- Kategori
- Siyaset
Davos gösterisinin dayanılmaz sığlığı

İlk ve en önemli adım...
Davos sürecinde bir panelde 29 Ocak günü Simon Perez’in yüksek sesle konuşması ve panel yöneticisinin Erdoğan’a daha kısa konuşma süresi vermesi gibi etkenlerden dolayı “diplomatik bir skandal” yaşanmıştır.
Öyle diyor Batı dünyası!
Doğu dünyası ve özellikle Ortadoğu’nun Müslüman ülkeleri Erdoğan’ı “kahraman” ilan etti bile. Doğu ülkelerinin azgelişmişlik psikolojisini yansıtan ve Erdoğan’ı Abdülhamid’e benzeten gelişmeleri cabası…
****
Oturumun belli bir aşamasında Perez yüksek sesle Erdoğan’a:
—İstanbul’a füze saldırısı yapılsa ne yapacaksınız? Eliniz kolunuz bağlı bekleyecek misiniz?...
Panel yöneticisi Erdoğan’ın konuşmasını 10 dakika ile sınırlandırıyor. Perez 20 dakika konuşmuş.
Erdoğan’ın şarteller birden atıyor. Adeta bir öfke krizine giriyor. Şekeri yükselmiş, sinir uçlarına baskı yapmaktadır. Yüzü asılmış ve kıpkırmızı kesilmiştir. Panel yöneticisinin koluna hafiften vurarak konuşuyor. Yüzü Perez’e dönüktür:
—Siz öldürmesini iyi bilirsiniz, diyor; adama daha açıktan bir “katil” demediği kalıyor.
—Bu çiftestandart, diyor; başkaları 20 dakika, ben ise 10 dakika konuşturuluyorum, diye ekliyor.
Artık ok yaydan çıkmıştır. Başlayan sürecin geri dönüşü yoktur. Dosyalarını toplayarak ayağa kalkar ve o dal gibi boyuyla sallana sallana yürüyerek salonu terk etmek için ilerler. Önünden geçerken Perez’in hemen yanında oturan Abbas ayağa kalkarak Erdoğan’ı tebrik etmek için elini sıkar ve ikircikli bir şekilde geri oturur. Bu arada da konuşmaya devam eder:
—Benim için Davos bitmiştir. Daha buraya gelmem, der.
Bu arada rüküş Emine Erdoğan da iki gözü iki çeşme hüngür hüngür ağlayarak ardı sıra gelir Erdoğan’ın. Kocasına yapılan bu açık haksızlığı sindirememiştir Emine Erdoğan.
—Bu bir skandal, der; yüzünde çok ciddi şeyler söyleyenlere özgü ifadelerle. Sıkmabaşının içinde yüzü tasalıdır.
****
Bu esnada Türkiye’de halk şahlanmıştır.
Geriye sarılan makaralar ve AKP’nin hızla dibe çakılan gerilemesi durmuş, hatta reytingi tersine dönmüş, yükselişe geçmiştir. İçinden çıktığı muhaliflerinin yüzleri asıktır:
—Adamın şansı o kadar açık ki, hızlanmış olan gerilemesi birdenbire durdu, diye hayıflanırlar.
Gerçekten de Cumhuriyet tarihinde, AKP’de somutlaşan Haçlı gericilik kadar, gündem değiştirerek kamuoyunun dikkatlerini istenmeyen durumun üzerinden başka, zararsız alanlara kaydırmasını iyi beceren bir iktidar görülmemiştir. Ergenekon davası başlı başına “asrın davası”dır; daha doğrucası “asrın tertibi”dir. Dalgalar halinde gelişen Ergenekon sürecinde, her dalga AKP için olumsuz gelişmelerin yükseldiği dönemlere denk gelmekte, birden gündem değişmektedir. Deniz Feneri olayında somutlaşan AKP soygunculuğu ve hortumculuğu en tepe noktasına vardığında gelsin bir Ergenekon dalgası… Kamuoyu Ergenekon’la yatıp Ergenekon’la kalkarken gözlerden ırak olabilmiştir AKP. Seçim yaklaşmakta, kamuoyu araştırmaları, örneğin düzenin en sadık örgütlerinden İş Yatırım’ın yaptırdığı anketlerde AKP’nin yüzde 36, 4’lere kadar gerilediği kamuoyunda yankı bulmuştur. Başkentte Kılıçdaroğlu Gökçek’i doğramaya başlamıştır. Gelsin Ergenekon’un 11. dalgası… Hem Avrasya televizyonu gibi muhalifler sesler susturulmakta, hem de kamuoyunun AKP gericiliği ve çürümüşlüğü üzerindeki projeksiyon gibi nazarlarından korumaktadır.
****
Erdoğan’ın yüksek sesle konuşan Perez ve adil davranmayan panel yöneticisine kızarak Davos’ta salonu terk etmesi ve bir daha Davos’a gelmeyeceğini, kendisi için Davos’un bittiğini ilan etmesini Türkiye’de bir kısım çevreler seçimlere yönelik siyasal gösteri olarak değerlendirmiştir. Ulusalcı muhalefet çevrelerinde, İsrail ile stratejik işbirliği ve ortaklıklar devam ederken Gazze ve Filistin yasının sahte timsah gözyaşları olduğunu düşünmektedir.
Erdoğan’ın Davos gösterisinin gerçekliğini kanıtlamasının dört adımı olduğu saptanmaktadır:
Erdoğan, 2004’de Amerikan Yahudi Komitesi (AJC)’nin kendisine verdiği
Cesaret Madalyası’nı derhal iade etmelidir.
İsrail pilotlarına Konya’da eğitim verilmektedir ve İsrail’le yapılan askeri
anlaşmalar yürürlüktedir. Yürürlükte olan askeri teçhizat ve eğitim anlaşmaları derhal iptal edilmelidir.
Erdoğan, ABD destekli kanlı İsrail’in önemli bir ayağını oluşturduğu BOP
Eşbaşkanlığını reddettiğini hemen şimdi ve kesin bir dille açıklamalıdır.
Erdoğan, Orta Asya’daki doğalgaz kaynaklarının Türkiye üzerinden geçirilerek
İsrail’e taşınması ve İsrail’in bir enerji üssü haline getirilmesi projelerini yırtıp atmalıdır.
Bu dört adımı atmadan Erdoğan’ın Davos çıkışı siyasal bir gösteri olmaktan kurtulamayacaktır.