Defne giderken Mübarek direniyor!

Tam olarak ne zaman rast geldim, bilmiyorum, tek bildiğim samimiyetini, doğallığını ilk görüşte çok sevdiğim!

Çok iyi biliyorum ki; bazı kişiler tavırlarını şımarıklık olarak algıladı… Anlamaları mümkün de değildi zaten, doğallık ve samimiyetin prim yapmadığı bir ülkedeyiz, maalesef!

İlle kasıntı olacaksın, atıp tutacaksın!

Özellikle ağır takılacaksın!

Kodun mu oturtacaksın!

Gülerek bakmayacaksın ne ekrana, ne hayata!

Ağlamayı sevenlerin ülkesindeyiz…

Acınmayı tercih edenlerin…

Kim bilir ne kadar canın acıdı kendini anlatma yollarında!...

******

Birisi bir soru soruyor, cevabı veriyorum, ısrarla tatmin olmuyor!

Israr karşısında ses tonum az buçuk tiz çıkabiliyor, ilginçtir karşımdaki gevrek gevrek gülerek “Neden sinirleniyorsun” diyebiliyor!

Ayol, sordun, yanıtını verdim, beğenmedin!

Madem beğenmeyecektin ne diye sordun!...

Eee, doğal olarak geriliyorum bu durumda bende…

******

Hiç üstlerine alınmayan insanlar var, soru soruyor, cevabını beğenmiyor; asabileşmen ise yalnızca senin sorunun oluyor ki bir başka platformda bir örnek olarak pişkin pişkin asabi tepkin esnasında söylediğin bir kelime, bir cümleyi yapıştırıp bırakıyor!

******

Defne Joy Foster, böyle bir ülkede keyif alarak yaşamaya çalıştın!

Samimiyetinin sınandığında canının ne kadar çok acıdığını tahmin edenler de yok değildi elbet, yoksa bugün gazete sayfalarını doldurman haber yetersizliğinden değildir elbet!

Özgürlük, gülümseme, kendi ile barışık olma ve hayatla meşkin ifadesi Defne… Erken ayrıldın aramızdan be!...

Işıklar içinde kal! Defne…

******

Birileri ışıl ışılken giderken, birileri gidemiyor istenmese de…

Komik elbet, yıllarca diktatörce yönetip de, hala önümüzdeki seçimlere aday olmayacağım diyerek kendini garantilemek!

Yazık tabii ki, halkı bu hale getirmek!...

En canımın acıdığı hali bu: İnsanların tahammül sınırlarının sonuna gelinmiş, hala samimiyetsiz demeçler ile halkı kandırmaya çalışıyor Hüsnü Mübarek!

******

“Para” ile karşı cephe oluşturulduğu bilgisi geldi, hani, benden yana olun şu kadar parayı cebinizde bilin yaklaşımı!

Para da para değil ama; asıl önemli olan hiç yabancı gelmemesi bu yaklaşımın bana!

Samimiyetin dövüldüğü ülkelerdeki durum aynen budur!

Göstermelik olan parsayı toplar Defne’ciğim, samimiyetinin bazı kesimler tarafından değer bulaması, maalesef ki, tam da bu yüzdendir!

******

Hadi, az biraz hatırlayalım; cep telefonuna attığı oyu kaydedenlere 50,- TL ödeme yapıldığını hepimiz biliyoruz; hangi partinin yaptığını da!

Sonra aynı parti özgürlük ve demokrasiden söz ediyor!

Ve aynı parti Emniyet Teşkilatına ağır silahlar alınması için kanun tasarlıyor, Türk Silahlı Kuvvetlerini devre dışı bırakarak!

İthal hakkını eline alıp, bilgi alışverişini dahi ortadan kaldırarak!

“Neden” diye sormuştum; nedeni az buçuk belli değil mi?

******

Özgürlüklere el sallayasım var, sonuna kadar yanlarında olduğumu bilmem nasıl tam olarak ifade edebilirim; ama korkularımda var!

Ne diktatörler öyle kolay çekip giderler, ne de yaptıkları anlaşmalardan haberdardır ekonomik, sosyal ve eğitimsel olarak ezilen vatandaşlar!

******

“Birilerinin işine gelen bir şeyler vardır!” lafından hiç haz etmedim, bu kadar kolay mı satın alınır bir insan, bu kadar kolay mıdır satılmak?

Bilemedim!

Olmaz zannettim, açıkçası, olabiliyormuş!

Kime “Kahretsin!” desem?

Yapana mı, boyun eğene mi?

******

Türkiye yükselen değermiş!

Kim söylüyor?

ABD!

Ne zamandan beri?

Wikileaks belgelerinden beri…

“İstersem sonuna kadar seni yok ederim, istersem padişah koltuğuna oturturum!”

“Karar senin!”

******

İlginç tabii ki; son yıllarda Türkiye’nin arabulucu özelliğinden söz eden yabancı basın ve hükümetin sürekli yurt dışı seyahatlerinden yola çıkarsak: Ticari hiçbir getirisi olmayan ziyaretlerin sebebini sorma hakkına haiz olmayan vatandaşlara karşın ziyaret edilen belli ülkeler var!

Hadi bakalım, bilelim!

Hangi ülkelerdir?

******

Özgürlüklerine kavuşsun tüm insanlar, insan olanın en samimi dileği bundan öte ne olabilir?

Haa, bir de iyi niyetin kullanılmaması…

“Salak” yerine konulmaması, bir de….

Bir de… Kondurulamayan bir planın figüranları olmak…

Sahne sonunda tahminimizden fazla ağlayabiliriz, mesela…