Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '07

 
Kategori
Engelli Eğitimi
 

Çocuk her zaman çocuk

Çocuk her zaman çocuk
 

Şölene davetli idim benim kelebeğim tarafından, kelebeğim bir fizyoterapist bir rehabilitasyon merkezinde görev yapıyor.

Her yılsonunda gösteriler yapıyor çocuklarımız bu kez bende davetliyim, işyerimden izin aldım, istikamet şölen yeri…

Önce harika bir müzik sesi duydum kendimi bir an fareli köyün kavalcısının ardına kapılmış sevimli miki fare (nasılda kendimi şirinleştiriyorum) gibi hissettim. Bir baktım kelebeğim orada sıra ile tüm çocukların yüzlerine çiçekler, kelebekler, sakal, bıyık, artık ne isterse sulu boya ile çiziyor kendi eline de çizmiş uzattım elimi bende çiçeklendim...

Çocuklar sayesinde baharı yaşayan kocaman bir bahçe, birçok çocuk ama hepsi de özel çocuklar ama hepsi de çocuk, o kadar mutlular ki bir yer bulup oturdum o kadar heyecanlılar ki; kelebeğim ve arkadaşları hiç yapmacıksız, sıcacık sevgi ile ellerinden tutuyor, onları yapılacak gösteri için hazırlıyorlardı.

Civa gibi idi tüm çocuklar ele avuca sığmayan…

Önce koro çıktı tüm öğretmenleri, çocuklara sarılarak, bizim de eşliğimizle bir de buna bir orgun katılımıyla aman tanrım süper bir tablo repertuar süper dinleyin...

Çayır çimen geze geze oooo

Çayır çimen geze geze oyyyy...

Oldum ben bir gevezeee kızına gönül verdim

Darılma hanım teyze oy verem oyyy....

İkinci türkümüz bomba;

Leblebi koydum tasa kız annem,

Doldurdum basa basa kız annem

Benim yarim pek güzel kız annem

Azıcık boydan kısa kız annem de......

Üçüncü, fıkırdatıyor..

Pınar başı burma burma

Yar yar yar yaryar yar aman

Yaz gelince öter turna leylim leylimm....

Dördüncü türküde, ayaktayım..

Tren gelir hoş gelir ley ley lümülümüley...

Avuçlarım patlayana kadar alkışladım, kendi adıma alkışlamayan beş kişinin alkışını yapmaktan annem ağladı neden tepkisiz insanlar bilemem...

Sonra sıra ile çuval yarışı, halat çekme, mini bir tiyatro, ve herkesin hünerini gösterdiği oyunlar...Bir kenarda tekerlekli iskemlesindeki bir öğrencisini kaptığı gibi oynayanların içine getirdi kelebeğim...onunla öyle figürler yaptı ki; çocuğun yüzünde o kadar mutlu bir ifade oluştu ki işte mutluluğun fotoğrafı bu dedim, gözlerim buğulandı artık bendine sığmayan gözyaşım yanaklarımdan aşağı...

Tüm öğretmenler, sevgili Alev (işyeri sahibi) el ele öyle oynadılar ki; çoğumuzun gördüğünde ilgi ile bakıp çok zamanda acıdığımız, ya da daha farklı duygularla baktığımız çocuklarımızla öyle sıcak yakınlıkları vardı ki gurur duydum, sevgili Alev hanım hiç işveren gibi değildi sanki bir film karesinde gibi gördüm onu .saçları dağılmış, sade, yüzünde kocaman bir gülümseme ile çocuklar ve hepsi de genç yetenekli sevgili Atatürk’ümün özlediği bir tablo idi bu ayakta alkışladım...

Sevgili kelebeğim gururum iyi ki varsın...

Nedense ihmal ediyor, gerekli kontrollerimizi zamanında yaptırmayıp, aklımıza estiğinde ilaç alıp, sanki başka evlenecek kimse kalmamış gibi akraba evlilikleri yapıyoruz.

Sebep?? Mallar bölünmesin, iyi yapıyorsunuz böyle bir karar vermeden önce buyurun, böyle bir merkeze gidin yok, bize olmaz bizim ailede hiç öyle hastalıklar yok diyerek, ömrünüz boyunca yaşayacağız pişmanlıkları tanıyın...

Her şey çok güzeldi, yine de içimde bir sızı ve hüzün bulutu ile birlikte uzaklaştık oradan.

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..