- Kategori
- Müzik
Çoook yakışıklı adamsın anacım...

resim medyafaresi.com sitesinden alınmıştır.
Arkadaşlarla okulu kırıp Gençlik Parkına gitmiştik.
Külüstür bi teybimiz vardı yanımızda.
Her zamanki gibi radyo tiyatrosu oynayıp kasete çekeceğiz.
O zamanlar Zeki Alasya-Metin Akpınar kasetleri çok meşhurdu...
Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nun her oyununu gülerek dinliyorduk...
Özendik işte onlara, kendimiz yazıp kendimiz oynayalım dedik..
Hiç de fena olmazdı hani...
Okulda elden ele dolaşırdı doldurduğumuz kasetler...
Bir nevi gayriresmi eğitsel kol çalışması gibi birşeydi...
Gölgelikli, ağaçlıklı, oturaklı bir yer arıyoruz parkta.
Birden kulağımıza gümbür gümbür bir müzik çalınıyor...
Aman Allahım o nasıl bir ses öyle.
O kocaman parkı inim inim inletiyor...
Elimizde olmadan sesin kaynağına doğru yöneliyoruz...
Yaklaştığımızda şarkı bitiyor ve korkunç bir alkış tufanı kopuyor.
Lunapark Gazinosu var o zamanlar, Gençlik Parkının içinde.
Müzik oradan geliyor.
Gazinonun içi de, dışı da tıklım tıklım dolu.
Ortalık yıkılıyor....
O anda yapılacak tek şey vardı ve biz de onu yaptık.
Kavak ağaçları vardı yüksek gazino duvarlarının çevresinde,
hala dururlar mı bilmem.
Tırmandık ağaçlara ...
(siz hiç kavak ağacına tırmandınız mı ?
diğer ağaçlara tırmanmaya benzemez...)
İşte ben o gün kavak ağacının tepesinden O'nu seyrettim arkadaş.
Gördü ağaca tırmandığımızı...
"canııııııımmm, napıyonuz siz orda, düşceksiniz valla, kıyamaaaammm..."
Bu sözleri de yolumuzdan çeviremedi bizi.
Eeee başkasına benzemez O, gerçekten kıyamaz...
Ama ben gerekirse kafamı da kırar, gene o ağaca tırmanıp O'nu izlerdim.
O'nun için değerdi ....
Bana "canım" dedi.
Bana el salladı....
Vayyy be ....
Allah beeee....
. . . . . . . . . . . . . .
Seksenli yıllarda,
ilk kez bir yılbaşı günü televizyona çıkmıştı;
kasetleri satış rekorları kıran o sarı boyalı kara kız.
Bomba şarkısını söylemişti o yıl.
Kimbilir ......
Şarkının ismi -kimbilir- yani ...
<ı>kimbilir bu gidişin dönüşü olacak mı,
ah, nasıl yollarına bakacağım kimbilir.
...........
Neyse, anlatmaya devam edelim ...
Bahriye Tokmak ya da sahne adıyla Kibariye,
yılbaşı gecesi TRT'ye çıkınca bir anda herkesin gönlünü fethetti.
O zamanlar tek kanal var Türkiye'de...
Televizyona çıkan ertesi gün ülke çapında şöhret oluyor...
Disko ve Arabesk yılları o yıllar.
Bir yanda Boney-M ve taklitcisi tek şarkılık gruplar,
diğer yanda ise Ferdi ve Orhan Baba liderliğinde arabeskçiler...
Arada kaynayan da Türk popçuları oluyordu...
TRT deyimiyle Türkçe Sözlü Hafif Müzik'çiler...
Arabeskçilere TRT yasaktı o yıllarda.
Sadece yılbaşında izin vardı arabeske...
ve bir de dansöze...
Neyse geçelim, başka bir yazı konusu bu ...
Benzerlerinden O'nu ayıran hep doğallığı oldu.
Sunucuların, "kıyafetiniz ne güzel, hangi modacıdan?" sorusuna,
"ne modacısı be güzelim, bizim pazardan aldım" cevabını veriyordu.
