Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '10

 
Kategori
Deneme
 

Değişmeyen Düzen...

Değişmeyen Düzen...
 

Hergün insanlar aynı, her gün aynı yollar, aynı sokaklar... Evet her gün dünkünün aynı. Hiç bir değişiklik, ilginçlik yok. Neden? insanlar neden mutsuz bu kadar? Neden hep suratlar asık, endişeli. Gözler hep boş boş bakar. Sabahın erken saatlerinde insanların gözleri arada bir vitrinlere bakıp yine yollarına devam eder. Hepside aynı yere her gün gittiklere yerlere giderler. Yine iş aynı iş aynı büro, aynı dükkan, aynı şirket, işyerinde aynı insanlar aynı suratlar... Birbirine bakan ama görmeyen konuşan ama içten olmayan. Sokaklarda cinnet geçiren insanlar. İşsizlikten deliren, açlıktan ölen insanlar. Faili meçhul cinayetler , sokakta kalmış kimsesiz çocuklar. Kaçakçılar, serbest dolaşanlar, haksız yere özgürlükleri alınanlar, namuzsuz diye damga yiyen sermaye kadınlar. Mafya olduğu için itibar görenler, çocukları zehirleyen eller. Hastane kapılarında beklerken ölen insanlar. Hakkı yeninen insanlar, insanlarımız...

Bunlar bizleriz, hergün sokaklarda asık suratlarla dolaşanlarız. Kimimiz ay sonunu nasıl getireceğiz diye düşünüp dururuz , kimimiz iş bulacaz diye sokaklarda gezeriz. Kimimiz ekmek bulamazken kimimiz en lüks yerlerde yemekler yeriz...

Düzen bu... Ne yazıkki düzenimiz bu. Düzgün bir düzen değil adil bir düzen değil ama düzen işte... Bazıları karşı çıkar bu düzene ama çoğuda suskun kalır bu düzen karşısında. Bazıları özgürlük ister adalet ister. Çoğu zaman susturulmaya çalışılırlar ama çoğu zamanda susturulamazlar. Çoğu zaman susturduk zannederler ama çoğu zaman yanılırlar...

Bilmezlerki susmaz o yürekler , bilmezlerki susturulanların arkasında konuşanlar var...

Öyle yada böyle yaşar bu insanlar. Yada yaşamaya çalışırlar. Sanki birilerine inat yaşarmış gibi. Susmayacağım demiş gibi. Kimse duymazmı bu insanları, insayanlarını duymazmı kimse. Duyarlar bu isyanlar gidicekleri yere giderler ama kimse takmaz bunları duymamazlığa gelirler... Kimisi duyar bişeyler yapmaya çalışır ama önü kesilir hemen susturulur. Biraz bişeyler görünce oda katılır duymayanlar arasına. Kimileri yazar... ama boşuna yazar, yazdıklarıyla duyurmak ister isyanlarını onu da sustururlar, yazma özgürlüğünü elinden alırlar... O iyi bişeyler yapar ama kötü derler. Vatan haini diye tanıtırlar insanlara. Onu anlayan, onu destekleyen, onun gibi savaşanlar vardır. Vardır ama onlarda susturulmaya çalışırlar...

Ne biçim şeydir bu iyiyi istemek KÖTÜMÜDÜR... Güzeli istemek ÇİRKİNMİDİR...Düzeni çürütmek , tazalemek yeni bir başlangıç yapmak şerefsizlikmidir. Eşitlik istemek bir SUÇMUDUR...?

 
Toplam blog
: 8
: 582
Kayıt tarihi
: 02.01.10
 
 

1981 İstanbul doğumluyum. İktisat mezunuyum... Bir ev tekstili firmasında tasarım bölümündeyim.....