Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '09

 
Kategori
Eğitim
 

Çocuk ve müzik

Çocuk ve müzik
 

.


Müzik seslerle üretilen bir sanattır. Seslerin ahengi, dansıdır. Hepsinde farklı şekilde uygulansa da müziğin icra edilmediği toplum yoktur. En ilkel kabilelerde bile müzikli eğlenceler düzenlenmektedir.

Müzik duyguların ahenkli bir şekilde dışa yansımasıdır. Kimi zaman çobanın kavalından dökülen yanık bir ses, kimi zaman annenin çocuğuna söylediği bir ninni şeklinde, bazen ozanların sazının tellerinden dökülen derin nağmelerle veya basit bir ıslıkla, ya da bazı dini merasimlerde kullanarak duygularımızı dışa yansıtırız.

Müzik yeri geldiğinde insanı düşündürür, hüzünlendirir veya eğlendirir.

Genelde sanatla uğraşanların dolayısıyla müzisyenlerin maneviyatları güçlüdür. Bu yönüyle müzik hayatımızda çok daha farklı bir önem kazanmaktadır.

Çocuklarımızda toplumun bir parçasıdır. Toplumdaki her faaliyetten direk veya dolaylı yoldan onlarda etkileniyorlar. Bu yönüyle çocuk ve müzik arasında nasıl bir ilişki var? Müziğin çocuğa etkileri nelerdir? Çocuk müzikle ne zaman tanışmalıdır? Hangi yaşta hangi enstrüman çalınmalıdır?... gibi birçok soru aklımıza gelmektedir.

Çocuk, bazılarımızın bildiği gibi doğduktan sonra hatta okul çağında müzikle tanışmamakta, birçok uzmanın belirttiği gibi daha anne karnında iken müziği tüm benliği ile yaşayabilmektedir. Dolayısıyla müziği çocuk daha anne karnında iken ona aşılamalıyız.

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki doğuma 3 ay kala çocuk dışarıdan gelen seslere tepki gösterebilmektedir. Bunun bilincinde olan ebeveynlerimiz zaman zaman çocuğuna masal anlatmakta, onunla konuşmakta en önemlisi ona müzik dinletmektedirler.

Çocuk doğduktan sonrada müzikle olan etkileşimi değişik şekillerde de olsa devam etmektedir.

Çocuğun müzik yeteneğinin olup olmadığı doğuştan itibaren tespit edebiliriz. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki çocuklarda sesleri algılama, müzikal uyarana duyarlılık gösterme yetişkinlerinkine benzer özellikler göstermektedir.

3-6 ay: Sesin geldiği tarafa yönelmeye ve sesten aldığı hazzı göstermeye başlar.

1 yaş: Hareketli bir müziğe katılma, farklı zamanda aynı müzik çalındığında aynı şekilde ritim tutma eğilimi göstermekte.

2 yaş: Müzik dinlemeyi sever ve müziğe kendine has hareketlerle katılmakta.

3, 4, 5 yaş: Bu dönem çocukları müziği daha çok oturarak dinleme eğilimindedirler. Bu yüzden müzik bu yaşlarda çocuğa sessiz kalma ve dinleme alışkanlığı kazandırır.

Çocuk müziği içselleştirdikçe arkadaşları ile birlikte müziksel etkinliklere katılabilmektedirler. Dolayısıyla müzik çocuğun sosyalleşmesinde de önemli bir yere sahiptir. ( http://www.psikoloji.gen.tr/ )

Çocuğumuza ne tür müzik/müzikler dinletmeliyiz?

Bazılarımızın yanlış bildiği gibi çocuğumuza önümüze gelen her tür müziği dinletmemeliyiz. Araştırmalara göre önce klasik müzik, ileriki yaşlarda da caz dinletmek çocuklar üzerinde çok etkili olabilmektedir. Bu tür müzikler insanı stresten kurtarır. Uyumlu, rahat, monotonsuz bir hayat sağlar. Çocuğun matematiksel zekasını, dilini, konuşma becerisini geliştirir. Dolayısıyla bu tür müzikler insanın zekasını geliştirir. Hatta yapılan başka bir araştırmaya göre klasik müzik iştahı bile açıyormuş.

Şunu da unutmamak gerekir ki, klasik ve caz müziğini sakin bir ortamda ve kısık bir sesle dinlememiz daha etkili olur.

