Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

16 Ağustos '17

 
Kategori
Şiir
 

Dağılın Ulan!

ben de oldu güz ve güç uğruna kendimi fütursuzca yokladım
söylenene göre doyduğum yerde dağlar gibi insandım
şimdi bildim bende ne buldu bu şiir merakı
ama kalbimde birkaç satır ama seyir halinde bir otobüs
kimi zaman belirsizdim görümsüz ve saydamdım.
 
ve nişan alınmış olduğunda çıktığında mermi yola
hiç sandığım ölüm ne yapar ne eder bulurdu hedefini
hazır saydım kafam bozuktu dizlerim titrerken çıktım 
evimin merdivenlerini 
parktan henüz kalkmıştım anahtarımı pantolonumun 
en küçük cebine sıkıştırdığımı unutup kapıda sabahlamıştım.
belki aşkı için ölecek durumda iken kapıdan içeri giremeyince
böyle basit bir çaresizliğe ağladım.
sarardıkça göz bebeklerim sen dedim neredesin gece vakti
yatağında usulca uyurdun ben kendi penceremi izleyip 
tanrım nasıl sakin durmuştum
sonra hışımla kalkıp bir iki sendeleyip dedim ki
dağılın ulan! dağılın!
oysa sokak kedileri dahi köşelerine çekilmişken.
aklım suretini sayıklatıp türlü oyunlar oynamaktaydı 
zaten bi tekel bayiyi bir de bakkalı tanıyordum.
iç bükey bi yalnızlığın dıştan bakınca yalın
içine doğru yol aldıkça karmaşık haliydi bu.
bir de itfaiyeyi aramak istedim, yanıyorum ulan!
yanıyorum!
ondan da vazgeçtim. 
zaten hep vazgeçerdim, bir sen sıyrılıp geçmiştin bu vazgeçme merakımdan.
cenaze işlerini aramak da ilginç bir fikirdi,
ama hep vazgeçerdim.
görünmez miyim lan ben!
görmüyor mu kimse sokağın ortasında gezen ateş parçasını?
asma yapraklarını da seviyordum, ısırganları da.
düşmesen incir ağaçlarından, düşmesen ve kalkınsa ülkemiz.
cumhuriyet soluyorum köprücüklerinde, 
ya bak diyorum ki göğsünde laikleşiyorum tertemiz!
bizim gibi politik inançlara dayalı aşklar bitmemeli meclis 
sandalyelerinin havada uçuşuyla.
çünkü sen ve ben bir kaosun içindeki turuncu ve masmavi
buraya ne diyeceğimi de pek bilemedim.
rüzgara kapılıp, söndürülmüş izmaritler gibi boynu bükük kalmak 
istemiyorum. kadehler yarım kalmamalı ve gece senin esmer kıvılcımlarınla sonlanmalı.
ikimizin de şu merdivenlerden çıkıp gelecek bir anahtara ihtiyacı var.
eve girmek için, derin bir uyku için, birlikte yağan karı, açan çiçekleri,
geçen mevsimleri izlemek için.
sana söz öyle dünya halinin meşhur akışı içinde kaybolmadan,
dik yokuşların ayaklarımızın altına kırmızı bir halı gibi serileceğini göstereceğim.
seni düşündükçe kah sakinim, kah öfkeli. 
durmayalım ne olursun,
durmayalım ulan!
 
 
Toplam blog
: 23
: 117
Kayıt tarihi
: 13.01.15
 
 

Sakarya Üniversitesi-Spor Bilimleri Fakültesi  Şair olma telaşında. ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara