Çünkü; Yüreğim bu kitabı çok sevdi

Usta elden çıkan bir roman hakkında yazmak hiç de kolay değil…

Ben sadece yüreğimden geçenleri sizinle paylaşmak istedim. Çünkü; yüreğim bu kitabı çok sevdi.

Önce Sevgili Canan Tan’ın emeğine, zamanına, yüreğine sağlık…

O kadar çok etkilendim ki her satırından… Dört günde bitiriverdim… Bu yazarın okuduğum ikinci kitabı… Daha öncesinde Piraye’yi okumuştum ve onu da çok beğenmiştim…

Akıcı bir dil… İnsanın elinden bırakası gelmiyor … Şimdi ne olacak acaba diye sayfalar bir birini takip ediyor…

Zengin bir kelime haznesi… Olağanüstü bir kurgu…

Yüreğim seni öyle çok sevdi ki… Aşkı o kadar derinden anlatıyor ki…Ben kıskandım Murat’ın Aslı’ya olan aşkını…

İlk birkaç sayfada Bursa ve Murat isimleri geçince… Murat’ın Aslı’ya ihanet ettiğini ya da bırakıp gittiğini düşünmüştüm…

Yanılmışım…

Ah Aslı ah… Buna hakkın var mıydı. Bu aşkı kalbine gömmeye… Yaşadıkların ve yaşattıkların sadece senin miydi… Zavallı Murat… Aşkın acısı en çok onu vurdu sanki… Bir kere bile seni seviyorum demedin ona. O yüreğinde taşıdı seni, gerçekten çok sevdi. Paylaşmadın onunla duygularını…İçinde sakladın…Örttün üstünü.Onun nasıl kıvrandığını bildiğin halde görmezdin geldin mücadelesini ve bu yolda onu yalnız bıraktın.Yüzünü eğdin ailesinin önünde…

Amerika günleri çileli geçseydi eğer, orada Türk arkadaşlar bulmasaydın da …Murat’ı bu kadar çabuk yok sayabilir miydin… Murat ta da Robin ‘de de kaçtın…Aynı şekilde kaçtın.Birinde mastırı birinde doktorayı öne sürdün ve kaçtın… Kötü komşu insanı mal sahibi edermiş derler..Yaradı sana bu kaçış..Ama ya özel hayatın ..İçindeki kocaman boşluk..Hangi kadın böylesine yürekten sevilmek istemez ki..Murat’a tüm yaptıklarına karşın sevdi seni.İyi ve kötü yanlarınla..

Ailelere gelince… Evet Murat’ın ailesi ile Robin’in ailesinin arasında dağlar kadar var..Hatta senin ve Murat’ın ailesinde de kültür farklılıkları var..Ailelerin anlaşması ok önemli elbette..Korktun , haklısın da… Keşke korkularını paylaşsaydın Murat ile.. Gördün işte…Aileler yani Robin’in ve senin ailen kaç kere görüştü ki.. Ayrıca sen ve Robin kapınızı kapayınca yaşadıklarınız sadece ikinizin değil miydi…Yani Robin’in ailesinin çok sıcakkanlı insanlar olması ne Robin’i kitaplarının arasından ne de kumar masasından kaldırabildi hatta Türkiye’ye bile götüremedi …

Murat’ı sevmiştin hiç değilse… Evlenebilirdin …Ve Robin ‘le yaptığın gibi yürümezse ayrılabilirdin..Bu aşka çok yazık ettin… Murat için değil di yaptığın fedakarlık..Kendini korumaya çalıştın Ferda onun hakkında sana bilgi verdikçe..Bazen en yakın arkadaşlar bile istemeden de olsa kötülük yapabiliyor insana… Ferda anlattı sen dinledin... Ve ona göre zırhlara büründün Murat’a karşı. Sıkıntılarını bildiğin halde bırak destek olmayı… Bir de sen vurdun hem de sırtından... Gerçi ona en büyük kötülük kendi ailesinden geldi . Sevmediği bir kadınla evlendirildi… Asıl kurban o kadın değil mi…

Sanma ki hep seni haksız buluyorum…Ailesinin söyledikleri…Neden kadınlar kabul etmek zorunda kalıyor…Buna karşıyım..Ama Murat’ın sevdası içime öyle işledi ki… Bu kadar yürekten sevilmeyi istedim… Sevda için değmez miydi yaşamaya gelecek ne getirecekse…

Onları öyle çok sevdim ki… İkisine de kızamıyorum bile… Sadece yarım kalan bu aşk için üzülüyorum hem de çok.

………………

Murat, Aslı’yı sevdiğini itiraf ettiğinde…

Sonsuzluk kolyesi okyanusta kaybolduğunda…

Aslı evleneceğini söylediğinde…

Robin’le gezerken Murat ile Bursa’daki gezilerini hatırladığında…

Ferda’nın, Murat’ın kızı olduğunu söylediğinde…

Çamlı Kahve’den sessizce ayrıldıklarında …

Göz yaşlarımı tutamadım… Ve merak ettim Aslı Amerika ‘da günlerini dolu dolu yaşarken acaba Murat ne yapıyordu… Okumak istedim…

………………….

Sadece bu aşk denizinde değil… Bursa ve Amerika ‘da ki pek çok yeri gezdim, bilgi sahibi oldum satırlarda…

Bahsedilen yerleri (Bursa’yı-Trilye’yi-Amerika’yı) gördünüz mü… Anlatılan yerleri gezdiniz mi.Sizin için ayrı bir yeri var mı bu mekanların…(En kısa zamanda Bursa- Trilye’yi görmek istiyorum.. Daha önce Bursa’ya gitmiştim ama Trilye’yi bilmiyorum…Bu sefer kısmet olur da gidersem alıcı gözüyle bakacağım her köşesine..)

Amerika zor tabii. Ama anlatılan her yeri görmek isterdim…

Hele o şiirler… Nasıl da derinden etkiledi beni… Nazım…A.Hamdi Tanpınar…Tartışılamaz zaten…Ama seçimler…Mükemmel ötesi.

Ve Murat’ın Aslı’ya yazdığı (benim tarafımdan kaleme alınan) bir şiiri yollayayım size. Belki Aslı’ya ulaştırırsınız…

İNADINA

Elim kolum bağlı bekleyemem

Çağırmasan da geleceğim bir gün

Göndermesen de yazdığın mektupları

Özlemesen de seninleyim her an

Her gece siluetinle yumuyorum gözlerimi

Dilek tutuyorum durup durup

Ansızın kayan yıldızın kuyruğundan

Vazgeçmiyorum sevdamdan, senden

İnatçıdır mizacım, iyi bilirsin

Ben de bilirim söylemesen de, benimsin

Kaçsan da çok uzaklara, unutturmaya çalışsan da kendini

Olmaz bu aşk yürümez desen de

Anlatacağım sana yüreğimin sevgisini

Anlayacaksın eninde sonunda

İnadına seveceğim, istemesen de.

(18.07.2007)