Darbe mi, hangisi doğru?

Başta, Taraf gazetesi ve diğerlerinin her geçen gün ortaya attıkları müphem, ve bir türlü gerçekleşmeyen “darbe planları” mı?

Yoksa, 2002 genel seçimleriyle başlayıp gerçekleştirilmeye çalışılan Cumhuriyet ve hukuk devletine karşı girişilen çabalar mı?

Hangisi doğru? İşte örneği:

- 2002 genel seçimlerinde, Yüksek Seçim Kurulunca hazırlanan resmi aday listesinde, AKP’nin başkanı sıfatıyla yer alan siyasal yasaklı Recep Tayyip Erdoğan, devlete karşı işlediği ağır suç nedeniyle, siyasi parti başkanı olamayacağı, ve zaten seçim tarihinde de parti başkanı olmadığı, Anayasa Mahkemesince karara bağlanmışken;

- Ayrıca 2002 genel seçimlerine katılarak seçmenden %7.5 gibi büyük oy toplayan Genç Partinin, meğer seçimlere katılma hakkı bile bulunmadığı Yüksek Seçim Kurulunca fark edilip karara bağlanmışken;

Seçim sırasında işlenen bu iki Seçim Kanunu ihlali, sanki hiç olmamışcasına, üstünden geçilerek kabul görmüştü.

Seçimlerin geçerliliğinde temel kıstas, meydana gelebilecek usulsüzlüklerin, seçim sonuçlarını etkileyip etkilemediği olduğuna göre:

- Siyasi yasaklı bir kişinin resmi listede başkanı gibi gösterilip partisine oy kazandırması;

- Seçime katılma hakkı bulunmayan bir partinin aldığı geçersiz oyların, geçerli sayılması yüzünden baraja takılan DYP ve MHP oyları eklenerek, büyük bölümünün AKP’ye aktarılmasının;

Seçim sonuçlarını temelden saptırmadığını kim iddia edebilir?

Örneğin, Genç Partinin oyları %10’a erişseydi ve adayları TBMM’ye girseydi, YSK gene de bunların milletvekilliklerini onaylayabilir miydi? Kesinlikle hayır! O halde, seçime katılma hakkı bulunmayan bir siyasi partiye verilen geçersiz oylar, eğer %10’a ulaşırsa geçersiz; %7.5’ta kalmışsa geçerli sayılabilir mantığını hangi kanun hükmü doğrulayabilir?

Ve o tarihten bu yana Cumhuriyet rejiminin özünü oluşturan ulusallık, laiklik, kuvvetler ayırımı, hukuk devleti ilkeleri yıpratıla, yıpratıla, sıra son güvencemiz Türk Sılahlı Kuvvetleri ve Yüksek Yargıya kadar uzandı . Sormak isterdim: geçmiş, ya da bize inandırılmak istenen hayal masulü darbelerden mi, yoksa özgür yaşamamızı tehdit eden AKP’nin bu girişimlerinden mi tedirginiz?