Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '09

 
Kategori
Müzik
 

Mançoloji

Mançoloji
 

Sen gülünce güller açar Gülpembe
Bülbüller seni söyler biz dinlerdik Gülpembe
Sen gelince bahar gelir Gülpembe
Dereler seni çağlar sevinirdik Gülpembe

Güz yağmurlarıyla bir gün göçtün gittin inanamadık Gülpembe
Bizim iller sessiz bizim iller sensiz olamadı Gülpembe
Dudağımda son bir türkü Gülpembe
Hala hep seni söyler seni çağırır Gülpembe

Güz yağmurlarıyla bir gün göçtün gittin inanamadık Gülpembe
Bizim iller sessiz bizim iller sensiz olamadı Gülpembe
Gözlerimde son bir bulut Gülpembe
Hala hep seni arar seni bekler Gülpembe

Dudağımda son bir türkü Gülpembe
Hala hep seni söyler seni çağırır Gülpembe...

Ne güzel demiş değil mi Barış baba ? Güllerin pembeliğini sevdiğine ne de güzel yansıtmış aşk ile. Onu sevmeyen yoktur herhalde bu alemde. Çok erken ayrıldığında aramızdan, müzik babasız kaldı, İstanbul ağladı... Kadıköy'ün Moda'sı Mançosuz kaldı. O öldükten sonra arkasında istenmeyecek laflar edildi ve kemikleri sızlatıldı . Yok bilmem kaç para borcu varmış vb.. Bizi ilgilendirmez ki bu konu . Biz onun şarkılarını seviyoruz, kendisini seviyoruz, notalarını seviyoruz. Onun gibi bir Sanatçı zor gelir bu Dünya'ya. Bir Gülpembe, bir AYnalı Kemer İnce Bele , bir Sakız Hanım kolay mı yapılıyor ? Nice emeği vardı Barış abimizin. O uzun ipek saçlarıyla bizleri kendisine hayran eyledi. Çocukların sevgilisi oldu, onlara ıspanağı, diş fırçalamasını, gece yatarken süt içmesini o sevdirdi. 7'den 77'ye ile Pazar sabahlarımızın tek eğlencesi oldu. Çocuklara programda 10 puan 10 puan 10 puan diyerek sevgilerini 10 kat daha arttırdı Barış Baba. Zaten o öldüğünde milyonlarca hatta milyarlarca insan ağladı , kahroldu. Artık Barış Babamız yoktu. Sokaklara döküldük cenazesine akın ettik. Bütün Dünya ülkelerini dolaşarak tarafsız insan sevgisini kabilelere aşıladı. Afrika'nın, Japonya'nın sevgilisi oldu. Kızılderili kabileleriyle gidip kabile dansı yaptı. Japon halkına konserinde Türk Bayrağını onurla dalgalandırdı. O klasik yelekli, püsküllü deri pantolonuyla konserlerinde insanlığı sarstı sevgisiyle. O sıcak gülüşü ile herkese kendisini hayran bıraktı. O gezici melekti....

O, BARIŞ MANÇO idi....

Barış Abimizi Tanıyalım :


Barış Manço (d. 2 Ocak 1943, İstanbul - ö. 1 Şubat 1999, İstanbul) Türk besteci, şarkı sözü yazarı, gezgin ve TV programı yapımcısıdır. Türkiye'de rock müziğin öncülerinden, Anadolu Rock türünün kurucu üyelerindendir. Müziğe başlangıcı Galatasaray lisesinde olmuştur. Eğitimini Belçika Kraliyet Akademisi'nde almıştır. Bestelediği 200’ün üzerindeki şarkısı, kendisine 12 altın ve bir platin albüm ve kaset ödülü kazandırdı. Bu şarkıların bir bölümü daha sonra Arapça, Bulgarca, Flemenkçe, Fransızca, İbranice, İngilizce, Japonca, Kürtçe ve Yunanca olarak yorumlandı ve Barış Manço, kimi şarkılarını günlük hayatından aldı. “Domates, Biber, Patlıcan”, buna bir örnektir.

