Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '09

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Çorlu

Çorlu
 

fOTOĞRAF DİZAYN : GÖKHAN CENKER


Orda bir köy var, uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.

Orda bir ev var, uzakta
O ev bizim evimizdir.
Yatmasak da, kalkmasak da
O ev bizim evimizdir.

Orda bir ses var, uzakta
O ses bizim sesimizdir.
Duymasak da, tınmasak da
O ses bizim sesimizdir.

Orda bir dağ var, uzakta
O dağ bizim dağımızdır.
İnmesek de, çıkmasak da
O dağ bizim dağımızdır.

Orda bir yol var, uzakta
O yol bizim yolumuzdur.
Dönmesek de, varmasak da
O yol bizim yolumuzdur.

AHMET KUTSİ TECER


Köy denince insanın içi bir hoş olur. O toprağın, mis gibi sevdalı kokusu, arpanın, buğdayın, ekinin buram buram yurdum koktuğu, ayçiçeklerinin güneşe selam durduğu, emeğin harman harman serpiştirildiği gönül uykusudur aşka uyanan. Şenlikler olur, özel günler tertip edilir ve kardeşlik adına insanlarını birleştirir, dil, mezhep ayrımı yapmadan kardeşliğe kucak açtırır kocaman köyler.. Pilav yersiniz, halaylar çekersiniz, omuz omuza verirsiniz, oyunlar, küçük tiyatro replikleri oynar ve o köyün tarihini anımsarsınız neşe içinde. Ama amaç hep aynıdır. Birleşmek, destek olmak, gönülleri huzur doldurmaktır. Kardeşlik namınadır yapılan emekler...


Benim Memleketim Tekirdağ / Çorlu. Köyümün adı da Önerler Köyü'dir. Köyüm hakkında biraz bilgi vereyim. Ama tarihi hakkında sadece bilinen şudur ki ; köyün kuruluş tarihi 1934 - 1938 yıllarında Kuzey Bulgaristan Romanya ve Makedonyadan gelen Muhacirler'in (Yörük, Arnavut, Tatar) yerleştiği bir yerdir. Tekirdağ iline 46 km, Çorlu ilçesine 7 km uzaklıktadır. Köyün iklimi, Marmara iklimi etki alanı içerisindedir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığaayrıca 1990'lı Yıllarından sonra kurulan sanayi işletmelerinde işçiliğe dayalıdır. Bilinen bütün bilgiler bunlardır köyüm hakkında.

Gelelim Çorluma...

Çorlu'yu çok seviyorum. O kadar güzel bir yer ki sanki küçük İstanbul. 59 plaka bulmak neredeyse sürpriz oluyor. Hep 34 plaka var her yerde. Çorlu, Tekirdağ iline bağlı ilçedir. Çorlu, elverişli doğal yapısı, güçlü ulaşım bağlantıları ve stratejik önemi ile Tekirdağ'ın en gelişmiş ilçesidir. Kuzeyden Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesiyle, Tekirdağ'ın Saray ve Çerkezköy ilçeleri, doğudan İstanbul'un Silivri ilçesi, batıdan Tekirdağ Merkez ve Muratlı ilçeleri, güneyden Marmara Ereğlisi ilçesi ve Marmara Denizi ile çevrilidir. İl merkezine 37 km. uzaklıkta olan ilçenin yüzölçümü 949 km2'dir.

Tarih öncesi döneme ait buluntuların elde edilmiş olması, bölge tarihini ilk Tunç çağı'na kadar götürmektedir. Bilinen en eski adı Tzirallum olan Çorlu, MÖ. 1000 yıllarında Trako-Friglerin kurduğu koloni kentlerden biridir. Tarihin çeşitli dönemlerinde Frig-Yunan-İskitPers-Makedonya-Roma ve Bizans istilalarına uğramıştır. Zaman zaman Hun, Avar ve Peçenek akınlarına da maruz kalmıştır. Ayrıca İstanbul üzerine çeşitli seferler düzenleyen Arap ordularının istilasına da uğramıştır. Kısaca; Trakya'nın yaşadığı her istiladan etkilenmiştir.

