- Kategori
- Deneme
Çopurları kim kurtaracak
Perşembe, 25 Temmuz 2014
Abdullah Çağrı ELGÜN
Çopur Ahmet İlçede yaşayan aklı ile arası arasında biraz mesafeleri olan; fakat kimseye zararı dokunmayan samimi, açık sözlü, doğru mu doğru, dürüst mü dürüst, yeni yetişmekte olan bir delikanlıdır.
Çocukluk yıllarında geçirdiği çiçek hastalığından kalma yüzünde biraz çiller oluşmuştur. Bu yüzden adı “Çopur Ahmet” olarak anılır; fakat yakışıklılıkta kimseden geri kalmaz. İlçenin hem maskodu hem de yardıma ihtiyacı duyanların üç beş kuruş parayla işlerini yaptırdığı, hatta bazı kişilerden de asla para pul istemeyen, zaman zaman ayakkabı boyacılığı da yapan, yardımsever çalışkan bir delikanlıdır.
İlçede kimi kimsesi kalmadığından gariptir. Herkes onu sever; fakat aynı zamanda acırlardı da… Zaman zaman iş gördüğü yerlerde : “ Seni artık evlendirelim Çopur…” diye, yarı samimi yarı ciddi ve gırgırına sözler olurdu. Çopur, bütün bunlara ses çıkarmaz, güler, hoş görür, boynunu bükerdi.
Halbuki Çopur’un içinden neler geçer, hangi fırtınalar eserdi.
Ne hayaller ufkunu süsler; ama kimselere diyemezdi.
Samimi, candan yardımsever, dürüst, açık sözlü; fakat garipti Çopur…
İlçeye, bir gün bir savcı tayin olup geldi. Çopur onunla Ayakkabısını boyarken tanıştı. Savcı ona uzun uzun durumunu sordu. Ne yaptığını, nasıl olduğunu, tahsilini, kimi kimsesi olup olmadığını derken Çopur’la savcı akraba oldular, kanki oldular, samimi iki dost oldular. Gidip gelmeler ayakkabı boyamaları, sohbetler, derken birbirleriyle kaynaştılar.
Mübaşirlik için iki kişilik kadro açıldı Adliyede… Savcı: “Çopur, gel müracaatını yap da seni oraya alalım.” dedi. Çopur biraz düşündü, kafasını kaşıdı, ikiciklendi… “Beni oralara alırlar mı Savcım” dedi. Savcı: “Sen müracaatını yap.” dedi. Çopur bir sağa bir sola başını salladı. Bu işin olacağından şüpheliydi. Buna rağmen ertesi gün gidip müracaatını yaptı.
İlçeden üç kişi, bu işe girmek için müracaatta bulunmuştu. Bunlardan biri de Çopur Ahmet’ti. Çopur Ahmet, ortaokul mezunuydu. Zeki bir delikanlıydı; fakat kimi kimsesi olmaması, garipliği, biraz da akıl savrukluğu belki de onun ilçenin maskotu olmasını sağlıyordu ve gırgır geçilmesine sebep oluyordu.
Çopur samimi, Çopur candan, Çopur Garip, Çopur çalışkandı.
Çopur’u perişan eden yoksulluğu, kimsesizliği, belki de sığınacak bir limanının, dayanacak bir arkasının olmamasıydı.
Hemen herkes onu tanır, işini ona güvenerek yaptırırdı: “Çopur yarın bize uğra da birkaç iş var halledelim”; “Çopurrr! Gel hele gel! Şu torbaları bir kaldır.” , “Çopur şu hayvan pisliğini oradan temizlersen sana 100TL.”, “Çopur, yarın sabah bir işin yok değil mi? Erken saatlerde gel de bizim yoncaları birlikte yığdırayım…vb.”
Derken Çopur memur oldu. Sabahları adliyede odaları temizler, görülecek davaların listelerini yapar, askıya asar, görüşme anında da onları duruşmaya çağırırdı.
Hatta: Davalarının ne zaman olacağı, sıranın kendilerine ne zaman geleceği, görüşmenin biraz ileriye alınıp alınamayacağı, Çopur: “Ne olur öğleye bırakma beni. Gör şu işimi.” Gibi istekler Çopur’u aranan, istenen, muhtaç olunan, vazgeçilmez, adam haline getirmişti…
Çopur saygıdeğer oldu. Kimse gır gır geçmeye kalkışmadı.
Çopur kendine geldi. Çopur adeta akıllandı birden bire…
Çopur çevreden hem saygı gördü hem de iyi bir memur oldu.
Savcının işi rast gelsin, Çopur’u kimsesizlikten de kurtardı. Çopur evlendi çoluk çocuğa karıştı. Çopur’un çocukları oldu. Savcılar gitti savcılar geldi. Çopur adam gibi adam olarak hayatını sürdürdü. Derken Çopur, oradan emekli oldu. Çopur hâlâ sağ salim sağlıklı bir vatandaş. Üç çocuğu da üniversite bitirmiş saygın bir devlet görevlisi…
O savcı olmasaydı o savcı, Çopur öyle kalakalacaktı garip, kimsesiz; ve yoksul… Çopur’u kurtaran o savcı oldu…
Memleketteki Çopur’ları kim kurtaracak?..
Hangi devlet adamı bu Çopurların elinden tutacak? Delirmeden, akıl sağlıklarını tam yitirmeden, sokaklarda gır gır geçilmesine meydan vermeden Çopur’ları sokaklardan kim kurtaracak?
Evler, sokaklar, Çopurlarla dolup, Çopurlar çoğalmadan, Çopurlar’ın ellerinden tutalım. Çopurlar’ı kurtaralım. Çopurlar sağlam kalırsa memleket de sağlam kalır.
Çopurlar dengesini kaybederse, memleket de kaybeder. Çopurlar kurtulursa, memleket de kurtulur…
Hangi kanun hangi yönetmenlik hangi yeni, işleyen bir proje, plan hangi program, Çopurları sağlıklı kılacak?..
Çopurları sokaklardan kim kurtaracak?