Konya ovasında yaşayan Mançozade adlı büyük bir aile, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u alması ile birlikte Rumeliye göç etmiş ve Selanik'e yerleşmiştir. Birinci Dünya Savaşı'na kadar Selanik'de yaşayan Mançozade ailesi, savaşın hayat koşullarını güçleştirmesi nedeniyle tekrar İstanbul'a göç etmiştir. Mançozade'lerden Mehmet Abdi bey İstanbul'da bir konağa yerleşmiş ve arkadaşının kızkardeşi olan Nimet Hanım'la evlenmiştir. Yıllar sonra Nimet Hanım, Barış Manço'nun "Gülpembe" şarkısının ilham kaynağı olacaktır...

Cumhuriyet devrimlerini yaşayan aile, soyadı kanunu ile birlikte "Mançozade" olan aile adlarını değiştirerek, "Manço" soyadını alırlar. Abdi bey ile Nimet Hanım'ın oğlu Hakkı Bey, Rikkat Uyanık ile evlenir. Hakkı Bey ile Rikkat Hanım'ın ikinci çocuğu 2 Ocak 1943 tarihinde doğan Mehmet Barış Manço'dur. Onlar, Barış Manço, Oktay Manço, Savaş Manço ve İnci Manço olarak dört kardeştiler.

İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarında doğan Barış Manço, ailesinin savaşın bitmesine duyduğu özlem nedeniyle "Barış" isminin kendisine verildiğini söylemektedir. Dönemin Türk Sanat Müziği sanatçısı olan Rikkat Hanım ile Hakkı Bey, Barış 3 yaşındayken ayrılırlar. Babasının yanında büyüyen Barış Manço'nun çocukluğu Kadıköy'de geçmiştir. İlkokulu Gazi Mustafa Kemal İlkokulu'nda tamamlamış, daha sonra Galatasaray Lisesi'ne devam etmiştir. 10.sınıftayken babasını kaybeden Barış Manço, Galatasaray Lisesi'nden ayrılarak Şişli Terakki Lisesi'ne gitmiş ve oradan mezun olmuştur.Offfff

Barış Manço, aileden gelen yetenekle 2 yaşından itibaren şarkı söylemeye ve Ortaokul 2.sınıf öğrencisiyken de amatör olarak müzikle uğraşmaya başlamıştır. Liseyi bitirince 20 Eylül 1963 tarihinde, önce Paris'e, oradan da Belçika'ya ağabeyi Savaş Manço'nun yanına gider. Belçika Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim, grafik ve iç mimari okur. Lisede çok başarılı olmayan hatta müzik ve coğrafyadan ikmale kalan Barış Manço, bu okuldan çok iyi bir derece ile; okul birincisi olarak mezun olmuştur. Galatasaray Lisesi'nde başlayan müzik hayatı, Belçika'da da devam etmiştir...

Manço, 1969'da yurda döndüğünde, "Dağlar Dağlar" şarkısını yaptı. Bu şarkı, O'nun hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. Aynı yıllarda görüntüsü değişmekte, müziği ve kıyafetleri ile bir ekol oluşturmaya başladı. Barış Manço, insan ilişkileri konusunda çok iyidir. Bağlantı kuramayacağı hiçbir canlı yok denebilir. Zaten daha sonraki yıllarda da yaptığı bir röportajında; "Kendimi, toplumla diyalog kuran bir iletişim aracı olarak görüyorum" diyecektir.

1971 yılında askerlik yılları başlayacaktır. Askerdeki ilk ayları; hem ani olarak askere alınması, diplomasına rağmen üniversite mezunu olmasının tartışılması, hem de saçlarının kesilmesi nedeniyle çok keyifli başlamadı. Askerliğini Polatlı'da Topçu asteğmen olarak yaptı. Askerliğin son ayları ise güzel dostluklar ve askeriyede bir dizi konserlerle üretken bir hale dönüştü.

Askerlikten sonra yine bir süre Belçika günleri araya girmektedir. Barış Manço, sıradışı kıyafetleri, takıları, enterasan el hareketleri ve şarkılarına çektiği klipler ile bizleri şaşırtmayı sürdürmeye devam eder. Sanatçı, görevinin biraz da şaşırtıcı şeyler yapmak olduğuna inanmıştı. Yıllar geçtikçe bu davranış ve biçimlerin onun özgün kişiliği olduğunu daha iyi anlayacaktık...

