Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '18

 
Kategori
Siyaset
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 43.Muhtarlar Toplantısında Muhtarlara Dünya Turu Yaptıracağını Müjdeledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 43.Muhtarlar Toplantısında Muhtarlara Dünya Turu Yaptıracağını Müjdeledi
 

El-Hamra Sarayı


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 43.Muhtarlar Toplantısında, muhtarlara müjdesi söyle: İspanya’nın Endülüs Sarayı'na bir gitme imkânı olursa, İçişleri Bakanı burada, peyderpey bir seferberlik yapsa da muhtarlarımızın içinden grup grup buralara muhtarlarımızı da götürmekte fayda var. diyerek TV kanallarında açıkladığı sırada bir muhtar, Kudüs’e de tur düzenlenmesini önermesi, muhtarlarca sevgiyle karşılanarak alkışlandı. Cumhurbaşkanı da Kudüs’e de tur düzenlenebileceğini şu sözleriyle belirtti: Siz Kudüs'e giderseniz birileri ürker. Bütün planları, görevi İçişleri Bakanımıza verdik, Kudüs de bunun içinde olabilir. Paket tur gerçekleştirilebilir.
 
Muhtarlarımız,”Mavi Marmara” olayını ya bilmiyorlar ya da unuttular. Anımsatayım da isteyenler gitsinler. Olay şöyle:
 
 İsrail komandoları dün gece sabaha karşı Gazze’ye insani yardım götüren ‘Özgürlük Filosu’nun Türk bandıralı Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda helikopter ve botlarla baskın yaptı. Gemide can pazarı yaşandı. İsrailli komandolar, kendilerini sopayla savunmaya çalışanlara ateşle karşılık verdi. Baskında 9 kişi hayatını kaybetti, 30 kişi yaralandı. Kanlı baskın tüm dünyanın tepkisini çekerken, gemi İsrail’in Aşkod limanına çekildi. Yaralılar hastaneye kaldırılırken elleri kelepçelendi. (T24)
 
Cumhurbaşkanı’ nın sözünü ettiği saray Gırnata’da. Kente egemen bir tepe üzerinde El-Hamra Sarayı Hakkında onlarca kitap yazılan, yüzlerce efsane anlatılan El-Hamra, bir sanat harikasıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, etkileyen kubbesindeki ayette söyle yazıyormuş: “Allah'tan başka galip yoktur.” 
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan,43.Muhtarlar toplantısında ”Grup grup buralara muhtarlarımızı da götürmekte fayda var.” dedi. “Muhtarları, dünya turuna çıkaracağını müjdelemesini” nasıl yorumlarsınız? Birileri, sana ne diyebilirler de ülkenin sayılacak denli sorunları, milyarlarca dış borcu varken muhtarları dünya turuna çıkarmak, doğru mu? Doğru olsun, olmasın bu Cumhurbaşkanı böyle uygun görmüş de Muhtarları, İspanya’ya götürmenin ülke açısından yararı nedir? Seçim yatırımı mı? Muhtarlar, partili değildir; ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sarayda toplayarak seçimde kendisine ve partisine destek vermelerini amaçlıyor, olmasın!
 
İyi de ülkemizde gezilecek, görülecek yerler yok mu? Türkiye'de Kültür Bakanlığının taşınmaz kültür varlığı olarak belirlediği 77 adet antik kent vardır.  Listede olmayanlarla birlikte sayı 100 civarında. Bunlardan çoğunun açık hava tiyatrosu var. Bu antik kentlere gezi düzenlenmesi, daha anlamlı, daha yararlı olur.
Muhteşem bir kültürel birikimin üzerinde oturduğumuz Türkiye'de mutlaka görülmesi gereken 20 antik kent:
Pergamon, Ani, Aizonia, Aslantepe, Hattuşaş, Magnesia, Göbeklitepe, Milet. Knidos, Çatalhöyük, Zeugma, Myra, Afrodisios, Hiyerepolis, Ksantos, Alacahöyük, Aspendos, Laodikeia, Phaselis, Efes. Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı da Efes antik kentinin içerisinde bulunmaktaydı.
Pergamon kentinin kuzeybatısı ile Bergama Çayı arasında Roma dönemi yerleşmesi bulunur. Burada 50 bin kişilik amfitiyatro ile 30 bin kişilik tiyatro var. 
 
Diğer antik kentlerin de açık hava tiyatroları vardı. Bu açık hava tiyatrolarında halk toplanarak kentin sorunları konuşulur. Çözüm aranır, aynı zamanda dinsel törenler yapılır. Sahnelenen oyunlar izlenirdi.
 
Almanlarca Berlin’e kaçırılan Zeus Sunağı da Bergama'daydı.. Zeus Sunağı insanlığın başlangıcından bu yana yaptığı varsayılan dünyanın yedi harikasının üstüne gelecek" Sekizinci Harikasıdır". Heykellerinin yüzleri Ege güneşiyle yıpranmış, mermer direklerine Bakırçay havası sinmiş Zeus Sunağı’nın bugün, yalnız temelleri Bergama’dadır. Yüz yirmi yıl önce, Abdülhamit zamanında, tarih bilincinin eksikliği, üzerinde yaşanan toprağın değerinin farkına varamama, bazı Alman uzmanların kurnazlığı "Zeus Sunağını” Bergama’dan Berlin’e taşımıştır."
 
Troya’yı soyan Schliemann de kazı alanından elde ettiği 9000 parça değerli eserle birlikte yurtdışına kaçtı. Kimi kaynakta Schliemann ’ın tüm eserleri tam 3 defada yurtdışına kaçırdığı yazmaktadır ki doğruluk payı yüksektir. Fakat gözden kaçırılmaması gereken diğer bir nokta da kazı izni veren Osmanlı hükümetinin Schliemann’ ın kazısı boyunca hiçbir denetim gerçekleştirmediğidir.
 
Sadece bunlar değil, onlarca kıymetli tarihsel yapıtlar da yurtdışına kaçırılmıştır. 
Milet Güney Agora Kuzey Kapısı da Berlin müzesine kaçırılmıştır. Balat köyünde bulunan, kazılara ilk defa Berlin Müzesi Müdürlerinden Schoene tarafından başlanan ve bunu 1896 yılında T. Wiegand'ın yaptığı kazının izlediği Miletos antik kentinde yapılan kazılarda ele geçen bazı eserler, Sultan II. Abdülhamit' in emriyle Almanlara hediye edilmiştir. Bu kazılar sırasında bulunan M.S. 2. Yüzyıla ait anıtsal Güney Agora Kapısı bugün Berlin Pergamon Müzesi'nde sergilenen en önemli eserler arasında yer almaktadır.
 
Muhtarlar, antik kentleri görmek istemeyebilirler. Türkiye’de, Bizanslılardan, Selçuklulardan, Anadolu Beyliklerinden, Osmanlılardan kalma az mı görülecek han, hamam, çeşme, konak, villa, cami, köşk, kasır, saray… var. Olmaz olur mu? Ülkemizin en doğu ucu Doğubeyazit’te İsak Paşa Sarayı en batısında Edirne Sarayı var.
 
Anadolu, tarihsel yapıtlarla bezeli. Sadece İstanbul’daki saraylar, köşkler, kasırlar El-Hamra Sarayını aratmayacak geçmişimizi simgeleyen mimarlık şaheserleri Topkapı, Dolmabahçe, Beylerbeyi, Yıldız Sarayları; Filizli Köşkü, Merasim Köşkü, Florya Atatürk Deniz Köşkü; Küçüksu Kasrı,   Ihlamur, Maslak Kasırları’nı muhtarlarımız görmek istemezler mi, ne dersiniz. Hem de Cumhurbaşkanının “yerli, milli devlet “anlayışına uygun düşmez mi?
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uygun bir sezonda, 50 bin 256 muhtarı, Bergama'daki 50 bin kişilik amfitiyatroda,  toplayabilir! Bu durumda, muhtarlar hem bu kentleri görmüş olurlar, hem de ülkenin dövizi dışa gitmez. En önemlisi de muhtarlarımız, Anadolu’daki antik kentleri, tarihsel yerleri gezip görürlerse Anadolu’nun uygarlıklar beşiği olduğunun bilincine varır; köylerindeki, mahallerindeki tarihsel kentlere, binalara, yapıtlara sahip çıkarlar. Vatan sevgisi, sözle olmaz. Ülkenin ovasına, dağına, yaylasına; deresine, çayına, ırmağına, gölüne, denizine; ormanına, çiçeğine, otuna tortuna; yaban hayvanına, kuşuna sahip çıkmak, korumaktır. Korunmazsa ne olur? Anadolu çölleşir. Anadolu’nun çölleşmesinin sorumlusu da başta yöneticiler olmak üzere tüm toplumdur. 
 
Muhtarları, yurt gezisine çıkarmak, antik kentleri, tarihsel yöreleri gezdirerek ülke sevgilerini geliştirmek iyi de sadece muhtarların mı gezip görmeye gereksinmesi var? Akademisyenin, doktorun, hemşirenin, yargıcın, savcının öğretmenin, öğrencinin, memurun, subayın, polisin, posta dağıtıcısının, köylünün, kentlinin tüm toplumun, bu ülkenin tarihsel değerlerini görmeye gereksinmesi yok mu?
 
Muhtarların maaşları, ödenekleri
Muhtarlara ödenecek net maaş ise 1.563,57 TL olacaktır.( SGK Rehberi ) Artık muhtarlarımızın 613 lira tutan sosyal güvenlik kurumu primleri devlet tarafından karşılanacak. Kanun Hükmünde Kararnameye(KHK) göre muhtar ve korucuların primleri artık devlet tarafından ödenecek. Güvenlik korucuları toplam 15 yıl görev yapma koşuluyla 55 yaşında emekli olabilecek.(Cumhurbaşkanı’nın 43.Muhtarlar Toplantısı’ndan) Köy ve mahalle muhtarları görevli oldukları sürece ödenek alırlar. Hastalık, izin veya görevden ayrılma hallerinde bu ödenek vekillerine ödenir. Bu ödeneğin  dışında köy bütçesine ayrıca muhtar ödeneği konulabilir.
 
Türkiye’de 50 bin 256 muhtar olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 43.Muhtarlar Toplantısı’ndaki konuşmasından öğreniyoruz.
Mevcut 50 bin 256 muhtarlığımızdan 17 bin muhtarlığımızın belediyeler tarafından hali hazırda yapılmış binaları var. Cumhurbaşkanı’nın muhtarlara oturacakları, görevlerini rahatça yapacakları yer ya da bina yapılması konusunda ilgilileri görevlendirmesini anlıyoruz da milyarlarca dış borcu olan bir ülkenin muhtarlarına, İspanya gezisi gerekli miydi? Ne dersiniz?
 
İşte, Türkiye’nin dış borcu: 
Türkiye'nin brüt dış borç stoku, haziran sonu itibarıyla 432,4 milyar dolar, net dış borç stoku ise 283,1 milyar dolar olarak gerçekleşti.( www.bloomberght.com, 29 Eylül 2017 Cuma, 13.33)
Her bireyin ödemesi gereken borç ne kadar dersiniz?  Türkiye’nin nüfusu 80 000 000. 432 400 000 000,80 000 000=5 405 000 TL. Bu borcu, bizler ve bizden sonra gelen kuşaklar ödeyecekler. Başka bir deyişle her çocuk 5 405 000TL borçlu doğuyor da ne devlet ne de vatandaş borçlu gibi davranıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muhtarlarla 43.toplantısını yaptı. Bu toplantıların maliyeti nedir, bilinmiyor. Ülkeye yararı nedir? Devlete maliyeti nedir? Fayda-maliyet analizi nedir? Yöneticilerin; kaynakları, kalkınma, gelişme doğrultusunda kullanmaları beklenir. 
 
Peki, muhtarların İspanya gezisi devlete kaç liraya mal olur?
50 256 muhtara, birey başına 1000 dolar ödendiğini düşünelim. 50 256 x 1000 =50 256 000 dolar. Bir dolar 3.75 x 50 256 000 =188.460.000 TL
Bu parayla 2’şer milyondan 25 okul ya da sağlık merkezi yapılabilir.
1500 TL alan bir emeklinin 2018 Ocak maaş artışı, 70 TL Bu parayla emekli ne alabilir?!          Durumuna ağlar.(TV) 
Borçlardan dolayı ruhsal bunalıma giren işçi TBMM’si önünde kendini astı.(TV)
 
Sonuç: Ortalama iki haftada bir yapılan toplantıların her birine yaklaşık 400 muhtar katılmaktadır. Türkiye’deki tüm muhtarların birer kez bu toplantıya çağırılması durumunda Saray’da toplam 135 toplantı yapılabilecek; bu tiyatro daha 5 yıl sürecektir. (Umut Oran)
Muhtarların İspanya’daki El-hamra Sarayı’na ve Kudüs’e kendi olanaklarıyla gezi yapmalarına sözümüz olamaz; ama devlet bütçesinden gideceklerse 5 405 000 TL borçla doğan çocuğun borcu biraz daha artacaktır.
Muhtarlara gezi yaptırılacaksa ülkemizin de sarayları, köşkleri, kasırları, camileri, antik kentleri var. Dövizimiz ülkede kalır; bir yaraya merhem olur. Yerli, milli hükümet politikasına uygun olur.
Ağlayan emeklinin gözyaşları dinmeyecek, borcu nedeniyle kendini yakmak isteyen isçi, iş bulamazsa borcunu ödeyemeyecek. Bunlar, sözel ve yazılı basına yansıyanlar. Basına yansımayanlar binlerce, milyonlarca.
Muhtarların İspanya’ya El-Hamra Sarayı’na gitmeseler, emeklinin, işçinin sorunu çözülecek mi? Hayır. Güncel olduğu için örnek olarak aldım. Benzer harcamaların az olmadığını sanıyorum. Sanıyorum, diyorum. Benim bu konularda iletişim kanallarım yok. Konuyu, bilinen verilere göre yorumlamaya çalıştım.
 
15 .01.2018
Okurlara sunulur.
Hüseyin Başdoğan
 
 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..