Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Dağınık hallerim

Dağınık hallerim
 

dağınığım, dağınıksın, dağınığız (:


Bunca karmaşanın içince nasıl oluyor da derli toplu olmaya çalışıyoruz ki.. Biriyle buluşacaksın dağınıklıktan toplanıyorsun, birini seveceksin kırıntılarından ya da kırıklıklarından kurtulmaya çalışıyorsun, birini özlüyorsun özlemekten korkuyorsun, bir yudum kahve ile güne başlamak isterken su ısıtıcısının çalışmadığını görüyorsun, yolda yürürken ve yahut yürüyüş yaparken müzik dinleyip insanları doğayı izlemek belki de bozuk olan kaldırım taşlarına bakmak istiyorsun ve bir anda sanki onlar seni izliyormuşçasına kabuğuna çekiliyorsun. Peki ya neden hep derli toplu olman önerilir ya da bu bekelenilir senden? Toplumun normlarından biri midir yoksa derli toplu, düzenli, kararsız olmayan, ne istediğini hep bilmesi beklenilen bir şahıs... Allah aşkına; kim bilebilir kimin ne kadar kararsız olması gerekip gerekmediğini, sanki hepimiz aynı şeyleri mi düşünüyoruz. Neden hep derli toplu olmamızı ister anneler babalar arkadaşlar dostlar sevgililer...  Neden hep düzen beklenir ki? Ne oluyormuş düzen olunca daha mı çok seviliyorsun; yoksa daha mı çok normlara uygun, güçlü bir birey mi oluyorsun ya da olduruluyorsunuz ? Bırakalım da herkes hayatı yaşamak istediği gibi yaşasın. Bavula sığmayan ama sığdırmak istediğiniz eşyalar için bavula da eziyet çektirmeyi bırakın.

Kimin kimi ne kadar çok seveceğine karar vermeyin, kimin kiminle görüşmesi gerektiğine dokunmayın. Ne giymek istiyorsam bugün bunu giyeceğim diyin! Bir bayana erkek çocuğu gibi olmuşsun demeyin bazen öyle rahat olmak istiyor da olabilir. Onun psikolojisini siz yaşıyormuş gibi yönlendirmeyi kendi psikolojinizle yaptığınızın artık biraz farkına varın. Biraz dağınık olmanın kimseye bir zararı değil, faydası olduğunu düşünmemek neden? Kadınlar dağınık erkeklerden hoşlanmazlar, dağınık erkekler hep bozulacak edasıyla korku veren kadının en sevdiği bir oyuncağa benzer. Pili ne zaman bitecek diye bekler dururlar; derli toplu olanlar. Oysa belki de onun da düzeni budur demeyi kimse aklının ucundan geçirmez. Genellemelerle, ön yargılarla yaşımızdan yaş, zamanımızdan zaman kaybetmedik mi yeteri kadar...

Hangimiz göründüğümüz gibiyiz? Sen gerçekten yaşadığın ilişkinin pilinin bitip bitmesinden korkmuyor musun? Her sabah uyandığında bazen miskinlik yapmak istemiyor musun? Kendini alıp ufak bir göl kenarında, bungolov evde kitap okumak istemiyor musun? Bugün içip dağıtmam gerek demiyor musun? Kararlı olanlar, ne istediğini bilenler de biliyordur aslında karar vermekte bir kararsızlık sürecinden doğar ve sonuca ulaşırsın. Kimse tek bir kalıba sığmıyor. Bir evde kimse tek başına yaşamıyor. Bir insan binlerce insandan farklı ise mutlu olmanın tanımı kime ve neye göre normlara sığdırılıyor?  Mutlu gözükmek bizleri mutlu etmez, mutsuz gözükmekte; mutlu olmayı beklemenin göstergesi olduğundan mutluluuuukkkk diye bağırır yazılar, şarkılar, sözler, sokaklar... Aslında bağırmanın da bir mutluluk olduğunu anladığı zaman insan; yakalayacak bu ince noktayı. 

 

#seviltürkoğlu

 
Toplam blog
: 13
: 230
Kayıt tarihi
: 21.08.13
 
 

Merhaba;    İdealist bir öğretmenim. Hayatı kendi sınırlarında yaşayan, sınırlarına başkalarını d..