Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '10

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Cumhuriyet Başsavcılığına - Bolu

Cumhuriyet Başsavcılığına - Bolu
 

www.agaclar.net


Geçtiğimiz günlerde bilgisayarıma bir mesaj düştü. Ülkemizdeki doğa katliamlarından sadece bir tanesini engellemek için Bolu- Cumhuriyet Başsavcılığı'na hitaben yazılmış bir yazıydı.

Başta İstanbul olmak üzere ülkemizin tüm güzel şehirlerindeki yeşili yok ederek kentleşme çabalarına "Dur!" demenin vakti çoktan geçti. Ormanlar katlediliyor, telafi etmek için de otoban ve yol kenarlarına cılız ağaçlar dikilip, lalelerle süslemek gelecek nesilleri kandırmaktan başka bir şey değildir. Çam ağaçlarının bulunduğu arazilere yapılan çok katlı konutların hasbel kader bahçesinde kalan çam ağaçlarının nasıl kesildiğine bizler Beylikdüzü'nde şahit olduk. Süslemek amacıyla güzel palmiye ağaçlarını Beylikdüzü'ne getirip bir araziye dikerek nasıl kaderine terkedildiğine ve sonunda da nasıl kesildiğine de tanık olduk. Beylikdüzü şehir merkezinden her zaman iki derece daha soğuk olan ve karın geç kalktığı bir ilçedir. Burada palmiye ağacının ne işi var?

Kaz Dağları katliamından sonra şimdi de maden şirketlerine dokunulmazlık tanıyan bir yasa tasarısı gündemde;

"Korunan Alanlar Maden Şirketlerine Teslim Ediliyor

Maden Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Türkiye’nin en önemli korunan alanlar ağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları maden arama çalışmalarına açılmak isteniyor. Tasarı kabul edilirse, Türkiye’nin doğal zenginliklerini barındıran en önemli alanlar maden şirketlerinin eline geçecek ve birçok canlı türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.'Gazeteler.

Demokrasi sadece yasalarla sağlanmaz..Demokrasi demokratik bir halkın kitlesel tepkilerini ortaya koymasıyla sağlanır. Hakkını aramasıyla sağlanır. Ülkesine ve millî değerlerine sahip çıkamayan bir millet, istenildiği kadar Anayasa yapılsın ya da değiştirilsin asla muasır medeniyetler seviyesine çıkamaz. Demokratik bir halk olamaz. Bu nedenle Sayın Sibel Varol'un gönderdiği , Abant Tabiat Parkı'ndaki çevre katliamına engel olmak için hazırlanan bu dilekçeyi ve başlatılan imza kampanyasını tüm çevre dostlarıyla paylaşmak için aşağıda yayınlıyorum. Umarım bir faydam dokunur.

"CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA- BOLU

Ülkemizin en tanınmış ve en çok korunması gereken yerlerinden birisi olan Abant Tabiat Parkı’nda yapılan çevre yıkımını basından ve Orman Mühendisleri Odası Eski Genel Başkanı Salih Sönmezışık’ın düzenlemiş olduğu rapordan öğrenmiş bulunuyorum. Abant’ta yapılan bu uygulamalar ;

1- Abant Tabiat Parkının, tüm doğallığı ve peyzaj yapısı bozulduğu için yapılan bu uygulamalar Avrupa Peyzaj Sözleşmesine,
2- Bitki ve hayvan türlerinin yaşam ortamları yok edildiği için Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne,
3- Abant Çiğdemi, Kar Çiçeği, Kardelen, Orkide ve Su Samuru gibi nesli tehlikede olan canlıların miktarı (popülasyon) ve yaşam kalitelerine ciddi tehdit oluşturacağı için Avrupa’nın Yaban Hayatının ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesine (Bern Sözleşmesi),
4- Abant Tabiat Parkı ülkemizin en önemli kültür ve tabiat hazinelerinden birisi olduğu için yapılan bu plansız yatırım uygulamaları 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na da aykırıdır.
5- Abant Tabiat Parkının köylüler ve ziyaretçiler tarafından da sürekli kullanılan Mera ve Çayırlar yok edildiği için 4342 sayılı “Mera Yasası”na,
6- Genel anlamda da Abant tabiat parkının çevresinin tahrip edilmesi sebebiyle 2872 Sayılı Çevre Yasasına da aykırıdır.

SONUÇ VE İSTEM:

Korunan alanlarda işlenen bu tür suçların takip ve denetiminin nasıl yapılacağı 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 14, 16, 20 ve 21. maddelerinde belirtilmiştir. Yukarıda bahsedilen suçları işleyenlerin, adı geçen bu maddelere göre cezalandırılması gerektiği kanaati hasıl olmuştur.

Bu nedenle Salih Sönmezışık’ın 07.04.2010 tarihinde makamınıza yaptığı Bolu Valiliği ve İl Özel İdaresi hakkındaki suç duyurusunu destekliyor ve dilekçede belirtildiği gibi suçlular hakkında yasal kovuşturmanın yapılmasını bilgilerinize arz ederim."

İmza kampanyası için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayınız.

http://www.abantasahipcikalim.com/index.aspx?page=1&&SaveOK=1

***

Son söz: Türkiye, müteahhit iktidarların değil, çevreci ve sosyal iktidarların iş başına geldiği gün refaha kavuşacaktır.

Bu böyle biline.

Tülay Hergünlü

İstanbul

07.05.2010

 
Toplam blog
: 516
: 1080
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1955 Ankara doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İstanbul'da uzun yıllar..