Barış Manço, 18 Temmuz 1978'de Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde Lale Çağlar (Manço) ile evlendi. Bu konuda da topluma örnek olmayı başaran Barış Manço, evliliğinde de İstanbul geleneğini sürdürdü. Bu evliliği, Lale Manço da 1998 yılında yaptığı bir röportajda "Barış içinde 23 yıl" diye tanımlıyor. Çiftin evdeki birliktelikleri, iş hayatında da devam etmiştir. Lale Manço, televizyon programlarına yönetmen ve yapımcı olarak imzasını atar. Bu beraberliğe, oğulları 19 Mayıs 1981'de Doğukan Hazar, 24 Temmuz 1984'de de Batıkan Zorbey katılır. Dünya çocuklarının Barış abisi, kendi çocuklarıyla da iyi arkadaş olduğunu söylemektedir. Yoğun iş programı çocuklarını ihmal etmesine asla neden olmamıştır.

Çocukları için en büyük öğüdü, yaptıkları işin en iyisini severek yapmaları gerektiğidir. Çocukları için tek kaygısının "adam gibi adam"lık konusunda olduğunu dile getiren Barış Manço, çocuklarının hangi mesleği yaparsalar yapsınlar, tornacı bile olabilirler ama kendi deyimiyle onlar için "Doğukan usta, öyle bir vida sıkar ki başka türlü sıkar" denmesini arzu ettiğini söylemektedir. O, doğu ile batının sentezini yapmıştı. O'na göre, doğunun herşeyi kötü, batının herşeyi iyi doğru bir kavram değildi. Oğullarına da Doğukan ve Batıkan isimlerini koyması, doğu ve batının barış içinde olması dileğinden kaynaklanmaktadır.

Barış Manço'ya göre, Türkiye'nin de bulunduğu konumun kesin bir sınırlaması yoktur. Türkiye, doğudan bakıldığı zaman batıda, batıdan bakıldığı zaman da doğudadır. Bu konudaki duygularını ise, Japonya konserinde 20.000 Japon'un Türk bayrağı çıkartıp sallamasından televizyon başındaki 60 milyon insanın gözyaşları içinde izlemesi gibi heyecanlandığını ve gurur duyması ile ifade ediyor. Barış Manço yabancı ülkelerdeki çalışmaları için yaptığı değerlendirmede, "Japonlar beni sahiplendiler, milyonlarca Japon konserlerime geliyor, CD'lerimi alıyor, Japonlar bende doğru birşeyler buluyor. Şarkılarımı didik didik inceliyorlar, onlardan konferanslar hazırlayıp televizyon programları yapıyorlar. Türkiye'de bunun onda biri yapılmadı. Belçikada ise, onların ülkelerini tanıttığım için Liege Prensliği onur ödülü verdiler. Törene limuzin ve dört eskort ile gittik. Belçika'nın en büyük gazetesi birinci sayfada yarım sayfa ayırdı. Türkiye'de ise 40 yıllık sanat yaşamımda baş sayfaya çıkamadım" gibi bir serzenişte bulunmuştu. Ne yazık ki yıllar sonra baş sayfada bulunma nedenin "vefat" olması çok hüzünlü bir durumdu...

Önemli olmaktan çok değerli olmayı tercih ettiğini söyleyen Barış Manço, duygusallığı, seçtiği bir yaşam biçimi olduğunu vurgularken, kendi deyimiyle kuzey kutbunu da asla kaybetmediğini de sözlerine ekliyor. Manço; Rus romantikleriklerinden, Korsakof, Musolski ve Çaykoski'den etkilenerek, evinin dekorasyonunda da romantik çağı, 19.yüzyıl sonu ile 20.yüzyılın başını yansıtan tarzı tercih etmişti.

Türkiye'deki en uzun ve en başarılı televizyon programlarını yaptı. 200'den fazla şarkısı O'na; 12 altın ve platin albüm/kaset ödülü kazandırdı. Şarkılarının bir bölümü Yunanca, Bulgarca, Arapça, Farsça, Japonca, İbranice, Fransızca, İngilizce ve Flemenkçe'ye çevrildi. Her ülkede şarkıları çok sevildi. Kongo'daki 12-13 bin kişinin katıldığı konserde "Domates Biber Patlıcan"ı söylerken, Kongoluların koro halinde şarkıya eşlik etmeleri şarkının evrenselliği hakkında bilgi vermektedir. Bu konuya başka bir örnek de Mısır'da yaşanmıştı. Barış Manço, Mısır Televizyonu'nda canlı yayında Dağlar Dağlar'ı Arapça söylemişti, bu programın sonunda Mısırlılar sokağa döküldüğü gibi, program da defalarca tekrarlanmıştı.