Hayatını sıradan insanlar gibi yaşadı.
Şöhreti hazmetti.
Değişmedi....
Hatta gidip bir taksi şoförüyle evlendi.
Lakin bir müddet sonra boşandı.
Kocasının parası için kendisiyle evlendiğini düşünüyordu...
Bu olaylar sırasında Kibariyenin annesi de medyatik oldu...
Hatırladınız mı ?
Şöfeeeeeeer, şöferrr .....
(Levent Kırca - Olacak O Kadar...)
Sonra 40 yaşındayken gitti 19 yaşında bir gençle evlendi.
Bebeği oldu.
Ama kimselere göstermedi.
O kadar ısrarlara rağmen,
diğer medya figürlerinin !!! yaptığı gibi,
parayla doğum fotoğraflarını, yaşgünü fotoğraflarını filan satmadı.
Kibariye şimdi mutlu bir anne,
Hala şarkı söylüyor ve iyi söylemeye çalışıyor...
En önemlisi, hala eskisi gibi yaşamaya çalışıyor,
şöhret olmadan önceki haliyle....
Onun sesi gibisi yok.
Bırak Türkiye'yi Dünya'da yok.
İştecik de belgesi :
28 Kasım 1996 tarihli Milliyet Gazetesi :
http://www.milliyet.com.tr/1996/11/28/magazin/kibariye.html
Gerçek bir yorumcu O ... Çok güçlü bir sesi var...
Müziğin çok farklı dallarında çok farklı eserler ortaya koyabilirdi...
Ama olmadı işte bir türlü ....
Tek tük denemelerle kaldı…
Mesela ünlü Hollandalı jazz grubu Rosenberg Trio ile birlikte sahneye çıktı…
Kalabalık bir izleyici önünde caz yaptı ve seyirciden çok olumlu tepkiler aldı…
http://www.hoptek.tv/video-izle/286584/kibariye-ve-rosenberg-trio
http://www.youtube.com/watch?v=NAT7DbopzlM
Ben bu Roman kızını seviyorum.
Hem sesini seviyorum, hem de hayata bakışını.
Hayatın anlamını çözmüş o.
Ne zaman televizyonda görsem onu,
devamlı gülen, etrafına neşe saçan birisi ...
Hayat, hiçbir derdi, sıkıntıyı kafaya takmayacak kadar kısa.
Bana da rehber oldu bu açıdan.
"Takma kafana, tokadan başka ....
Daha geçen gün, Başbakanın Roman açılımını izlemek üzere toplananlar,
Kibariye'nin Başbakan açılımına tanık oldular....
Başbakan Erdoğan'ın anons ettiği Kibariye,
bir şarkısını Başbakanın yanına gidip elini tutarak seslendirdi.
Kibariye, Erdoğan'a, şöyle dedi :
"Sen çok güzel, çok yakışıklı bir adamsın, çok güzel konuşuyorsun.
Helal olsun sana. Olay bir adamsın, üstüne tanımam anacım"…
Zaten Kibariye’den başkası da bu Başbakan açılımını yapamazdı …
Aradan yıllar geçti ama,
Kibariye, hala, o kavak ağacının tepesinden göründüğü kadar güzel bir insan benim için.
Allah yolunu açık etsin ve her zaman güldürsün onu.
Fakat hala içimde bir ukte var.
O güçlü sesiyle bir de rock müzik söylerken dinleyebilseydim.
Benim gibi düşünen bir sürü insan var.
Kibariye artık rock söylese,
şöyle Nirvana'dan iki tane attırsa,
fena mı olurdu ...... hı ?
Misal ... TIKLA:
http://www.youtube.com/watch?v=0UiLA4x0Bxw
ya da
http://www.zaplat.com/video/tv_videolari/32391/%C3%96fkeli_Kalabal%C4%B1k_Kibariye
ya da
http://www.timsah.com/tv-makinasi-ofkeli-kalabalik-kibariye/nTrMMrOGmNy