülerinin belirlenmesinde önemli bir yer tutmaktadir.

Sağlıklı bir bağlanma sonucunda çocuk kendine ve başkalarına güvenebilecektir.Kişi çocuklukta güvenli bağlanma geliştiremezse, hayatının geri kalanındaki ilişkilerde de güvensizlik ve duygusal güçlükler yaşayabilecektir. Anne sütü ile beslenen bebekler sosyal açıdan daha iyi gelişim gösterirler.

Bir yaş sonunda, mamayla beslenen bebeklerle anne sütü ile beslenen bebekler karşılaştırıldığında anne sütü ile beslenenlerde psikomotor ve sosyal gelişimin belirgin olarak daha iyi olduğu bulunmuştur.

Çalışmalarda; DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukuluğu)’li çocukların anne sütünu alış süresinin daha kısa olarak saptanmıştır. Dolayısıyla emzirmenin DEHB’ de koruyucu rol oynayabilmektedir.

Çeşitli nedenlerle doğumdan hemen sonra annelerinden ayrılarak, özel bakıma alınan bebeklerde; gelişmenin yavaşladığı ya da durduğu, bu bebeklerin yemek yemedikleri, sosyal geri çekilme yaşadıkları ve yüzlerinde sürekli üzüntülü ifadeler taşıdıkları görülmektedir.

Bebeklerin ebeveynleriyle olan ilişkilerinin niteliği ve anne sütü alış süresi yalnız duygusal gelişimleri üzerinde değil fiziksel, bilişsel ve zihinsel gelişimleri üzerinde de etkilidir.

Bebeğini emziren annelerde loğusalık depresyonu daha az görülmektedir.

Uzman Psikolog Filiz Yakmaz Basılgan