- Kategori
- Haber
Cumhursuz Cumhurbaşkanı seçimi
Ankara bu günlerde yoğun bir trafik yaşıyor. Her şey cumhurbaşkanlığı ile ilgili seçime endeksli gibi görünse de, aslında var olan çarpık yansımanın, geçmiş iktidarların miras bıraktığı seçim sisteminin sonucunda oluşan tablonun büyük bir çoğunluğu mutlu etmediği kesin.
Ulusun yüzde yetmiş beşini temsil etmeyen AKP kendine göre cumhurbaşkanı belirleyip halka sn. Tayyip beyin vaz geçmesini bir erdem gibi sunmaya çalışıyor.
Tüsiad vb. kurumlar hemen gerekli desteği verdiler. Ha Tayyip, ha Gül ne fark ediyor ise... Zamanında Tüsiad'ın yayınladığı demokratikleşmeye yönelik raporlara ne oldu? Anlaşılan Tüsiad'ın demokrasi anlayışı bu kadarcık. Yani borsaya ve dövize endeksli. Sn. Tayyip Bey partisini bir arada tutacak ve istikrar sürecek.
"Ben olmuyorsam, alın size ılımlı aday Abdullah Gül" diyen zihniyet halkın kaygılarını anlamamış demektir.
Tekrar yazıyorum seçmenin dörtte birinin oyunu alan bir partinin, hatta bir araya gelen üç kişinin cumhurbaşkanı adayını demokratik bir süreç gibi önümüze getirmesi en azından bu ulusun zekası ile alay etmektir.
Zaman var. Siyasi partiler yasası, seçim kanunu vb. demokratik düzenlemeleri yapacak erdeme sahip gerçekten demokrasiyi içselleştirmiş bir lidere ısrarla ihtiyaç var.
Bu sıkıntılı süreç vatandaşı ayrıştırıyor. Bugün Yök başkanına yapılan saldırı son dönemlerde yapılanlar ile birleştirilir ise gidişin kimsenin yararına olmadığı gün gibi ortadadır. Ortaya çıkan olumsuzluklara baştan karşı çıkmak gereklidir.
Halkın yüzde ellibeşinin mecliste temsil edilmediği bir beş yıllık süreç tümden tartışılmalıdır. Gerçekten demokratik bir seçim sistemi yaşama geçirilmeli.
***
Bu yazıyı yirmibeş nisanda yazmaya başladım. Zamansızlıktan bitiremedim. Şimdi acele tamamlayıp misafirliğe gideceğim. Bu gün 27 Nisan ve meclis yeni cumhurbaşkanını seçmek için toplandı. Olup biteni Türk ulusu yapılan yayınlar ile izledi. Tek kelime ile acar apartman yönetimlerinin seçimi almak için gösterdikleri çabayı anımsattı bana.
Sonuç ne olursa olsun gelinen durumdan yurttaş olarak üzüntü duydum. 21. yy'da meclisten yansıyan manzara en azından beni temsil etmiyordu. Halkın %55, 65 'inin temsil edilmediği bir seçim nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın gelecek için umut vermedi ne yazık ki.
Yenilenmiş bir seçimden sonra yapılması demokrasi açısından daha doğru olurdu. Sonuçlar tartışmaya açık olmazdı.