Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Ağustos '11

 
Kategori
Futbol
 

Çok oldunuz

Çok oldunuz
 

Öncelikle uzun bir aradan sonra tekrar merhaba. İşlerimin yoğunluğu sebebiyle geçen sezon devre arasından itibaren çok sevdiğim MB ailesinden uzak kalmak durumunda kalmıştım. Fenerbahçe ile ilgili gelişmeler nedeniyle tekrar geri dönmek ve düşüncelerimi paylaşmak istedim. Özetle Fenerbahçe' nin başına gelen her şeyi hak ettiğini düşünüyorum. Neden mi? 

Çünkü Fenerbahçe sistemin üzerine çıkmaya başladı. Yayın gelirleri, hasılatlar, tesisleşme, Avrupa vizyonu ve mali yönetim ve kurumsallaşma çabaları ile Türkiye' nin üzerine çıkmaya başladı. Avrupa' nın mali açıdan en güçlü 20 kulübünden bir tanesi oldu. İşte bu durum kabul edilemezdi. Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor her anlamda bu kadar geri kalmışken, bir türlü siyasi yardımlar almadan ayakta kalamazlarken (örneğin stad yapımı), bir kulüp çıkıyor ve şunu iddia ediyor: biz devletten beş kuruş almadan, kendi imkanlarımızla ve gayretlerimizle Avrupa' nın en büyüklerinden bir tanesi olacağız. İşte stadımız, işte Fenerium' lar, işte tesislerimiz, işte kapalı spor kompleksimiz, işte üniveriste projemiz. İşte bu durum, Türkiye' de sistemi tehdit eder hale geliyor. Bugün tv yayın ihalesinde bile FB belirleyici oluyor. Rakipler isyan ediyor. Herkes düşman oluyor. Sistemi çalıştıran, suyun başındaki büyüklerimiz de bu durumu tehlikeli buluyorlar. Haklılar mı? Sonuna kadar haklılar. Eğer bir süre daha bu şekilde devam ederse, Fenerbahçe arayı daha fazla açacak. Bu durum da Türk sporunda tekel konumu yaratacak. Sistemi yönetenler bu tehlikeyi görüyor ve tedbir alıyorlar. Fenerbahçe dünya çapında bir kulüp olmamalı çünkü! Olursa, sistem üstü bir hale gelecek. Tıpkı Barcelona gibi, Real Madrid gibi, Milan gibi dünya çapında taraftara sahip, uluslararası bir marka olacak. Sistemin denetiminden, kontrolünden çıkacak. Türkiye' ye sığmayacak. Bunu kabul edemediler. 

Aynı kulüp çıkıyor ve şunu da iddia ediyor: Biz bir spor kulubüyüz. Sadece futbol takımı değiliz. Sadece futbola değil, diğer tüm profesyonel ve amatör spor branşlarına da ciddi kaynak ayıracağız! Peki ne oluyor, su topu hariç tüm profesyonel ve amatör branşlarda şampiyon oluyor. Öyle bir şampiyon oluyor ki, arkadan gelenler nal topluyor. Bu kulüp, Türkiye' de basketbola, voleybola, tüm kapalı spor salonu gerektiren branşalara ev sahipliği yapacak muhteşem bir spor kompleksi inşaa ediyor. Neden? Başkan' ın kendi ağzından ifade edelim: "Biz gençlerin spor yapmasına imkan vermek istiyoruz. Maalesef Türkiye'de amatör branşlara yatırım yapılmıyor. Biz yapacağız!" Bu vizyon, bu bakış açısı da sistemin hoşuna gitmedi. Sistem, amatör branşların Fenerbahçe' nin tekeline düşeceğinden korktu. Korktu ve önlem almak gerektiğine inandı. Sistem, amatör branşlardan o kadar nemalanıyor ki güçlü amatör sporlar, takımlar, sporcular, yöneticiler ve sponsorluklar istemiyor. Kontrolü kaybetmek istemiyor! 

Sistem kim mi? Statükoyu sahiplenen, kendi çıkarlarını ülke menfaatlerinin üzerinde tutan, yabancı hayranı ve aşırı otoriter siyasetçiler, bürokratlar, yargı mensupları ve spor adamları. Korkudan beslenen, büyük düşünmeye karşı, yenlikçilere düşman gözüyle bakan, sistemin üzerine çıktığını düşündükleri her şeyi yıkabilecek kadar güçlü, 25 milyonu karşılarına alabilecek kadar pervasız kişiler topluluğudur! Sistem, Türk sporunun önündeki en büyük engeldir. Sistem, kendisi hariç tüm sistemleri dışlayan, sistemsizliği sistem olarak sunan zihniyettir. Hiç bir siyasetçinin bu tekere çomak sokmayacak kadar akıllı olduğunu düşünüyorum. Sistemi karşısına alanın, güç kaybedeceğini biliyor. Sistem, tahakkümüne devam ediyor ve edecek. 

Yanlış anlaşılmasın, bir dönem Fenerbahçe kulübü böylesi bir sistemin içinde mutlu mesut yaşıyordu. Hatta Fenerbahçe' nin değerli Başkan ve yöneticileri de sistem içinde önemli roller de üstlenmişlerdi. Ama ne olduysa oldu, Fenerbahçe sistemin üzerine çıkmaya başlayınca, sistem kendi çocuklarını kustu. Mesele bu kadar basittir. İddia ediyorum, mesele şike filan değildir. Türkiye' de şike yapmamış kulüp hemen hemen yoktur. En azından teşvik primi vermemiş veya almamış takım olduğunu sanmıyorum. Şike iddiaları, sistemin kendi çocuklarını yeme ve Fenerbahçe' nin gücünü kırma operasyonunun örtüsüdür. Operasyonu halk nazarında haklı çıkarmak için oynanan bir tiyatro oyunudur. Zinhar saygıdeğer yargı mensuplarını ve süreci hafife alıyor falan değilim. Sayın savcılarımız görevlerini yapıyorlar. Şike varsa da gereğini yapacaklardır. Hepimiz de bu süreci destekliyoruz. Ama bu adımlar Türk sporunu temizlemeyecektir. Yetmeyecektir. Tam tersi sistemi güçlendirecektir. Üstüne gidilmesi gereken, şike değil, şikenin yıllarca hamiliğini yapmış olan ve şikeyi bir dönem meşrulaştıran (kendi çıkarları için) sistemdir. Bu süreçten Fenerbahçe zararlı çıkacaktır. Ama Türk futbolu falan temizlenmiş olmayacaktır. 

Fenerbahçe' nin sistemin operasyonu nedeniyle Şampiyonlar Liginden uzak kalması en az 50 milyon Euro kayba neden olacak. Pek çok futbolcu takımdan ayrılacak veya satılmak zorunda kalınacak. Ligden düşürme olmasa bile Fenerbahçe bu moralle ve eksik kadrosu ile yeni sezonda ilk 5' e bile giremeyecek. Yani Şampiyonlar Ligi seneye de hayal olacak. İşte bu şekilde Fenerbahçe birkaç sene geriye gidecek. Diğer takımlar ile arasındaki fark kapanacak ve Fenerbahçe yeniden sistemin kontrolüne girecek. 

Tabi ki, bu düzeni bozmak mümkün. Fenerbahçe taraftarı takımına sahip çıkarsa, her Fenerbahçeli imkanları doğrultusunda kulübe maddi katkı sağlarsa ve camia daha da fazla kenetlenirse, Bank Asya'da bile maçları şenlik havasında oynar, o kenetlenmeyle seneye de Super Ligin tozunu atarız. Tabi sistem Fenerbahçe' ye darbe üstüne darbe vurmak için çalışmaya devam edecek. Fenerbahçe' yi bölmeye çalışacak. Ama taraftar akıllı davranır, bölünmez ve tek yürek olursa, sistemi fark eder ve kötü niyetleri anlamaya başlarsa sistem güç kaybetmeye başlar. Türk sporunda bir temizlenme, bir devrim olacaksa bu arınmayı ve devrimi Fenerbahçe taraftarı sistemi alaşağı ederek yapar. Üstelik kendi içindeki çürük elmaları da ayıklayarak yapar bunu. Kendi içindeki sistem unsurlarını deşifre edip, şutlayarak yapar bunu. Yeterki gerçek tehdit fark edilsin. 

Şimdi ilk adım, Fenerbahçe' nin ligden düşürülmek ve Bank Asya'da oynamayı şiddetle talep etmesidir. Sonra havuzdan çıkılmalı ve nihai olarak da, ligden çekilme ve başka bir ülkenin liginde oynama alternatifleri düşünülmelidir. Bunlar radikal tedbirler olabilir ama sistemin fişini çekmek ve sistemi komaya sokmak için şarttır. Aksi halde sistem kazanacak ve dünya devi olmaya aday bir camia sessizce bastırılarak, önü kapatılacaktır. 

Tüm ülkemizin ve MB Blog ailesinin Kadir Gecesi mübarek olsun. Herkesin bayramını kutlarım. 

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara