Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ekim '13

 
Kategori
Kitap
 

Cumhuriyet Gelinleri, Bedri Özer yazdı...

Cumhuriyet Gelinleri, Bedri Özer yazdı...
 

Muğla Yenigün gazetesi'nden Bedri Özer


Tarık Dursun diyor, fotoğrafları çok severim. Kim bulmuşsa saygıyla selamlıyorum. Albümde sararırlar ancak insanı hiç eskitmezler... CUMHURİYET GELİNLERİ kitabı. Ayteş Taşpınar'ın göz nuru. Aynı tabloları, kedileri gibi. Dün bir de şu parkta ağaçları vardı duygulandığı. Kitap çok güzel olmuş. İçinde Muğla'nın albümlerinden fotoğraflar, kişiler, tarihler, sandıkta çeyiz, nakış ve dantel işlemeli evler, gelin elleri resimler. Gelin alması, kına geceleri ellerde fotoğraflar Muğla'nın aydınlık gelin yüzü kekik kokulu kadınları. Hatıra fotğrafları, bohça götürme anıları, gurbette olanlara gönderilen fotoğrafları arkasına yazılan el yazıları... CUMHURİYET GELİNLERİ çok nefis bir albüm Muğla'ya yakışmış. Ayten Taşpınar'a, çalışma yapan Cumhuriyet Kadınları Derneğine, Sevgili Meral Oğuz'a, albümde yer alan ve izleyen tüm Muğlalılara, Sevgili Başkanımız Dr. Osman Gürün beyefendiye ve belediye halkla ilişkiler bölümüne teşekkürlerimizi iletiyorum. Ayten Taşpınar, Muğla duygularını içle içmiş, mütevazi sade, resimleri, kedileri, sevgileri, insanı içselleştiren duruşu ile şimdi Muğla'ya "Cumhuriyet Gelinleri"ni kattı... Eskiden bayramlarda, düğünlerde resimler çekilirdi, diyor.
Şimdi Muğla Yenigün Gazetesi'nde yazan Bedri Özer'in yazısını veriyorum.(N.K)

ÖĞRETMENİM VE DE ÇOK ŞANSLIYIM…

Kurayı çekti… Muğla kız enstitüsüne resim öğretmeni olarak atandığını öğrendiğinde çok sevindi. Arkadaşları da: “Çok şanslısın” Dediler… Muğla’yı hiç görmemiş, ama ismini duymuştu, çok da merak ediyordu. Coğrafi konumunu belirlemek için haritayı açtı yerini iyice öğrendi ve içinden: “…gerçekten şanslıyım galiba!” diye geçirdi…
 ***
MUĞLA TAM “BEN” LİK…

1967 yılı Eylül ayının sakin ve huzurlu bir sabahında Muğla’ya iki valizle indiğinde, çevresine bakındı havayı kokladı: “Galiba, Muğla tam ben’lik… Gerçekten çok şanslıyım… Bu şehri sevdim bile…” diye mırıldandı, kendi kendine… Yavaş adımlarla garaj zabıtasına doğru yürümeye başladı… Gelecekte belediyenin desteği ile gerçekleştirilecek sanatsal çalışmaların ilk teması kendiliğinden kuruluyor gibiydi, sanki adımlar o nedenle zabıtaya yönelmişti. Oysa genç öğretmen zabıtaya: “Acaba kız enstitüsüne nasıl gidebilirim” diye soracaktı…
 **
İLK KEZ BELEDİYE İLE TANIŞIYOR…

Zabıta, çiçeği burnunda genç öğretmenle yakından ilgilendi: “Hocanım hoş geldiniz! Buyrun size bir çay ikram edelim… Merak etmeyin okul çok yakın… Diyerek genç öğretmene misafirperver ev sahibi kimliği ile yaklaşıyordu… Henüz 22 yaşındaki genç öğretmen ise, bir an önce okula gidip belgelerini teslim etmeyi, okulunu tanımayı ve Muğla’da bir aileye ulaşmayı plânlıyordu…
 ***
ÖĞRETMEN OLMAK NE GÜZELMİŞ…

Çay ikramını kabul o an etmedi ve gösterilen yakınlığa teşekkür ettikten sonra, okula yöneldi. Binadan içeri girdi ve yöneticilerle buluşup, evraklarını teslim etti… Okul yönetimi, genç öğretmene; çay simit ve peynirden oluşan kahvaltı ile birlikte, okulun gülen yüzünü ve sıcaklığını sunmakla meşguldü… Genç öğretmen çok mutluydu… Mütebessim bir yüz ifadesiyle ve kimselere belli etmeden: ”Öğretmen olmak ne güzelmiş…” diyordu, içinden…
 ***
 SANKİ DAHA ÖNCE BU ŞEHİRDE YAŞAMIŞIM…

Genç öğretmen; kahvaltısını yaptıktan, okul yönetimi ve çalışma arkadaşlarından bazıları ile tanıştıktan sonra, buluşmak istediği aileyi ve adresini sordu sonra vedalaştı… Adrese doğru yola çıktığında, cadde ve sokaklardan geçerken iş yerlerine dikkatle bakıyor tuhaf duygular yaşıyordu, çünkü şehri ve insanları kendine çok yakın hissediyordu: “Acaba, daha önce bu şehirde mi yaşadım” şeklindeki bir soruyu mırıldanmaktan kendini alamıyordu…
 ***

ÖMER AMCA! GÜLAYŞE TEYZE!…

Aradığı aileyi; Muğla eski dokusundaki evlerden birinde buldu… Onları ilk kez görüyordu. İçeri girdiğinde, önce ev daha sonra aileye hayran oldu. Aile; genç öğretmenin teyzesinin yakından tanıdığı kişilerdi, tanış biliş olma bu nedenle gerçekleşiyordu. Aileyi de, Muğla yerli yurttaşı çok yakından tanıyordu!
Çiçeği burnunda öğretmen kapıdan içeri girdiğinde aile henüz kahvaltı ediyor ve misafirin gelişini bu vakitte beklemiyordu ki, Karadenizli Ömer efendi şaşırdı…
 - Uy! Hoş geldun!.. Kir pakayım içeru… de pakayum bağa, ne zaman geldun ha buraya?…Piz senu akşama keliğusun tiye piliyuruduk…
 Gülayşe hanım söze girdi, ama o Muğla kökenliydi:
 - Maşallah maşallah…Hoş geldin çocum… Gir çocum, içeriye… Geç… Pek de gencimiş maşallah… Diyerek genç öğretmeni sevgiyle karşıladılar… Aile, öğretmen hanımın geleceği konusunda önceden telgrafla bilgilendirilmişti.Ve…
 ***
 AYTEN TAŞPINAR ÖĞRETMEN…

46 yıl önce Muğla valiliği emrine atanan AYTEN TAŞPINAR öğretmen, hemşehrimiz oldu, ancak emekli olamadı… Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu müstesna insan, istisnaî komutan Atatürk’e olan hayranlığı, Muğla sevgisi, sanatsal çalışmaları, resim sergileri, resim kursları, sanat fuarı katılımları, duvar resim çalışmaları, kedilerine olan aşırı fedakârlığı, kendine özgü mütevazı giyim tarzı ve ağarmış saçları ile yaşamının 70nci yılına ulaşmaya bir basamak kaldı… Üretkenliğinin ve yararlı yurttaş olma hasletinin son ürünü “CUMHURİYET GELİNLERİ” isimli emeğini her zamanki erdemiyle Muğla’ya sundu…
 ***
MERAL OĞUZ, TÜLAY KAYAR ve GÜLNUR EFENDİOĞLU…

CUMHURİYET GELİNLERİ’nin hazırlanışında, dayanışma içinde olduğu; Bşk. Osman Gürün, C.K.Derneği yönetim kurulu başkan ve üyeleri, özellikle; Meral Oğuz, Tülay Kayar, Gülnur Efendioğlu ve Ferhat Kalak, hocanımı yalnız bırakmadı… “Emek emek çalışma, insaf ile bakıla, okuna, koruna..”diyen Mimar Sinan; bu sözlerini sanki Cumhuriyet Gelinleri isimli kitabı için söylemişti…
 Dahî mimarın sözlerinden çok etkilendim, bende: “Emekle üretenlerin kadirleri biline, dilerim sayıları çoğala, ürettikçe takdir edile ve dahi alkış tutula” demeyi zorunluluk addettim… 

 

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..