Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

16 Ekim '09

 
Kategori
Anılar
 

Değirmen

Değirmen
 

Beğel köyü GERDES/MANİSA (Bu değirmen artık çalışmıyor)


Doğduğun yer değil doyduğun yer demişler. Ama doğduğun yer özleniyor işte. Köy yaşantısı, Şehir yaşantısına göre çok farklı, şehirde mutlaka bir işin evin olmalı. Köyde öylemiki değil tabiki. İşin belli toprak ve hayvan bakımı. Her köylünün bir parça toprağı ve bikaç hayvanı vardır. Çünkü yaşamlarını onlara borçludur.Bütün ihtiyaçlarını topraktan ve hayvanlardan çıkarır. Herkes birbirini tanır.yardımlaşarak, imece usulu ile topraklar işlenir.ürenler toplanır. Kış yiyecekleri hazırlanır.ürün fazlası satılır. Bayramlarda bayram alışverişi için bütün aile şehre gider. Buna ençok sevinende çocuklardır .Yeni ayakkabı, pontalan gömlek alınacak şehir görülecek. Artık akşam erkenden yatarlar . Çünkü yarın şehire gidilecek.

Köyde buğday orak ve kosa ile biçilir. Büyük bir alana götürülür (haman) patoz ile sürülür. (patoz:trktörün arkasına takılan bugdayı sapından ayıran araç) buğday ve saman ambarlara taşınır. Buğdaylar değirmene götürülür.

Elbette bende bunların bir çoğunu yaşamış ve görmüş biriyim. Yanılmıyorsam 5-6 yaşlarındayken Babaannemle (Biz ozaman ebe derdik) ve abimle birlikte değirmene un öğütmeye gidiyoruz. Eşekler buğday cuvallarıyla yüklendi. Yiyecekler alındı yola çıkıldı. Yavaş yavaş köyden uzaklaştık. Mezarlık girişinde eşeklerimiz akırdan su içti. Bizde küçük olduğumuz için eşeklere bindik. Babaannem eşeği yetmekle yetindi. Değirmene yaklaşılınca eşekten indik. Yol kenarlarında kür üzümleri vardı. Onlardan yiyi yiye ilerliyorduk. Ni hayet deirmenin Amborolosu görüldü. (Ambarolo:Degirmen taşını cevirecek su basıncını sağlayan büyük honik biçiminde icerisine su dolan boru) değirmenin önüne geldik acayip bir gürültü vardı. Değirmenin sahibi Halil amcayı bağıra bagıra çağırdık. Eşekleri değirmene soktuk .Halil amca iyi bir insandı.Becerikli ve akıllıydı.Eşekleri yüklemek için kendine vinç bile yapmıştı. Kimseye ihtiyaç duymadan yükleme ve indirme işini yapabiliyordu. Diğer değirmenlerin hiç birinde böyle birşey yoktu.

Artık kalan sahalar bizimdi. Abimle birlikte bir oraya koşuyor bir buraya koşuyorduk.Dereye gidiyor.Su ile oynuyorduk. Değirmenin tazikli biçimde akan su kanalı vardı oranın üzernden atlayıp duryorduk. Birden Abim sendeledi ve aşağıya düştü. Kenara tutunabild. Aşağıdada birtaş çıkmış ona basıyordu. Ben elinden tutuyordum. Abim ağlamaya başlamıştı. Ben bagırmaya başladım. Ebeeee, ebeeee (Babaanne) diye bagıra bağıra sesim cıkmaz olmuştu. Gerisini hiç hatırlamıyorum. Bizi kim kurtardı. Halil amcamı yoksa Babaannemmi bilmiyorum. Babaannemde hatırlamıyor........
 
Toplam blog
: 4
: 829
Kayıt tarihi
: 27.04.08
 
 

1972 Doğumluyum evliyim, iki erkek çocuğum var. Özel sektörde çalışıyorum.  ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara