Dans şaşırtır mı aşk?

"Shall We Dance", Aşka Davet'i seyrediyoruz biz üçümüz.

Richard Geere'in bakışı yakalar seni, Jennifer Lopez'in dansı. Bu filmde bol bol yakalandın Geere'e ve bol bol dans ettin Lopez'le, aşktan izinli.

Sarandon evde ne yapıyordu ve Tucci bu işi çok iyi mi biliyordu?

Hiç kimsenin hayatı aslında yolunda değildi, yolundaymış gibi oynuyordu herkes, şu bizim bizliklerimiz.

Adam dans etmek istiyordu, özellikle o kadınla bir olup saatlerce dans etmek, hepsi bu!

Adam sonunda o kadınla bir olmayı başardı ve saatlerce dans etti; mutluluğu dansından belli oluyordu.

Sen iyi dans eder misin? Bu filmden sonra sıcağa aldırmadan insanlar sokaklarda dans edebilirlerdi; düşünsene dönüyoruz İstanbul'da figür figür!...

Adam eşini seviyordu, film bitti, acaba adam o kadını da seviyor muydu ya da onu sevmek yolunda....

Ya o kadın, adama aşık mı oldu ya da olmak üzereydi, adam kendini çekince, çekildi mi kadın? Adamın kızı, babaaa!... diye bağırmasaydı o dans yarışmasında, adam şaşırmasaydı, dansına devam edebilseydi, nerelere gelirdi onlar; adam ve eşi ve kadın?

Ve geceydi ve kadın ve adam birbirlerinde bir, dönüyorlardı dünyada, dünyalarında; aşk ötesi bir duyguda bir saatin nasıl geçtiğini (geçti mi?) bilmiyorlardı, bilmek de istemiyorlardı. Ya sen ?

"Adam dans ettikçe soyunuyordu, ne varsa üstünde fazlalık, taşıdığı, taşıdıkları birer ikişer dökülüyordu ve sonunda adam; işte ben buyum!....diye haykırdı zevkle."

Bırak
ışıkları kadın
ayarlasın
tamam öyle
kal
ceketinle
kravatınla
soyunma
ve takip et
kadını
ellerini
ayaklarını
yüreğini
serbest bırak
uy kadına
ne fazla
ne eksik
müzik
müziği duy
sesi
sesini iyi
ayarla
vücudunu dengele
ve hızlan
kadının bedeniyle
bedeninde
daha daha
daha
durma asla durma
dans!...