Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Davos’ta yaşananlar aslında hangi planın bir parçasıydı?!

Davos’ta yaşananlar aslında hangi planın bir parçasıydı?!
 

www.milliyet.com.tr


Önceki günlerde Davos’ta düzenlenen “Gazze Orta Doğu'da Barış Modeli” oturumunda yaşanan Türk-İsrail gerginliğini hep birlikte izledik.

Oturumda İsrail Cumhurbaşkanı’na 25 dakika, Başbakan Erdoğan’a 12 dakika konuşma süresi verildi.

Şimon Peres konuşmasında sesini yükselterek Başbakan Erdoğan’a ithamlarda bulundu. Sinir olan Başbakan Erdoğan cevap hakkı doğduğunu söyleyerek söz istedi ancak oturum yöneticisi izin vermedi.

Bunun üzerine Başbakan Erdoğan Şimon Peres’e dönerek çok ağır bir dille düşündüklerini söyledikten sonra kendisine sürekli el kol hareketi yapan panel yöneticisine de “ Davos benim için bitmiştir” diyerek öfke içerisinde paneli terk etti.

Bir tiyatro oyunu seyreder gibiydik… Davos’ta bir oyun sergileniyordu. Başrol ise İsrail ve Türkiye’ye verilmişti. Burada bir noktayı belirtmek isteriz; Başbakan Erdoğan’ın üzerine aldığı rolden haberli olduğunu pek sanmıyoruz. Orada gördüğümüz alışık olduğumuz “Kasımpaşa” tavrıydı ve kesinlikle rol değildi… Ayrıca üslûbu ve oturumu terk etmesi yanlış olsa da sözlerinde haklıydı.

Perde kapandı… Dünya ve Türkiye ayağa kalktı…

Davos’u terk eden başbakan bir anda Orta Doğu’nun ve neredeyse İslam dünyasının lideri konumuna yükseltildi. Türkiye Gazze’nin ve Hamas’ın hamisi oluverdi…

Binlerce insan gecenin o saatinde başbakanı hava limanında karşıladı. Onlarca pankart açıldı. Bu kadar pankart bu kadar kısa sürede nasıl hazırlandı o da ayrı bir muamma…

Gazze’de ve bazı İslam ülkelerinde Başbakan Erdoğan’a destek yürüyüşleri düzenlendi, adına şarkılar bestelendi. “Türkiye ve Erdoğan’ı seviyoruz” pankartları açıldı.

Burada Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na yapılan muameleyi elbette kınıyoruz. Şimon Peres’in sesini yükseltmesi ve densiz oturum yöneticisinin bir ülke başbakanına elle temas etmesi büyük bir saygısızlıktı. Diplomatik nezaket kuralları ile de hiç bağdaşmıyordu.

Başbakan bir konuda daha haklıydı; Türkiye Cumhuriyeti bir “çadır devleti” değildir.

***

Evet, Davos’ta görünürde bir Türk-İsrail gerginliği yaşanmıştı. Ama işin bu kadar basit olduğunu sanmıyoruz. Davos olayından sonra siyaset bilimcisi Samuel Huntington’ı daha sık hatırlar olduk. Hantington “Medeniyetler çatışması” teziyle ünlenmişti ve Türkiye`nin İslam dünyasına liderlik etmek için “en iyi konuma sahip ülke” olduğunu söylemişti.

Kısaca bu tezde Türkiye’ye İslam Dünyasının liderliği rolü biçilmişti.

Bu gün içinde bulunduğumuz durum ve AKP iktidarının icraatları nedeniyle adım adım bu planın hayata geçirildiğini düşünüyoruz.

ABD işgali altında her gün onlarca insanın öldüğü Irak ve Osmanlı mirası Musul- Kerkük konusunda başbakan hiç ağzını açmıyor. Cumhuriyet tarihinde Türk askerinin başına ABD askerlerince çuval geçiriliyor başbakan ve AKP iktidarı en ufak bir kınama bildirisi yayınlamıyor, yayınlayamıyor…

Kuzey Kıbrıs dışlanarak Güney Kıbrıs AB’ e alınıyor, iktidar da “tık” yok… Başbakan ağzını açmıyor…

Ama iş Filistin’ e hele de Gazze’ye gelince kükrüyor, arslan kesiliyor…

Başbakan Erdoğan belki de farkında olmadan kullanılıyor. Ya da farkında ve bu planı destekliyor…

Bilemeyiz. Ama bildiğimiz bir şey varsa o da Türkiye’nin günden güne Batı’dan uzaklaşıp Araplaştırıldığıdır… AB’ e girmek, AKP iktidarının birinci önceliği olmaktan çoktan çıktı.

Yani İslam ülkeleri liderliğine ısındırılıyor!..

Olaydan sonra başbakanı arayarak “üzgün” olduğunu belirten İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ne dedi?

“Türkiye'nin Orta Doğu'daki arabulucu gücünün devam etmesini umuyorum. Türkiye, İran'a bir cevap olmalı. Orta Doğu'ya bir seçenek sunuyorlar. Umarım bunu yapmaya devam edecekler" dedi. Şimdi bu sözler de nereden çıktı?

Ortadoğu’da neyin seçeneği?!

Türkiye neden İran’a bir cevap olsun?!

***

Başbakan Erdoğan’ı karşılayanların açtığı pankartlarda ne yazıyordu?

-Üçüncü Abdülhamit Tayyip Erdoğan!

-Osmanlı geliyor!

-Osmanlı delikanlısı!

-Hoş geldin Davos fatihi!

-Dünya Lideri!

…!!!

Ortadoğu’da ABD eliyle ve yine ABD tarafından oluşturulan suni İsrail Devleti’nden sonra bir de suni Osmanlı Devleti oluşturulması mı planlanıyor?

AB’ den ve Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflediği muasır medeniyetler seviyesine çıkma mücadelesinden uzaklaşıp, Ortadoğu’nun kısır sınırlarına hapsolmuş bir Osmanlı pardon Türkiye devleti mi?

Oyun bu mu?

Bizce evet!..

 
Toplam blog
: 515
: 1082
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1955 Ankara doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İstanbul'da uzun yıllar..