Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '10

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Çocuklarını "köpek ısırır, kedi tırmalar" diye korkutan anne-babalara sinir oluyorum!

Çocuklarını "köpek ısırır, kedi tırmalar" diye korkutan anne-babalara sinir oluyorum!
 

Mayıs ayı geldi. Havalar ısındı. Güneş gülen yüzünü gösteriyor artık. Pazar günü dolayısıyla herkes kendini sokaklara atmış durumda. Herkesten kasıt insanlar, kediler, köpekler, kuşlar… Doğanın ta kendisinden bahsediyorum. Biz de bu çağrıya uyarak bugün sahile indik. Çoluğunu çocuğunu toplayan gelmiş bir nefes almak için. İnsanların ilgisine alışık güvercinler ve hatta kargalar neredeyse başımızın üzerinde geziyorlar. Sırnaşık kediler ayaklarımızın dibinde. Belediyenin sokak köpekleri güneşten mayışmış sakin sakin kimseyi umursamadan uyuyorlar. Çocuğunu alan gelmiş, köpeğini alan gelmemiş mi? Onlar da var. Lucamız yanımızda olmadığından biz o gruba dahil olamadık bugün.

Sonra ilgimi çeken bir şey oldu. Toplumda, çocuklular ve evcil hayvan besleyenler olarak iki grup var. Köpeğiyle gezenler çocukların ilgisinden oldukça memnun olurlar. Problem dünyanın etraflarında döndüğünü zanneden, kimseye saygı göstermeyip çocukları-bebekleri olduğu için herkesten saygı bekleyen aileler. Yeryüzünden sadece insanların yaşadığını zannediyorlar. Nereden çıktı şimdi bu? Hemen aktarıyorum:

Biz Koray’ın pusetinde uyanmasını beklerken deniz kenarındaki kafelerden birinden oturalım dedik. Bir yandan da sabırsızlanıyorum, bizimki kalksın da çimlere salalım, güvercinleri kovalasın, kedilere köpeklere ekmek versin diye. Ben öylece bakınırken 2, 5 yaşlarında sevimli bir oğlan babasıyla çimenlerde koşturuyordu. Oğlanın gözü beyaz, kabarık tüylü, sahibini koşturmaya çalışan sevimli köpeğe takıldı. Aynı benim olduğu gibi. Babasının elinden bir anda kurtarıp kendini, köpeklerini gezdiren çiftin yanına gitti. Köpeği sevdi, kuyruğu sallandıkça oğlan kahkalar içinde babasına baktı. “Aferin ne iyi yapıyor bu anne-baba” diyecekken arkamdan cırtlak bir anne sesi beni benden aldı: “Çabuk buraya gelin. Yoksa o köpek ellendi mi?”Hızını alamayıp kocasına “sen nasıl izin verirsin böyle bir şeye? Zaten neden köpeklerini getiriyorlar ki buraya. Şikayet edeceğim” diye çıkıştı. Sonra tekrar minik oğluna döndü “köpekler ellenmez, ısırır seni, ağlarsın” diye korkutmaya başladı, bir yandan da çantasında çıkardığı 1 milyon tane ıslak mendille ellerini, kollarını silmeye başladı. Annesinin bu çıkışına anlam veremeyen ufaklık hala köpeğin arkasından bakıyordu. Baba da “kem küm gak guk” oturdu yerine. Desene adam “karıcım, sahibi olan evcil sevimli bir köpeği sevmesinde ne sorun var? Çocuğumuz hayvanlardan korkarak mı büyüsün?” diye. Yoook. Belki hastalık kapar o çocuk köpeği ellediği için.

[SinglePic not found]Bir an Koray’ı düşündüm. Luca’sıyla büyüyor. Onun yatağında kendine yer açmaya çalışıyor. Benim kibar kızım da kalkıp yerini oğluma veriyor. Bisküvilerini paylaşıyorlar. Top oynuyorlar. Koray’ın en iyi arkadaşı artık o.

Oysa bu kadın eminim hayatında hiç bir hayvana dokunmamıştır bu kadın. Bir canlının karşılıksız sevgisinin ne olduğunu bilmiyordur. Kedilere tekme de atmıştır. Kuşlar camını kirletiyor diye kovmuştur pencerenin önünden. Yeter ki evi temiz kalsın peki ya kalbi? Ama evinin önü her daim kirlidir. Arabanın camından umursızca çöp atarlar, kimse bilemeyecek nasıl olsa kimin attığını. Sokaktaki hayvanların değeri yoktur onun için. Gölge yapıyor diye koskoca manolya ağacını, asırlık çınarları keser böyleleri. Çocuklarını da aynen bu şekilde yetiştirirler. 2 yaşındaki oğlu 3-4 sefer daha yeltenecek eminim kediye köpeğe yanaşmak için ancak sonunda kazanan annesi olacak. Çünkü öğretilecek ona köpekler ısırır, kediler tırmalar, kuşlar gagalar. Sebepsiz yere hem de. Sen yolunu değiştir oğlum, karşı kaldırımdan geçse bile bağır-çağır ağla ki o deli köpek gelip senin canını yakmasın. İyisi mi önce taş at sonra da dön git evine. Annene de anlat nasıl canını yaktığını.

Kadın aldı oğlunu tam kendine yakışır şekilde. Oturttu yanına ve “kalkmayacaksın!” diye de ceza verdi kendince. Neden? Köpeği sevdiği için.

devamı... Slingo Hikayeleri'nde

 
Toplam blog
: 141
: 3284
Kayıt tarihi
: 30.04.10
 
 

Kozmetik dünyasından anneliğe geçiş... Evde oturmaktan sıkılan girişimci anne oldu mu sana blogger a..