- Kategori
- Gündelik Yaşam
Çocuk Dilencilerinde hayatı var !

çocuk dilenci
Bugün AÖF sınavım vardı. Sınavdan sonra açlığımı bastırmak için simit ve ayran ile ilişki kurdum. Elime aldım ve metrobüse doğru ilerlemeye başladım. Daha ısırmamıştım ki kaldırım kenarında dilenen çocuğu gördüm. Neden bilmiyorum ancak dilenen bir çocuk gördüğüm zaman vurdumduymaz tavrım değişiyor. Neyse simit aldığım zaman bozukluklar oluşmuştu. Akbilim de eve gidecek kadar param vardı. Tüm bozukluklarımı verdim. Üzerine simit ve ayranımı da verdim. Bu esnada sizin gibiler yüzünden dilenciler artıyor diyen birisi oldu. Haliyle gerildim. Kendilerini sana acındırıp seni sömürüyorlar dedi. Böylelerine yüz vermeyecekmişim.
Yahu çocuk o be adam diye çıkıştım elbet. Biz çocukken oyun oynar, komşulardan eve azar getirir, hınzırlık yapar ve piçkurusu olurduk. Eğlenirdik, oynardık. Çocuktuk...
Dilenen çocuk elbette kendi yaşadığı hayatın böyle olmasını istemezdi. O da akranları gibi oynamaya hasret. Belki de dilenirken karşısında oynayan çocuklara o kadar imreniyorduk ki kelimelerle ifade edemeyiz. Kaldı ki dilenen çocuklara para vermeyince onu dilendiren, lafın gelişi adam olan insanların çocukları dövdüğünü biliyorum. Ancak elimden bir şey gelmiyor. Malum o çocukları kurtarmak Türk filmlerine özgü. Neyse kısacası onlar çocuk ve kendileri de bu durumdan rahatsız. Benim onlara para vermem ya da simitimi vermem bana çok şey kaybettirmez. Ancak onları dayaktan kurtarır.
Bu arada eli ayağı sağlam, sağlık açısından çalışma sorunu olmayan yetişkin dilencilere elbet para vermeyin. Dilencileri destekliyorum gibi bir durum olmasın. Sadece dilenen çocuklara dayanamıyorum. Çünkü onların "çocuk" olduklarının farkındayım. Unutmadan bana çıkışan adamla birbirimize girdik. Sonucu boşverelim. Ancak çocuk dilencilerin de hayatı olduğunu, hayalleri olduğunu unutmasak daha iyi olur ...