- Kategori
- Güncel
Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesi son 'vesayet kalesi'nin de yıkılması mıdır?

Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesi son 'vesayet kalesi'nin de yıkılması mıdır?
Türkiye'nin 91 yıllık siyasi geçmişinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,"10 Ağustos 2014 yani cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi demokrasimizin üzerindeki kamburlarının kalkması son vesayet kalesinin de yıkılması noktasında son derece önemlidir" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı makamı da milli irade karşısında devlet iradesini temsil eden bir makam oldu" derken sözlerini "cumhurbaşkanını halkın seçmesini temin ederek milli irade önündeki engelleri kaldırdık" diye bağlarken 'hukuksal' anlamını biliyor mu?
Yoksa Başbakan halkının 'zeka düzeyini' 'düşük' mü görüyor yada tüm sözlerine 'kayıtsız şartsız,' 'sorgusuz' inandıklarını mı sanıyor?
Cumhurbaşkanlığı milli irade karşısında devlet iradesini nasıl temsil eder?
31.05.2007 tarihli ve 5678/4 md. ile Anayasa'nın 101. maddesinde değişiklik yapılıncaya kadar 'cumhurbaşkanı' TBMM tarafından 40 yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış kendi üyeleri arasından seçiliyordu.
Diğer yandan TBMM üyesi milletvekillerini kim seçiyor?
Millet...
Türkiye Cumhuriyeti, 'millet iradesi' ve 'millet idaresine' dayanır.
'Milletin' kendi kendisini yönetmesi baz alınmıştır.
Son 12 yıldır AKP iktidarları döneminde, Başbakan Erdoğan'ın esas kabul ettiği sadece 'milli irade' ve 'seçim esasına' dayalı bir 'demokratik' 'cumhuriyet' rejimidir.
Ancak ileri demokrasilerde sadece 'milli irade' ve 'seçim esası' yeterli olmayıp, 'milli irade,' 'temel hak' ve 'özgürlükler' esasına dayanır.
"Egemenlik kayıtsız şartsız Türk Milleti'nindir" ifadesinde, 'egemenlik' kavramıyla 'devlet iradesinin' sahibi ve kaynağı anlaşılmalıdır.
"Cumhurbaşkanını halkın seçmesini temin ederek, milli irade önündeki engelleri kaldırdık" söylemindeki T.C. Cumhurbaşkanı ile 'milletvekilleri' tarafından seçilmiş T.C. Cumhurbaşkanı arasında ne fark vardır?
Diğer bir ifade ile 'devlet iradesinin' sahibi ve kaynağı 'Türk Milleti' olduğuna göre; 'milletvekilinin' sahibi ve kaynağı da 'milli iradedir.'
Cumhurbaşkanının halk tarafından 'doğrudan' seçilmesi ile 'milli iradenin' temsilcisi 'milletvekilleri' tarafından'dolaylı' seçilmesi arasında hiçbir fark bulunmamaktadır.
Ancak Başbakan Erdoğan 10 Ağustos 2014, yani cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi olayını;sözde demokrasimizin 'son vesayet kalesinin' de yıkılmasını son derece önemli buluyorolması 'öznel' bir 'çıkar çatışması' nedenidir.
Yürütmenin, yani Erdoğan hükümetlerinin en büyük engel gördüğü 'hukukun üstünlüğü'nde 'halk' devletin 'vesayetinde' olmadığından 'özgür,' 'çoğulcu' ve 'katılımcıdır.'
Dolayısıyla 'Millet,' 'egemenliğin' hem 'sahibi' hem de 'tek kullanıcısıdır.'
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile değil; yürütmenin 'hukukun üstünlüğü' ilkesini uygulamasıyla 'vesayet tarihi' kapanmış olacaktır!..
04.07.2014. İzmir,Türkiye
Not: Fotoğraf Alıntıdır.