En büyük arzusunun ansiklopedilerde yer almak olduğunu söyleyen ve "Barış Manço Müzesi" kurmak isteyen Manço, "20. yüzyılda yaşamış, o yüzyıla damgasını vurmaya çalışan bir Türk'üm, 20.yüzyılın Türk müziğini yapıyorum" demektedir. Müzik ve televizyon hayatında sayısız ödüller alan Barış Manço, 1991 yılında devlet sanatçısı ünvanı, yine aynı yıl Hacettepe Üniversitesi onursal doktora ünvanı, Uluslararası Teknoloji Ödülü, Japonya Uluslararası Kültür ve Barış ödülü, Belçika Krallığı Leopold II Şövalyesi nişanı, Fransız Kültür Bakanlığı Edebiyat ve Sanat Şövalyesi nişanı, Türkmenistan Cumhurbaşkanlığı; Türkmen Vatandaşlığı ödülleri kazanmıştır... Barış Manço, 1999 yılında 31 Ocak'ı 1 Şubat'a bağlayan gece, geçirdiği kalp krizi sonucunda hayata veda etmiştir. Ancak, bu büyük sanatçı bıraktığı eserler ile her zaman Türk Milleti'nin kalbinde yaşayacaktır...

AVRUPA YILLARI :

Barış Manço önce Fransa'ya, orada okula gidemeyince Belçika'daki abisi Savaş Manço'nun yanına eğitim almak için gider. Belçika Kraliyet Akademisi'nde eğitim görürken bir yandan da işlerde çalışır Barış Manço. 1964'te müzik hayatına devam etmek isteyen Barış Manço Rigolo plak şirketiyle anlaşarak Jacques Danjean Orkestrası ile beraber çalışmaya başlar. Twist'ten rock'n'roll'a dönen Barış Manço'nun kayıt şartları da iyileşmiştir. 4 şarkılık Fransızca bir EP çıkarır. Bu EP Türkiye'ye geldiğinde radyocular Manço'yu Fransız bir sanatçı olarak düşünüp sunarlar. Manço bu dönemler ilk LP'sini çıkarmak istese de başaramaz. Barış Manço 1965'te Liege'de "Golden Rollers" adlı bir grupla konser verir. Aynı yıl Barış Manço "Olympia"da konser verme başarısını gösterir. Bu konserde "Babysitter" ve "Jenny Jenny" şarkılarını söyler. 1966'da ise bir festivalde "The Folk 4" grubu ile Türk müziğinden örnekler sergileyerek dikkat çeker. Ancak Fransız bir müzisyenin Barış Manço'nun aksanını beğenmediği için onun plağının çalınmasını yasaklaması Barış Manço'yu derinden etkiler ve Avrupa kariyerini sona erdiren nedenlerden biri olur. Aynı yıl "L'Alba" adlı bir grup Barış Manço ve Andre Soulac tarafından yazılan ilk parçayı seslendirir.

Bu konserler döneminde Manço bir vahşi kedi adı olan "Les Mistigris" adlı Belçikalı grupla tanışır ve onlarla çalmaya başlar. Grubun söz yazarı Andre Soulac ile MANLAC adlı bir prodüksiyon şirketi de kurulur. Davulda Francis Lonneux, gitarda Christian Lacombes, basta Paul Vanderbossche'dan oluşan grupla Sahibinin Sesi şirketiyle anlaşan Barış Manço, iki 45lik çıkarır. Birinde kendi besteleri, ötekisinde ise iki türkü yorumu bulunur. 1967'de Hollanda'da geçirdiği bir kaza yüzünden dudağında bir arık olur ve bıyık bırakmaya başlar. Grupla yurtdışı konserleri veren Barış Manço, Türkiye'ye bu grupla döner ve bir EP yayınlar. Ancak vize problemleri, yasal sorunlar ile uğraştıkları için yolları ayrılır.

