Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

30 Nisan '08

 
Kategori
Anılar
 

Çocukluk dostlarım

Çocukluk dostlarım
 

Afyonkarahisar’ın Bolvadin İlçesinin Bademli Mahallesinde büyüdük hepimiz…

Okul olmadığı zaman sabahın köründe kalkar Emrah’ın Amcası, koyu Beşiktaş taraftarı olan Abdullah Amca’nın evlerinin önündeki araziye yaptığı iki kale direğinin ortasında Emrah, Kadir, Yunus, Mehmet, Necati, Cihan, Yunus, Osman, Mehmet Fatih ve ben toplanırdık.Tek amacımız futboldu.Hepimizin ortak noktasıydı.Yukarı Mahalleden gelen çocuklarla sabahtan akşama kadar futbol oynardık.Fenerbahçe Galatasaray derbisi nasılsa bizim mahalle ve yukarı mahalle derbisi öyleydi.Bazende deplasmana giderdik.Kalede Mehmet Fatih veya Cihan olurdu, defansta Mehmet, Yunus, Emrah orta sahada Necati, Kadir forvette de maç esnasında tekme tokat birbirimize girdiğimiz maçtan sonra her şeyi unutup güle oynaya evimize döndüğümüz yukarıda saydığım çocukluk dostlarımdan birtanesi Osman’la oynardık.Hepimiz birbirimizi çok severdik.Ama Osman’la futbol oynarken penaltıyı sen kullanacaksın ben kullanacağım diye bile birbirimizi yerdik.Ama kesinlikle maç bittiğinde unuturduk.Maç için ara verdiğimizde Abdullah Amca’nın yaptırdığı birkaç metre kare olan havuzun başına hepimiz koşar, havuza akan sudan içmek için yarış eder suyu içtikten sonra tekrar başlardık.Bizim hakemimiz yoktu, maç bitiş düdüğümüz Osman’la Mehmet’in babası olan İmam İbrahim Amcanın akşam ezanına başlamasıyla biterdi.Daha sonra koşa koşa eve giderdik.Tabi zile basmaya da korkardım.Çünkü annemden aynı lafları duyacaktım, hep aynı cümleler sabahtan beri nerdesin, üstün başın toz içinde doğru banyoya….

Çocukluk arkadaşlarım, çocukluk dostlarım ilk sigara hevesim hepsi, bir gün Kadir’le beraber o filtresi olmayan ucuz sigaradan almıştık.Ama mahalledeki Lütfi Amca ile İsmet Abinin bakkalından değil.Babalarımıza söylerler diye korkup Bolvadin’in diğer ucundaki başka mahalleye gidip oradaki bakkaldan almıştık.Mahalleye geldiğimizde bir heyecan sarmıştı beni.Heves işte.Hepimiz toplanıp mahallemiz karşısındaki Horan Parkında kimsenin görmeyeceği bir yere oturup yakmıştık sigaraları.Şimdi aklımda geldikçe gülüyorum. Kızdırırdık birbirimizi, ”bak ben içime çekiyorum Emrah sen çekemiyorsun” diye.Emrah’ta içime çekeceğim diye kıpkırmızı olurdu.Osman Necati’ye nasıl sigara içileceğini gösterirdi, ”bak Necati böyle çekeceksin” diye.Necati’de kızardı.Marifetti sanki…:)

Necati’lerin ayva ağaçları vardı.Nedendir bilmem istesek verecekler ama Necati’de bizimle bir olur bizimle ayva ağacından ayva aşırırdı. Ufak bir ses duysak kaçardık..Emrahların kayısı ağacından kayısı aşırırdık. Emrah’ta bizimle bir olur, dedem çıkacak şimdi diye çabuk olmamızı söylerdi.Anlayacağınız kendi evinizi soymak gibi bir şeydi.

Mahallemizde Meteoroloji Müdürlüğü vardı.Hala da var.Arkası kocaman tel örgülerle çevrilmiş bir arazi.Tam ortasında da kiraz ağacı vardı.Kirazların kırmızılığı hepimizin içimizdeki o hırçın çocuğu çıkarırdı.Konuşurduk aramızda “haram olur oğlum almayalım” diye.Sonra da dayanamazdık “Biz yemezsek eğer meteoroloji müdürünün oğlu Abdurrahman yiyecek “ derdik, saldırırdık ağaca.Tel örgüleri Mehmet’le Emrah ayırırdı.En hızlılarımızda koşar Tişörtlerimizin içine doldurur.Sonrada çatlayasıya kadar yerdik.Aslında kirazın bol olduğu bir yerde memleketimiz Sultandağı’nın kirazı meşhurdur.Sultandağı’da bize çok yakın.Gidip baksanız herkezin evinde kiraz vardır aslında.Çocukluk işte…

Hiç ayrılmak istemezdik.Tatil günleri su gibi akıp giderdi.Yaz tatillerinde hepimiz memur çocuğu olduğumuz için öyle Antalya, Alanya, Bodrum, Çeşme bilmezdik. Ailelerimiz gitmezdi, daha doğrusu gidemezdi.Malum hepimiz memur çocuğuyduk.Gerçi Emrahlar giderdi.Onlar biraz zengindi, babası da annesi de çalışıyordu.Yunus, “çift maaş Emrah” diye kızdırırdı.Neyse, yaz tatillerinde daha fazla beraber olurduk.Geceleri bile çıkardık dışarıya.12’lere kadar uzuneşek oynardık.O kadar mutluyduk ki, dert yok, tasa yok her şeyimiz oyundu.Çözemediğimiz sorunlar futbol oynarken penaltıydı, uzun eşek oynarken de ayağın yere değip değmemesiydi…

Şimdi hepimiz kocaman olduk, Yunus’la ben Zabıt Katibi oldum.Emrahla, Mehmet Fatih Bilgisayar Mühendisi oldu, Cihan’da hala Bilgisayar Mühendisliği okuyor.Osmanla Abisi Mehmet öğretmen oldu.Kadir’de polis.İçimizde sadece Necati kaldı hala okuyor.İnşallah en kısa zamanda bitirecek.:)) Şu anda hepimiz ayrı yerlerde yaşadığımız için her zaman olmasa da bayramdan bayrama görüşürüz birbirimizle.Bu hatıraları anlatırız dururuz birbirimize…

Çocukluğumdan, çocukluk dostlarımdan birazcıkta olsa sizinle paylaşmak istedim.Keşke hep çocuk kalsak demi.O çocukluk kavgalarımız gibi bizim kavgalarımız da saman alevi gibi yanıp gitse, dertlerimiz sadece eve getireceğimiz karne olsa.Çocuk olmak varmış şimdi, çok özlüyorum çoooooooooooook.

 
Toplam blog
: 61
: 1041
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

1983 doğumluyum. İzmir' de yaşıyorum. Bir kamu kuruluşunda memur olarak çalışıyorum. ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara