Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Çöküş korkusu ve yalanlar

Merhaba Dostlar.  

En son yazımı 4. ayın 17’sinde yazmışım. Uzun süredir görüşemiyoruz.  

İllet bir boyun fıtığına yakalandım. Dolayısı ile bu boyun fıtığını azdıran en büyük düşman olan bilgisayardan uzak durmam gerekiyordu. Mümkün olduğunca uzak durmaya çalıştım ama beceremedim. Her türlü riski göze alarak sevgili dostlarımdan ayrı kalmamaya karar verdim ve yazıyorum.  

Yazımın konusu mu?.  

Sormak bile abes.  

Tabi ki siyaset ve RTE..  

RTE demişken, bu Eşbaşkan’ın son on günlerdeki mitinglerde kullandığı argümanlara bakalım.  

CHP’ye oy verenler Ateist’tir. 

Bunlar camileri ahır yaptı. 

Selahattin Eyyubi şunu yaptı, bunu yaptı,  

70 yaşındaki nine şunu dedi, bunu dedi.. 

Bunlar Zerdüşt’tir, Ateist’tir.  

Buna benzer hikayeler.  

Gördüğünüz ve dinlediğiniz gibi AKP’ye oy vermeyenlerin ne ateistliği kaldı, ne yezitliği, ne Aleviliği ne de zerdüşt’lüğü.  

Menderes bile bu kadar dini kullanmamıştı. O daha çok muhalefeti sindirmeyi ve susturmayı hedeflemişti. Takrir’i sükun yasası bunun en güzel örneğidir. CHP’nin mal varlıklarına el koyma ve bütün CHP teşkilatlarını kapatma hevesi bile bu AKP zulmünün yanında sönük kalır.  

Bunu her kes biliyor.  

RTE o kadar ileri gidiyor ki mitinglerinde, CHP’nin İsrail yandaşı olduğunu bile söyleyebiliyor.  

Sanki kendisi Eşbaşkan değilmiş, sanki kendisi büyük Yahudi ödülünü almamış, sanki kendisi İsrail’e Güneydoğu sınırlarımızı 49 yıllığına kiralamak isterken ya da karanlık İsrail’li iş adamı Ofer’e Galataport’u satarken suçüstü yakalanmamış, sanki kendi milletvekillerini bindirmediği ve 9 Türk yurttaşının öldüğü gemiden dolayı esip gürlediği ve İsrail’in hiç tınmadığı olaylardan sorumlu değilmiş gibi pişkince tavırlar takınabiliyor.  

RTE’nin, kullandığı söylemlerde artık çağı ve modası kalmamış söylemlerden fayda gelmediğini ve ayağının altındaki sabunun kaydığını gördükçe hırçınlaştığını, saldırganlaştığını ve ağzından köpükler saçarak en ağır hakaretleri küfürleri ettiğini görüyoruz.  

Tüm bu saldırganlaşmanın hırçınlaşmanın, mecliste ve toplum içinde kullanılmayacak argo terimleri kullanmasının nedeni ne acaba?.  

Bu gitmek üzere olduğunun verdiği telaş ve asabiyetin göstergesi olmasın..  

2007’de açılım v.s. fasa fisoları ile kandırdığı Doğu Güneydoğu halkının artık uyandığının ve bu bölgede artık bir CHP gerçeğinin de olduğunun görünmesinin getirdiği telaş ve korkunun yarattığı bir hırçınlıktır bu.  

AKP’nin ve RTE’nin yaratmak istediği ( ya da her şeye rağmen beceremediği) korku imparatorluğunun çöküşünün dramatik ve komedi tarafı da ağır basan bir mizansenidir RTE’’nin yüz halindeki son miting durumları.  

Bu komik ve acınacak hali, RTE’nin katıldığı son 32.Gün programında görmüşsünüzdür. Hem RTE’nin o çaresiz ve yalanların hiçbir şeye yaramadığını gören halini, hem de M.Ali Birand’ın o vıcık vıcık yağcılık kokan sorularında görmüşsünüzdür.  

Burada muhalefet ve hükümet sorumlularının katıldığı, özellikle Kılıçdaroğlu’nun katıldığı tv programlarından söz etmeden geçemeyeceğim. Fetullah’çı Samanyolu ve TRT ekranlarında Kılıçdaroğlu’nu üç beş kez seyrettik. Çıktı tüm satılmış medya ve liboş takımı “gazetecilerin” sorularına açık yüreklilik ve cesaret kokan cevaplar verdi Kılıçdaroğlu.  

Şimdi RTE bir Ulusal kanalda, bir Halk TV’de ya da CNN veya NTV kanallarında cesur ve tarafsız, aslan gibi (pek kalmadı ya) gazetecilerin sorularına cevap verebilir mi?.  

Çıksın öyle bir programa, ya da çıksın Kılıçdaroğlu’nun karşısına ve her türlü eleştiriye ve ve özeleşitiriye açık olsun…  

Yer mi?.. Yemez.  

Artık aştı RTE’de bazı şeyleri.  

Aynen Berluskoni veya Putin gibi ben sizden değilim havalarında bir eli cebinde, Oskar’lık artistler gibi halkın karşısına çıkıp yalanlar ve hikayeler anlattığını görüyoruz tv’lerde.  

Fakirlik fukaralık, demokrasi masalları bir yere kadardı.  

Niye Deniz Feneri’nden veya işsizlikten yoksulluktan, yolsuzluktan bahsetmez bu RTE?. Ülkemizin asıl meseleleri bu sorunlar değil mi?. Getirdiği “Çılgın Projelere” bakarmısınız?. Hepsi de ranta, yandaş müteahhide dayalı ve kar amacı güden projeler. O da gerçekleşebilirse.  

Takke düştü kel göründü. AKP’nin ve RTE’nin gerçek yüzü su üstünde kalmış bir cankurtaran botu gibi sırıtıyor.  

AMA O BOT’TA BATACAK, YAKINDIR..  

Saygılar.  

07.06.2011  

 
Toplam blog
: 243
: 760
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

1957 Kars doğumluyum. Emekliyim. Gazi Üniversitesi İİBF İşletme bölümü ön lisans mezunuyum. Yazı ..