Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

12 Temmuz '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Çocuklarımızın hatırına kahır çekilir

İnsanlarımızın konuşmalarını daha çok dinlemek istiyorum. Çünkü böylece birçok konuda özellikle hayata bakış açısında ipuçları yakalamak istiyorum. Yani hayatı okumam da, zorlanmadan hayatı yorumlamam kolaylaşıyor.

Hayatta yaşamak istemediğimiz en sıkıntılı konulardan birisi de, aile büyüklerimizden ayrı yaşamaktır. Ailenin temeli olan anne ve babanın sevgisinin değerinin paha biçilmez olduğunu anlamamız icap ediyor.

Bence hayatta, sürekli yanımızda olmasını istediğimiz, varlıkların en mukaddesi olan anne ve babamız, kısaca ailemizdir. İnsanın ailesinin yanında olması en büyük destektir.

Aile düzeninde, sallantıları, yıpranmaları olan arkadaşlara özellikle vurguluyorum. Çocuklarımız için, aile birliğini devam ettirmeliyiz, önerisini söylerim. Nasıl söylemem ki, yavrucakların suçu ne ki… Bu durum da.

Hiç suçları olmayan o masumları üzmek yakışmaz.

Aile birliğinin önemini okullarda ki, öğrencilerimizin davranışlarından anladıklarımızı özellikle vurgulamak isterim. Problemli öğrencilerde gözlediklerimiz, ailesi parçalanmış öğrenciler sorunlu ve uyumda sorunları oluyor. Araştırmaların neticesi de bu yönde.

Sevgiyle büyüyen çocuk, fakirde olsa, ailesinin yanında olursa, başarıda ve uyum da, sıkıntı olmuyor. Çocuğun sevgiyle büyümesinden dolayı olacak ki, mutluluk hormonu sayesinde umulmadık başarılara imza atıyorlar.

Zengin aile iken, dağılmış ailenin çocuğu, ister annenin yanında, isterseniz babanın yanında büyüsün fark etmiyor. Hangisinin yanındaysa, olmayanın mutlaka eksikliğini yaşıyor.

Kişilik gelişimine etki ediyor.

Dolaysıyla ruh yapısı, beden yapısı ve asıl önemli olan hayat başarısı dikkat çeker şekilde alt seviyede oluyor. Parçalanmış ailelerin çocuklarının hayat ve okul başarısı.

Evlenirken kendimiz için nasıl ümit dolu, sevgi bakışlı, aşk tutkusuyla devam ediyorsak; çocuklarımız doğduktan sonra da bu duyguları yaşamak daha zorunlu oluyor, hayatımızı çocuklarımız için mutlu kılmamalıyız.

O masum karagözlü, çiçek yüzlü, cennet kokulu, yavrucakların hatırına kavgayı bırakalım. Çocuklarımız banyo yaptıktan sonra çocuklarınızın saçını koktunuz mu?

O gül kokulu saçlarının, temiz, ruhumuzu okşayan kokusuna değmez mi aile birlikteliği? Değer, onun için çocuklarımızın güzel hatırı için, eşlerimizin kusuru yok diyelim. Kusuru varsa bile görmeyelim.

İki evladınızın kokusunun ayrı olduğunun farkına vardınız mı? İkisinin banyodan sonra ki kokularının farkını yaşadınız mı? Yaşamadıysanız, deneyin.

Çocuklarımızın dileklerinin saflık derecesinden olsa gerek ki, genelde Allah onların dileklerini kabul ederek masumane isteklerine sağanak halinde kabul ediyor. Çocuklarımızın sevinmesini sağlıyor.

Üzgün çocuk görsem, ağlamayan gözüm sulanır, hiç akmayan gözyaşım damlamaya başlar, o minik elleriyle sarmalayan, masum bakışlı, melek fikirli çocuklar için hayatı zehir etmeyelim.

Hepimiz geçinirken hatasız mıyız? Anaokulunda okuyan çocuğunuz olsa, akşam eve eşiniz çocuğu anaokulundan almayı unutsa tavrınız ne olur? Anneler olarak eşinize dünyayı genişletir misiniz? Yoksa…

Sizler neler dersiniz bilmem. Gider alırım diyenleri kutlarım. Gidip alan ve babanın görevini üstlenerek unutabilir hayat şartları zor diyenlere madalya takmak gerekir.

Bayanlar merhametlidir. Birçoğunuz ne yapalım babası yoğundur unutabilir dediyseniz aile kurumunuz selamettedir.

Oğlum baban, baba olsa, adam olsa kendi çocuğunu unutmaz anaokulunda dediği gibi daha ileri boyutta kavgaya götürülmeden işi tatlıya bağlamaya ne dersiniz?

Hepiniz evet dediniz. Çünkü çocuğumuzun sıkıntı çekmesine dayanamam demiştik. Onun için bazen evde bayanın işini erkek, erkeğin işini de bayan yapsa ne olur? Bal gibi olur.

Biz çocuğumuz için eşlerimize katlanıyoruz der, çoğumuz böyle ufacık meselede dünyayı yıkıyorsa, ne kadar samimi olduğunu kendisi kararını versin.

Anaokulundan kendi çocuğumuzu aldık. Görev illa ki, babanın mı olsun? Öyle olduğunda huzur kalıyor mu? Eminim kalmıyordu. Kalması için fedakârlık yapalım.

Bence samimiyette sıkıntı var. Çocuğun yetişmesi önemli o halde aile içi sabır kat sayısını maksimuma çıkarmalıyız. Ne olursa olsun çocuğum için, sevgi bahçesi olacak evimiz demeliyiz.

Unutabilir insan, unutmamalı demeyiniz, hayat işte insan namazı kılmayı unutabiliyor, vergi ödeme zamanını ihmal edebiliyor.

Aile birliği çocuklarımızın başarısı, manen, madden güçlü, karakter yapısı sağlam nesiller için, eşlerimizi anlayalım. İşim yoğun, derdim çok, bir eşimin çekilmez dertlerini çekmem imkânsız demeyelim.

Katlanmalıyım, çünkü çocuğumun veya çocuklarımın annesidir/babasıdır çocuğumun geleceği için ya rabbi sabır ver.

Aile saadetimize zaaf verme yüce rabbim.

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara