Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '12

 
Kategori
Bayramlar
 

Cumhuriyet Bayramı OUT, Cadılar Bayramı IN !

Cumhuriyet Bayramı OUT, Cadılar Bayramı IN !
 

 

Günlerdir aklım ülkemdeydi. Cumhuriyet kelimesinin evrilip çevrilmesine hiddetlendim durdum! Arkadaşlarım da Bağdat Caddesi’ndeki yürüyüşü telefonla videoya çekip gönderdiler. Binlerce insan ellerinde bayraklarla -koro halinde- sloganlar atarak yürüyorlardı. Evlerin pencerelerinden, balkonlarından sarkan insanlar da bayrak sallıyor, yürekler birleşiyordu.

Tayyar baksana, kaç kişiyiz saysana !

Mustafa Kemal’in askerleri, cumhuriyetin bekçisiyiz !

Duygulanmamak ne mümkündü! Gözlerim de nemlendi elbet de...

Internet’ten Ankara’daki üzücü olayları da izledim! Anladığım kadarıyla; kimsenin Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamasına karışılmadı; ama Mustafa Kemal Atatürk’e giden yolla ilgili istihbarat alındığı için -halkın milli duygularının zarar görmemesi adına- barikatlar kuruldu! Sonra da akil güç barikatları kaldırdı da...

Benim merak ettiğim: 28 Ekim ve 30 Ekim'de halimiz niceydi; yani, Cumhuriyet Bayramı'nı nasıl karşıladık, nasıl uğurladık?

28 Ekim’de İstanbul’da WTA 2012 Kadınlar Tenis Şampiyonası finali vardı. Ben de oradaydım ve şirin Serena güzel Şarapova’ya hiç acımadı bla bla bla! Kupa töreninde konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Şahin’i yuhaladı seyirciler! Bunu gören Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım da konuşma yapmadan ayrıldı !

Tenis seyircisinin çoğunluğu elit kesim! Yaşam içindeki majör dertleri; bilmem ne konaklarındaki evlerinin mutfak restorasyonu ya da hanımlarının, mahdumlarının jiplerine kış lastiği takılması olabiliyor! İşte, varsayılanı tepki seçili o kesim; hanımın röflesine, kızın göbiş piercing'ine karışılacağı; bal-kaymak düzenin bozulacağı kaygısıyla hükümet üyelerini yuhalayabiliyor !

Ben de yuhaladım !!

Ama ülkemin bakanını değil. Saatler boyunca önümdeki locada bir elinde şarap kadehi, diğer elinde çıtır sevgilisinin baldırları, ağzında patates kızartmasıyla kaykılan; tenis bilgisi Şarapova’nın kalça ve göğüs ölçüleriyle sınırlı, yuooghhh diye böğürerek bizi dünyaya rezil eden züppeyi !!

Fatma Şahin’in şahsıyla mı ilgili problemin var, erişilmez değiller ki; git anlat derdini.

Fatma Şahin’in oturduğu makamla mı ilgili problemin var, ee onun da çaresi seçimlerde! Beğenmiyorsan, vermezsin oyunu onun partisine !

Dünyanın dört bir yanında canlı yayınlanan uluslararası bir müsabakada ne böğürüp duruyorsun! Kendi evimizdeki meseleleri dış dünyaya neden açıyorsun? Haa, sen şeffaflıktan yana mısın, duysun mu böğürtünü herkes; o zaman minik sevgilini karına, kaçırdığın vergileri de devletine anlatsana uyanık züppe !!

Eminim ki büyük illerimizde yüz binlerce kişi ellerinde bayraklarla -29 Ekim gecesi- cumhuriyetimizi kutladılar. Duygu seli aktı. Bize de yakışan budur da...

30 Ekim’de ne oldu?

Bir gece önce alnına kırmızı-beyaz bandana bağlamış, elinde bayrakla sesi kısılırcasına slogan atan yurttaş Şefo sinekkaydı tıraşını olmuş, lacileri çekmiş, parfümünü sıkmış, ofisin yolunu tutmuştur! Nine East'ten çantasını, ayakkabısını; So Fick'ten derin dekolteli elbisesini alan çakmak gözlü kızımız da kendini sokağa atmıştır. Recai Amca kahveye, Sıdıka Teyze de torunlarını görmeye gitmiştir. Bayraklar dolabın üzerine konmuş, cumhuriyetin esamesi kalmamıştır !!

Yahu, cumhuriyet sadece 29 Ekim’de mi korunur, akla sadece 29 Ekim’de mi gelir?

Bugün 3 Kasım. Cumhuriyet için bugün ne yapıyorsun? 29 Ekim gecesi cumhuriyetin bekçisiydin ya onun için soruyorum, devam ediyor mu bekçilik durumun?

Eğer ki böylesi mitinglerle ülke yönetimine bir mesaj verilmek isteniyorsa ya da toplumun genel tavrı olduğuna inanılıyorsa, üzülerek söylemeliyim ki bunun ruhen rahatlama ve kişisel tatmin ötesine geçmesi mümkün değildir. 2007 İzmir Cumhuriyet Mitingi'ni hatırlıyorum da 1.5 milyon kişi havayı-karayı-denizi kıpkırmızı yapmıştı ve mitingin mesajı açıktı. Peki, birkaç ay sonra yapılan genel seçim sonuçlarını hatırlıyor musunuz?

Komiğime giden bir şey daha var:) Bu yürüyüş İstanbul’da neden Bağdat Caddesi’nde yapılıyor? Her sene şehrin başka bir caddesinde yapılsa ya !

Ben -1926’da Suudilerin Hz Muhammed’in mezarını yıkma teşebbüsünü, eğer bir tek taşına bile dokunursanız ordumu aşağı gönderirim diyen- Mustafa Kemal Atatürk’ün laik Türkiye’sinde onun ilke ve inkılâplarını benimsemiş olarak yaşayan ve de yaşamaya devam etmek isteyen bir Türk vatandaşıyım. Provokasyonlara kapılmam. Ülkem için yapılan güzel işleri -parti ayrımı olmaksızın- alkışlarım, ülkeme zarar verenleri de yererim. Zaman zaman tökezlese de benim ülkemde demokrasi vardır. Siyasetle hiç işim olmaz; ama iktidarı değiştirmek ancak; muhalefet partilerinin güçlenmesi, doğru programlarla inandırıcılıklarının artması ve gerçek bir lidere sahip olarak güvenini kazanacakları halkın oy tercihlerini değiştirmesiyle mümkün olur, olmalıdır !

Bu ülke hepimizin. Mutluluklarımızın ve mutsuzluklarımızın ifade edileceği tek yer seçim sandığıdır. Seçim sonucunu -beğensek de beğenmesek de- sindirebilmek demokrasinin gereğidir.

13 saatlik uçuş boyunca bu satırları düşünüp yazarken kâh homurdandım kâh kalkıp yürüdüm ve daha İstanbul’a iner inmez gözüme çarpan gazete haberiyle de zil takıp oynayacak hale geldim !!

Renan Batılı’nın annesi, Deren Sahat’in müstakbel kayınvalidesi Cadılar Bayramı’nı çucukcağızlarıyla çılgınca eğlenerek kutlamış!! Sadece o da değil; hünkârdan torpilli Malkoçoğlu ve Çıpalı sevgilisi, Pembe Dünya’nın onlarca diğer asil üyesi de ülkemiz için çook önemli olan bu bayramı çeşitli kulüplerde sabaha kadar eğlenerek kutlamışlar !!

Emekli Raşit Amca, üç torun sahibi Nezahat Teyze, beşin üçü Hidayet’le kasiyer Ayşe kardeşimiz biber gazını ciğerlerine çekip, cumhuriyeti Ata’mızla -huzur içinde- kutlayamazken; pembecanlar Cadılar Bayramı’nı ithal kabak peşinde afiyetle kutlamışlar !!

Ne diyeyim, Allah pembiş dünyanızın "İyiliğini" versin !!

Eminim ki Jeffrey ile Lindsay New York Webster Hall'de; Harvey ile Patsy de Londra Scala'da bizim 29 Ekim’imizi coşkuyla kutlamışlardır !!

Evlerinin önü mersin
Ah sular içmem kaderim tersin tersin
Mevlâ'm bana sabır versin

 
Toplam blog
: 462
: 1159
Kayıt tarihi
: 07.03.09
 
 

Ne güzel bloglar yazdık, ne muhteşem dostluklar kurduk; onlar kaldı baki... ..