Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '06

 
Kategori
Kitap
 

Çocuk kitapları eleştirmenliğine adaylık dilekçesidir

Çocuk kitapları eleştirmenliğine adaylık dilekçesidir
 

Teyzesinin kuzusu, annesinin minik kuşu, sevgili yeğenim okumayı söktü. Geçtiğimiz yaz “okumayı öğrenince senin olacak” dediğim cicili bicili kitapların ne kadar etkisi oldu buna kim bilir! Kitaplar benim kitaplığımda duruyor hala. Yeğenimin kütüphanesinin tohumları olacaklar.

Bir çocuğa kitap okuma sevgisi nasıl kazandırılır tam olarak bilemiyorum. Ama yeğenim kitapları seviyor. Bize her gelişinde kitaplığıma merakla bakıyor. Onca kitabın içinde neler yazdığını, özellikle benim elimdeki kitabın içinde neler olduğunu merak ediyor. Büyüdüğünde kitap kurdu olacak ve benim kitaplığım onun çok işine yarayacak biliyorum.

Kendime kitap almaya gittiğimde çocuk kitapları reyonuna bakmadan edemiyorum. Sadece yeğenim için değil. Çocuk kitaplarını merak ediyorum. Ben çocukken içinde kaybolduğum, zamanı unuttuğum o kitaplara benzer yeni kitaplar çıktı mı bilmek istiyorum. Çoğunlukla hayal kırıklığına uğruyorum maalesef. Çocuk kitapları sanki eskisine göre renksiz, tatsız tuzsuz. Afacan beşler tadında bir şey yok örneğin. Pal Sokağı Çocuklarının piyasada kırpılmış kötü bir çevirisi var sadece. Oysa okumayı seven her çocuk o kitaba bayılır.

Masal yok masal. Ben altın yayınlarının kocaman iki masal cildini bir çırpıda devirmiştim küçükken. Dünya masallarının en etkileyicileri vardı içinde. Pamuk prenses bile daha detaylı, etkileyiciydi. Japon, çin masalları vardı. Tekrar tekrar okumuştum. Yok öyle bir şey piyasada. Lemoni Snicket’in Talihsiz Serüvenler Dizisi ve birkaç fantastik kurgu serisinden başka hayalgücü içeren, mizah duygusu aşılayan, kitap sevdirecek kitap yok piyasada. Yeni nesil Şimdiki Çocuklar Harika’yı benim gibi gülmekten katılarak okur mu? O tatta kitap yazan yeni Türk yazarı çıkar mı? (Azizi Nesin’e rakip olmak biraz sıkar tabii)

Bir ansiklopedi serisi vardı. Hatırlayan çıkacaktır mutlaka. Kim, Ne, nerede gibi bir başlığı vardı yanılmıyorsam. Suyun üzerinde bacak bacak üstüne atmış gazete okuyan bir adamın resmi vardı içinde bir yerlerde. Lut gölünün suyunun, üzerinde batmadan durulacak kadar tuzlu olduğunu anlatıyordu. Var mı öyle bir ansiklopedi şimdi?

Arıyorum, kitabevleri kısır mı kısır. Yine de inatla son birkaç yıldır piyasaya çıkan güzel çocuk kitaplarını topluyorum. Yeğenimin okumayı sökeceği bu gün için. Aldığım kitaplar piyasada yok şimdi. Bir daha basılmıyorlar. İyi çocuk kitaplarını tekrar yayınlamak gibi bir alışkanlığı yok yayın dünyasının. Pamuk prensesi ve Çirkin ördek yavrusunu tekrar tekrar basmakla uğraşıyorlar.

Kitapçılara sorarsanız yığınla kitap var piyasada ama iş tavsiyeye gelince aval aval bakıyorlar insanın yüzüne. Çünkü bilet basar gibi basılan bu kitapları takip edip iyisini kötüsünü ayırmak için ciddi bir mesai harcamak lazım.

Hamiş: Yeğenime yaşgünü hediyesi bir kitap almak için küçük bir araştırma yapayım demiştim internette. Anlamsız bir isim yığını çıktı karşıma. Kim yazmış ne anlatmış belli değil. Bilgi yok, tanıtım yok. Okumaya hevesli bir çocuğu ya da anne babasını yönlendirecek hiçbir ipucu yok. Çocuk kitapları eleştirmenliğine mi soyunsam ne?

 
Toplam blog
: 79
: 1562
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1972 yılıydı. Doğdum. Evde hep kitap okuyan iki kişi vardı. Büyüdüm, okullar okudum. Birşey öğrenmed..