Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '14

 
Kategori
Eğitim
 

Çocuklarınız Sizi " Not"la değerlendirdiklerinde, Karneniz Nasıl Olur? Düşündünüz mü?

Çocuklarınız Sizi " Not"la değerlendirdiklerinde, Karneniz Nasıl Olur? Düşündünüz mü?
 

Hataları kabul etmek bir erdemdir. Pek azımız başarırız bunu...


Veli toplantılarında veya tekli görüşmelerde  ,  öğrencilerimizin   anne-babalarından en çok  istediğimiz,  onlarla birlikte  kitap gazete okumaları, olabildiği kadar birlikte okudukları ile ilgili,  fikir alış-verişinde bulunmalarıydı.  En çok kızdığım  anne-baba tipi; sürekli çocuğuna "oku" "dersine çalış"   diyen ama  kendisinin  kitap, gazete,dergiyle ilgisi olmayanlardı...    Uzmanların  bu konuda sık dile getirdikleri  bir  kural  , hep kulak arkası yapılır nedense.   O kural : Çocuğunuza,   "yap " demeyin yapın; "oku" demeyin  okuyun...  Ya da başka bir  söylemle,  çocuğunuza, hareket  ve sözlerinizle örnek olun, kılavuz olun...

İstisna denilebilecek durumlarda,  ilgisiz sorumsuz ya da, yokluk nedeniyle  sorunlar yumağı içinde yaşayan ailelerin çocuklarından,  her anlamda başarılı pırlanta gibi  olanlar da var .   Onlar kendi ışıkları ile yol alan  ateş böcekleri, başkalarının ışığına çok fazla ihtiyaçları yok...

Bir ağaç düşünün,emek vermezseniz ondan meyve alabilir misiniz.  Çocuk da ,  emek ister.  Ancak suyunu ilacını yeterince vermezseniz  istenilen verimi alamazsınız  o ağaçtan .   Sevgi  ve  ilgi de,  kararınca olmalı diye düşünüyorum.  Tıpkı ağaca gereğinden fazla su ve ilaç verdiğinizde ürünün kalitesinde  istenilen, elde edilemiyeceği gibi... 

Bir arkadaşım vardı,  annesi  sürekli çantasını  kontrol  ederdi,  bir arkadaşımız da,  çocuğunun dersleriyle ilgili "bugün şu sınavıMIZ vardı şu notu aldıK" derdi.  Bu iki örnek; suyun, ilacın fazlasının getireceği, olabilecek hasarı  öngörebilmek  adınaydı... 

  Çocuğumuza verebileceğimiz en önemli güvence kaynağı,  ona sağlam bir kişilik kazandırabilmektir. Ayakları yere sağlam basan  ,  her koşulda dik durabilen, yüreğindeki merhamet , sevgi gibi duyguları da  yeterince ve yerli yerince sergileyen   erdemli   bir kişiliğin yolu,   anne- baba  tezgâhından  geçiyor...

 Okuyun, çocuklarınız da okusun...   Dürüst olun, çocuklarınız da dürüst olsun...   Yalan söylemeyin, çocuklarınız da söylemesin...  Ne savruk olun, ne de cimri,  orta  yolu seçin ...  Başkalarının  haklarına saygılı olun...  Öfkenize yenik düşüp,  bağırıp çağırarak  konuşmayın... Çocuklarınızla  arkadaş olun diyenlere çok fazla kulak asmayın.   Herkes  konumunu  bilmeli, aksi takdirde mesafeyi ayarlayabilmekte zorlanacağınız kesin... Çocuğunuza  sevginizi ve onun her durumda arkasında olacağınızı  hissettirmeniz çok önemli .  Bunu  filmlerdeki gibi  saat başı "seni seviyorum"  demeden de pek âlâ yapabilirsiniz...  Bu  listeyi   uzatmak  mümkün.  Emekli bir öğretmen ve üniversite mezunu iki kız annesi olarak  , gözlemlerim , deneyimlerim  doğrultusunda  bilgilerimi paylaşmak istedim. 

Farklı düşünenler, eksik bulanlar da olacaktır mutlaka."Bu yazdıklarının hepsini sen yaptın mı?" diye  soranlara ise, şu meşhur sözle cevap vermek isterim. "Hocanın yaptığını değil, söylediğini uygulayın:)) "

Genellikle genç anne-babaları düşünerek  yazdım bunları.   Çocuklarının karnelerini  eleştirirken, şu soruyu da sorsunlar: 

  Çocuğum  beni notla değerlendirecek olsa, karnem nasıl olurdu acaba? 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..