Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '11

 
Kategori
Güncel
 

Darbenin nimetlerinden faydalanmak

Darbenin nimetlerinden faydalanmak
 

Yıllardır anlatılan, anlatıla anlatıla bitirilemeyen bir gün 12 Eylül darbesi… 

O gün neler yaşandı, o güne gelinilmesine nelerin neden olduğu, darbe doğru muydu, yanlış mıydı? Bunları tartışmak beni aşan bir konu… 

Fakat burada önemli olan o gün başlayan süreçle birlikte yapılan hataların cezasını aradan 30 yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen bugün hala çekiyor olmamızıdır. 

Kendimi bildim bileli her dönem 12 Eylül darbesinden yakınılmaktadır. Solcusu mağdur olduk, sağcısı mağdur olduk, ülkücüsü mağdur olduk, yazarı, işadamı, sanatçısı, siyasetçisi kısacası toplumun her kesimi mağdur olduk demektedir. Fakat ne hikmetse hala 12 Eylül’ün bu mağdur olduk anlatımına rağmen bugüne kadar gelen siyasetçiler o günden kalan mirası silmemişler ve üzerine daima katkı sağlayarak devam etmişlerdir. 

İşte benim anlayamadığım nokta burasıdır, madem bu dönemde bir sürü yanlışa imza atılmıştır, o zaman neden bu dönemin yanlış kararları kaldırılmak yerine üzerine ilaveler yapılarak devam edilmektedir. 

Efendim 12 Eylül sorumluları yargılansın… 

Bırakın yargılamayı, onları sadece formalite icabı yargılamak benim ülkeme ne gibi fayda sağlayacak ki… 

Sen asıl o gün darbe yapan kişilerin kendi çıkarları doğrultusunda yaptıklarını kaldır ki, bugün de hala beni de mağdur etme… 

YÖK o günlerin mahsulü değil mi? Bugün hala öğrencilerin en büyük baş belası durumunda sen kaldırsana… 

Sadece YÖK değil, onun gibi nice başımıza bela olan uygulamada o günlerin mahsulü değil mi? Kaldırsanıza … 

Ama olmaz değil mi? Çünkü gelen iktidarların hangisi olursa olsun güç kendinde olduğu sürece işine geliyor o dönem alınan kararlar ve bu kararların kendilerine sağladıkları avantajı kaybetmeyi istemiyorlar. Sadece ağızlarında bir 12 Eylül mağduriyeti ile ver gazı, al gazı politikası uyguluyorlar. 

O dönem alınan ve oluşturulan gücü elinde tutma ve kendi ideolojileri doğrultusunda kullanma araçları bugün kuvvetlendirilerek korunmakta olmasına rağmen siyasi iktidarlar hala her fırsatta 12 Eylül masalını okumaya devam ediyorlar. 

Bu konu sadece o siyasi parti veya bu siyasi parti için değil hepsi için geçerli, hangisi olursa olsun güç kendilerine geçtiğinde oluşturulan bu mekanizmanın nimetlerinden faydalanmak dururken kaldırır mı? 

İşte o dönemin oluşturduğu bu yapılanma bugün hala ülkeye zarar veriyor olmasına rağmen kaldırılmak yerine daha da güçlendirilirken kalkıp 12 Eylülcüleri yargılamanın ne kadar bir çözüm olduğu yada olacağı tartışılmalıdır. 

Bugün kaç kuşaktır o günlerin yanlışlarının cezası çekilmektedir ve bugün bunlara ilave edilen yanlışlarında cezaları bundan 30 yıl, 40 yıl sonra çekilmeye ve tartışılmaya devam edecektir. Çünkü bizim en büyük yanlışımız aslında o gün sisteme ilave edilen ve çıkarları doğrultusunda kurulan düzeni yıkmak yerine bu gücü ele geçirip birazda biz faydalanalım bu nimetten düşüncesi ile hareket ediyor olmamızdır. 

Bu zihniyet devam ettiği sürece bizler daha çok 27 mayısları, 12 Eylülleri yaşar ve tartışırız. Önemli olan bu zihniyeti yıkabilmektir. 

Bence bu darbelerin bize verdiği en büyük zarar aslında bu zihniyetin oluşmasına ve korku devleti düzeninin en üst seviyeye çıkmasına neden olmasıdır. Bence 12 Eylül’ü veya darbeleri yargılayıp cezalandırmanın en önemli ve doğru yolu bu darbelerin ülkenin ve milletin başına bela ettiği veya doğurduğu uygulamaları temelinden kaldırabilmektir. 

Bunu yapacak bir siyasi irade var mı? İşte orası tartışılır. 

Çünkü, hiçbir siyasi irade bu kendilerine çıkar ve güç sağlayan mekanizmayı ele geçirdikten sonra kaybetmeyi göze almamaktadır. O yüzden de 12 Eylül darbesinin izleri bugün hala yaşanmaktadır ve yaşanmaya da devam edecektir. 

Burçak YAZICI 

 
Toplam blog
: 168
: 1098
Kayıt tarihi
: 02.07.10
 
 

4 kasım 1996 yılında İstanbul'da dünyaya geldim. Bu sene ilköğretimden mezun oldum. Okul hayatımd..