Özellikle stressiz bir öğrenme, beden ve zihin faaliyetlerinin bir ahenk içinde çalışmasını sağlamaktadır. Bu şartlarda öğrenilen bilgiler daha kalıcı olmaktadır. Lozanov yaptığı araştırmalarda çok özel bir müziğin, yine çok özel bir ritimde olması kaydıyla, insanın beden fonksiyonlarını stressiz bir ortama sokarak öğrenme konsantrasyonunu artırdığını keşfetmiştir.

Özellikle kolay ve kalıcı öğrenme beyin alfa dalgası ortamındayken gerçekleşmektedir. Lazanov'un test ettiği belli ritimdeki bazı klasik müzik parçalarının beyin dalgalarını 8 ile 12 Hz. aralığına düşürerek beynin alfa dalgaları yaymaya başlamasını sağladığı gözlenmiştir. Lozanov yaptığı deneylerde her klasik müzik parçasının dinleyenleri alfa beyin dalgaları ortamına sokmadığını ve en etkili parçaların 60 vuruşlu "largo" tempolu ve 4/4 veya 3/4 ölçülü olan "barok müzik" eserlerinden oluştuğunu tespit etmiştir.

Iowa Eyalet Üniversitesinde yapılan testler, öğrenme faaliyeti sırasında barok müziğin kullanılmasının öğrenme ve hafıza gücünü yaklaşık yüzde 24 artırdığını göstermiştir.

14 Ekim 1993 'de , A.B.D.'de "USA Today’de çıkan “Mozart’ın Müzikleri Zekayı Geliştiriyor” başlıklı haber tüm Dünyada sansasyon yaratmıştır. (Not: http://www.megahafiza.com/ web adresinde yararlanılmıştır.)

Bu anlamda özellikle Mozart’ın müzikleri hem öğrenmeyi artırıyor, hem de zekayı geliştiriyor.

Müzikle ilgilenen çocuklar uyumlu, iletişime açık kişilerdir. Bu çocuklar toplumda bir çok kişiden farklı bir çalışma yaptıkları için kendilerini ayrıcalıklı hissederler. Tabi ki çocuklarımıza, sırf müzikle ilgilendikleri için başkalarından üstün olmadıklarını, diğer insanlarında kendilerine göre değişik yeteneklerinin olduğunu bu yüzden herkese karşı saygılı olunması gerektiğini kavratmalı, kibre eğilim göstermelerine engel olmalıyız.

Enstrüman çalmaya 4, 5- 5 yaşlarında başlayanlar olabileceği gibi ilkokul çağında başlayanlarda olabilir. Ama bazı enstrümanlara başlamanın belli bir yaşı vardır. Bunların bilgisini ders alacağımız müzisyenlerden alabiliriz. Ayrıca çocuğumuza öğreteceğimiz enstrümanı seçerken iyi düşünmeli, bu işin meşakkatli olduğunu unutmamalıyız.

Çocuklar etraflarında birçok ses duyarlar ve çoğu zaman bu seslerin farkına bile varmazlar. Bizim yapmamız gereken çocuklarımızın bu sesleri fark edebilmeleri için onlara yardım etmemiz gerekiyor. Bunun için de şunları yapabiliriz:

1) Çocuklara kuş, rüzgar, inek vb. gibi sesleri tanıtma.

2) Duygularını yansıtması adına basit müzik aletleri edinme.

3) Sessizliği tanımaları adına sessiz ortam sağlanma.

4) Çocuğa duydukları sesleri anlattırma.

5) Değişik sesleri taklit ettirme.

Sonuç olarak; çocuğumuz daha anne karnında iken müzik ile tanıştırmalı, bu yönüyle ruhunu okşamalıyız. Çocuk doğduktan sonra da ebeveyn tarafından dikkatli bir şekilde gözlenmeli, müziğe eğilimi olup olmadığı keşfedilmeye çalışılmalı ki gerekli yönlendirmeler yapılabilsin. Unutmamalıyız ki çocuğumuzun müzik yeteneği de olmayabilir. Bu gayet normal bir şeydir. Bu yüzden çocuğumuzu müziğe eğilim göstermesi için zorlamamalıyız. Ama ilgilerini çekecek, müziği onlara sevdirecek değişik etkinlikler yapabiliriz.

Çocuğumuzu müzikten mahrum bırakmamalı ama özellikle klasik ve caz müziğine ağırlık vermeliyiz. Çünkü müzik çocuğun sosyalleşmesinde etkili olduğu gibi zekasını dolayısıyla öğrenmeyi artırmaktadır.

 
Toplam blog
: 6
: 622
Kayıt tarihi
: 27.08.09
 
 

Şu temiz hayat toprağına nefret tohumu ekipte, çocuklar misali anlamsız ve gereksiz kavgalar yapm..