Folk ve Psychedelic Rock dönemi :

Barış Manço Les Mistigris ile ayrıldıktan sonra "Kaygısızlar" grubu ile çalışmaya başlar. Genç gitaristler Mazhar Alanson, Fuat Güner, baterist Ali Serdar ve bas gitarist Mithat Danışan'dan oluşan grup daha önceden kendi konserlerini veren genç bir gruptur. Barış Manço en büyük hitlerinden biri olan "Kol Düğmeleri"ni bu grupla da kaydeder. Barış Manço'nun eğitiminin sürmesinden dolayı aralıklarla plak çıkaran grup hem Anadolu temalarına, hem de doğu motiflerine yakınlığı ile bilinen yavaş yavaş yükselmekte olan psychedelic müzik akımına bulaşır. Grup bir yandan "Bebek", "Kağızman" gibi türküleri yorumlarken "Trip (To a Fair)", "Runaway", Pink Floyd etkili "Flower of Love" gibi Avrupalı meslektaşlarıyla yarışacak bestelerini yapıyorlardı. Bu 45liklerden "Ağlama Değmez Hayat" altın plağa uzanmıştı. Fransa'da "Fairground" ve "Susanna" parçalarını iyi imkanlarla kaydeden Barış Manço, Kaygısızlar'ın yurtdışı planlarından uzak durması yüzünden yollarını ayırırlar.

Barış Manço bu gruptan sonra yurtdışı planları için "Ve" grubunu kurar. Bu grup Yardbirds ile de çalışmış İngiliz Jonathan Glemser, Tunuslu baterist Mounir Ghattas, Kafkas basgitarist Onkhan Tunca'dan oluşuyordu. Bu grupla Türkiye turnelerine çıkan Barış Manço, Türk olduğunu da halka zor kanıtlıyordu. 1969'da Barış Manço Magali Michel ile "Toi" şarkısında düet yapar. Yurt dışında da "Etc" tanıtılan "Ve" grubuyla iki 45lik yayınlar Manço. 1970'de Cüneyd Orhon'un kemençesi ile yayınlanan Dağlar Dağlar büyük bir başarı kazanır. Plak beş ayda 700.000 adet satışa ulaşır, altın plak alır ve Manço'yu Erkin Koray, Cem Karaca gibi rock sanatçılarının yanına taşır. Bu sene altı yıldır beraber olduğu Maria Claude ile evlenen Barış Manço birkaç ay sonra da evliliğini sonlandırır.

Bu başarı ile Türk müziği piyasasına giren Barış Manço, Türkiye'de ender görülen bir işe imza atıp zaten ünlü olan Moğollar ile güçlerini birleştirme kararı alır çünkü iki grubunda hedefi Türk müziği ile Avrupa'da ün kazanmaktır. "Mançomongol" olarak da tanına bu grup maalesef sadece 3 şarkıya ve bir 45liğe imza atar. 1971'de grup hem Barış Manço hem Moğollar şarkılarına sahip ilk konserini verir. 1971'de kabakulak olan Barış Manço'nın hastalığının da etkisiyle Fransa'da çalışan bu grup orada da ayrılır. Moğollar klavyecisi Murat Ses daha sonra Kurtalan Ekspreste de yer alacaktır. Bu arada Barış Manço'nun Fikret Kızılok'lu Kaygısızlar'la kaydettiği "Ay Osman" ve Moğollar'la kaydettiği "Binboğanın Kızı" izinsiz olarak yayınlanır.

1971 ve 1972 Barış Manço'nun bir çok sanatçı ile çalışarak Kurtalan Ekspres'i kurma çalışmalarıyla geçer. İlk plağı "Ölüm Allah'ın Emri"ni yayınladıktan sonra Barış Manço askere gider. Askerliğini Polatlı'da asteğmen olarak 1971 - 1973 yılları arasında yaptı. 1973'de Kurtalan Ekspres'ini kurdu. İlk klibini yine aynı yıl “Hey Koca Topçu”ya çekti. Bu dönemdeki "Kalk Gidelim Küheylan", "Hey Koca Topçu", "Vur Ha Vur" gibi Anadolu gelenekleri kokulu şarkılar şarkıcının sonraki yıllar boyunca ülkücü olarak eleştirilmesine sebep olacaktı.