Ortaçağda burada, Bizans'ı korumak için kullanılan Tzirallum kale kentinin bulunması İstanbul yolu üzerinde yer alan Çorlu'ya askeri bir önem kazandırmıştır.

Osmanlılar döneminde ise, Anadolu'dan Rumeli sınır boylarına uzanan anayol üzerinde konaklama yeri olmasından dolayı da önemli tarihi olaylara sahne olmuştur.

Çorlu 1357 tarihinde I. Murat tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katılmıştır. Süleyman Paşa ve Orhan Gazi'nin ölümleri üzenine tekrar Bizans egemenliğine geçen Çorlu, 1361 tarihinde kesin olarak Osmanlı hakimiyetine girmiştir. 1. Murat'ın emriyle Trakya'daki öteki Bizans şehirlerine ibret olması maksadıyla burayı savunan Bizanslılar ağır şekilde cezalandırılarak kale duvarları yıkılmıştır. Böylece Tzirallum'un askeri önemi de ortadan kaldırılmıştır. Bu sert davranış hemen etkisini göstermiş ve Trakya'nın fethi kolayca tamamlanmıştır.

Çorlu, imparatorluk döneminde ilk defa II. Beyazıt ile oğlu Şehzade Selim (Yavuz) arasında geçen baba-oğul savaşında yer almıştır. Şehzade Selim ile II. Beyazıt Çorlu yakınlarındaki Uğraşdere'de karşılaşmış ve Şehzade Selim babasının kuvvetleri önünde yenilmiştir.

1512'de tahtını oğluna bırakan II. Beyazıt Dimetoka Sarayına giderken Çorlu konağında ölmüştür. Daha sonra Yavuz Sultan Selim'de İstanbul'dan Edirne'ye giderken 21 Eylül 1520 tarihinde aynı topraklarda ölmüştür. Bu suretle II. Beyazıt Dimetoka'ya, Yavuz da Edirne'ye varamamıştır.

Eylül 1676'da son Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, Çorlu ile Karıştıran arasındaki Karabiber çiftliğinde vefat etmiştir.

Çorlu 18. yüzyılda Kırım'dan uzaklaştırılan Hanzadelerin ve Girayların sürgün yerlerinden biri olmuştur.

1830 yılında Rumeli Beylerbeyliği kaldırılıp Edirne vilayeti kurulunca, Çorlu bu vilayetin Tekirdağ sancağına bağlı bir kazası haline getirildi. 1870'de vilayetler örgütünün ıslahı sırasında durumunu olduğu gibi korudu. 1876'da geçici olarak Rusların eline düştü.

1912-1913 Balkan savaşları'nın birinci devresinde Osmanlı Doğu Ordusu Kumandanlığı karargahı Çorlu'da idi. 5 - 6 Aralık 1912 savaşlarından sonra Bulgarların eline geçti. Balkan Savaşları'nın ikinci devresinde Edirne'ye doğru ilerleyen Türk Ordusu tarafından 15 Temmuz 1913'de kurtarıldı.

Kurtuluş Savaşı yıllarında ise Çorlu, 25 Temmuz 1920'de Yunan işgaline uğradı. 1918 yılından beri faaliyet gösteren ve Trakya'nın kurtuluş savaşını yöneten Trakya ve Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurduğu çeteler, büyük zafere kadar faaliyetlerine devam ettiler. 15 Ekim 1922'de Türk Jandarma Kuvvetleri tarafından kesin olarak kurtarıldı.

Çorlu halen, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri savunma bakımından önemli bir garnizon olma özelliğini devam ettirmektedir.

Çorlu'nun coğrafi konumu dolayısıyla (Avrupa ile Asya arasında bir köprü) özellikle sanayinin bu ilçeye akın etmesine yol açmıştır.İstanbul, Kocaeli, Bursa ile beraber Türkiye sanayisinde önemli yer almaktadır. Bundan 10 yıl öncesinde sakin bir kasaba olan Çorlu şu an tam anlamıyla bir sanayi kenti görünümünü almıştır. Bunun sonucu olarak göç artmış ve nüfüs yoğunluğu hat safhaya çıkmıştır.

 
Toplam blog
: 749
: 1983
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Yazmanın hayatın akışının bir parçası olduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1982'de doğdum ve İstanbul Kar..