1975'te ilk LP 2023 yayınlanacaktı. Bu albüm Manço'nun daha önceki psyhedelic rock ya da yakın dönemdeki Anadolu kökenli şarkılarından çok farklı olarak elektronik ve progressive rock denecek bir sound'a sahip "Baykoca Destanı" ve "2023" gibi epik eserlere sahip sıradışı bir albüm olarak diskografide yer alacaktı. Bu dönemde Barış Manço ilk ve tek filmi Baba Bizi Eversene'de oynar.

Barış Manço son yurtdışı denemesini 1976'da çıkardığı Baris Mancho albümüyle yapar. Belçika'da George Hayes orkestrasıyla kaydedilen, dünya çapında bir firma olan C.B.S'den çıkan bu albüm, Avrupa'nın bir çok yerinde satışa sunulur. Doğu ülkelerinde liste başı olsa bile promosyon sırasında Barış Manço'nun geçirdiği hastalıklar ve telaffuz problemlerinden dolayı beklediği başarıyı yakalayamaz. Hastalıkla uğraştığı bu dönemde Barış Manço, 1975'te tanıştığı Lale Çağlar ile evlenir.

Gitarın yer almadığı 1986 tarihli 24 Ayar albümüyle Barış Manço artık albümlerinde Kurtalan Ekspres adını kullanmadan solo olarak albümleri yayınlamaya başlar. Bu albümdeki "Bugün Bayram" şarkısı, Barış Manço'nun çocuklara yönelik besteler yapmaya başladığının bir örneği olur. Garo Mafyan etkili, bilgisayar yapımı melodilerin başı çektiği bu dönemde Barış Manço, 1980'lerin darbe sonrası apolitik düzeninde önemli bir yer tutar. "Domates Biber Patlıcan", "Kara Sevda", "Unutamadım", "Can Bedenden Çıkmayınca", "Nane Limon Kabuğu" gibi bir çok şarkı bu dönemde ortaya çıkar.

1988'de Barış Manço'yu başta çocukların olmak üzere herkesin sevgilisi yapacak "7'den 77'ye" programı başlar. TRT'de yayınlanan bu programda TV ekibi 150'den fazla ülkeye gidip, oraları seyircilere tanıtır. "Adam Olacak Çocuk" ile de çocuklara öğütler vermeyi, onlara yeteneklerini sergileme fırsatı verip dönemin en başarılı televizyon yüzü olur. 1990'da Japonya'da ilk konserini verir. 1991'de "Devlet Sanatçısı" ünvanını alır. 1991'de Japonya turnesine başlar. O dönemde patlayan pop müzik furyasından nasibini alan Manço 1992'de Mega Manço albümünü çıkarır. Ayı, Süleyman gibi parçalarıyla dikkat çekse de kendisi de albümü çok başarılı bulmaz. 1994'te Doğru Yol Partisinden Kadıköy Belediye Başkan adayı olur ancak seçilemez. Manço 1995'te Japonya'da çok başarılı bir turne çıkarır. 1995'te Kurtalan Ekspres'in tekrar yardım ettiği Müsaadenizle Çocuklar çıkar. Pop yıldızlarını yanına alarak onları eleştiren "Müsaadenizle Çocuklar" şarkısıyla dikkat çeken albüm Manço'nun tekrardan grup müziğine göz kırptığının ispatıdır. Zira 1996'da konser albümü Live in Japan de Barış Manço ve Kurtalan Ekspres'in başarılı performansının bir kanıtıdır.

Bu dönemden sonra müziğin kalitesinin nispeten azaldığı, özel televizyonların arttığı, reyting kavramının ortaya çıktığı bu günlerde Barış Manço kendini hem televizyon hem müzik ekranından çeker. 90'ların sonlarına doğru "Kaplumbağanın Öyküsü" projesini yaratmak ister ve demolar da kaydeder ancak plak şirketinin isteğiyle Mançoloji adlı bir toplama albüm yapma kararı alır. Hayranlardan gelen istekler üzerine seçilen şarkılar Kurtalan Ekspres'te de çalan Eser Taşkıran düzenlemeleriyle kaydedilir.


31 Ocak 1999'da Barış Manço Moda'da geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını kaybetmiştir. 23:30'da telefonda konuşurken kalp krizi geçirip hemen hastaneye kaldırılsa da saat 01:30 sularında hayata gözlerini yummuştur. 1983'te de daha önce kalp spazmı geçirmişti. 3 Şubat 1999'da Kanlıca'da toprağa verildi. Tabutunun üstüne "Gesi Bağları" yorumundan ötürü Gesi'den gelen toprak kondu.

Barış Manço ölmeden önce müzik hayatının 40 yılını anlatan 40. yıl şarkısını bestelemişti. Ancak sözlerini yazamadan hayatını kaybetmişti. Bu şarkının da bulunduğu Mançoloji ölümünden sonra çıkıp milyonlar sattı. Daha sonra Yüreğimde Barış Şarkıları adında bir anma albümü de yayınlandı. Ölümünden sonra kurulan Barış Manço Rock Derneği halen Barış Manço izinde ilerleyen Dünya'nın ilk ve tek resmi Barış Manço vede Rock müzik Derneği olma özelliği taşımaktadır.Tüm Barış Manço sevenleri bir arada buluşturan dernek Barış Manço felsefesinin gelecek nesillere aktarılması için çalışmaktadır.

2 Ocak 1975 tarihi Baba Bizi Eversene sanatçının tek bir sinema filmi yapıtıdır.

Mahir [Barış Manço], patron yardımcısı ve satış temsilcisi olarak çalıştığı ilaç fabrikasının sahibi Fazıl Bey'in [Hulusi Kentmen] kızı Sevim [Meral Zeren] ile yıllar önce bir aşk yaşamışlar; fakat Fazıl Bey buna karşı çıkarak kızı Sevim'i, Mahir'i unutması için yurtdışına göndermiştir. Yıllar sonra Sevim Türkiye'ye geri döner ve Mahir'le tekrar aşk yaşamaya başlar. Fazıl Bey, Mahir ile Sevim'in evlenme isteğine karşı çıkar. Bu arada, Fazıl Bey'in oğlu ve Sevim'in erkek kardeşi olan Erol [Sinan Ecer] ile birlikte olan Şermin [Serpil Nur], doğurduğu bebeği Erol'a bırakır. Erol, bu bebeğin kendisine ait olduğu yalanına inanarak paniğe kapılır. Mahir ile evlenmenin yollarını arayan Sevim, Erol ve Mahir'le anlaşarak, bebeğin kendilerine ait olduğunu söylerler ve Fazıl Bey'in bebek sayesinde kendilerini evlendireceğini düşünürler. Bundan sonra da komik olaylar gelişmeye başlar.

ÖDÜLLERİ :

Müzik ve televizyon hayatında sayısız ödül aldı. Bunlardan bazıları şunlardır:

    1991'de Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı unvanı Aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Onursal Doktora unvanı Uluslararası Teknoloji Ödülü Belçika Krallığı Leopold II Şövalyesi Nişanı Fransız Kültür Bakanlığı Edebiyat ve Sanat Şövalyesi Nişanı Türkmenistan Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen Türkmen Vatandaşlığı ödülleri 200'ün üzerinde şarkısı olduğu için 12 altın ve bir platin albüm ve kaset ödülü kazandı.

KAYNAKLAR :

Dünya'nın ilk ve tek resmi Barış Manço vede Rock Müzik Derneği : Barış Manço Rock Derneği

http://www.barismancorock.org/

BARIŞ ABİMİZİN ALBÜMLERİ :

2023 (1976) · <ı>Baris Mancho (1977) · <ı>Yeni Bir Gün (1977) · <ı>Sözüm Meclisten Dışarı (1981) · <ı>Estağfurullah... Ne Haddimize! (1983) · <ı>24 Ayar Manço (1985) · <ı>Değmesin Yağlı Boya (1986) · <ı>30 Sanat Yılı Ful Aksesuar Manço - Sahibinden İhtiyaçtan (1988) · <ı>Darısı Başınıza (1989) · <ı>Mega Manço (1992) · <ı>Müsaadenizle Çocuklar (1995) · <ı>Live in Japan (1996) · <ı>Mançoloji (1999)


NUR İÇİNDE YAT BARIŞ BABA...... MEKANIN CENNET OLSUN...


 
Toplam blog
: 749
: 1983
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Yazmanın hayatın akışının bir parçası olduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1982'de doğdum ve İstanbul Kar..