Deli ve kuyu

“Bir deli, bir kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz” derler ya…

Anayasa değişikliği de aynı kuyuya düştü, bakalım kaç akıllı çıkartacak? Veya çıkartılabilecek mi?

Eğer “Hukuk” düzeni içinde kalacaksa, bu kuyudan bu değişiklik hem çıkar, hem de çıkmaz.

Çıkar, bu kanunun ilk oylamasında 376 oya ulaşması için kendilerine destek veren ANAP’ın aynı şekilde ve DP çatısı altında da destek vermesi ve en az 367 oyu geçmesi gerek. Bu sayı ile “Kabul” edilecek Anayasa değişikliği, bu kez “Halkoyu”na sunulacaktır. Daha doğru ifade ile yasa değişikliğini birinci kez “Veto” eden Cumhurbaşkanı’nın, aynı şekilde iadesi halinde, aynı ilke ve gerekçeler doğrultusunda “Halkoylaması”na gideceğini varsayıyorum.

Çıkmaz, birinci kez destek veren Erkan MUMCU ve ekibi, bu kez DP çatısı altında destek vermezlerse, sayı 367 nin de altında kalacağı için, Cumhurbaşkanı “Veto” etmez, değişikliği Resmi Gazetede yayımlar, bu kez zorunlu olarak “Halkoylamasına” gidilir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Madde 175 ve dördüncü paragraf:

“Meclisçe üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır.”

Demek oluyor ki, bu kez üçte ikinin de altında kalırsa, bu kez cumhurbaşkanının da inisiyatifi dışında “Halkoyu”na sunulması ZORUNLU olmaktadır.

Ve halkoyuna sunulan bu yasa değişikliği, katılan “Oy verenin” yani “Halk”ın yarısından fazlasının “Kabul” demesi halinde değişiklik gerçekleşmiş olur.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Madde 175 ve altıncı paragraf:

“Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir.”

Bu kere, Anayasanın halk oylaması ysasıı dâhilinde de Resmi Gazetede yayımı tarihinden itibaren 120 gün sonra halkoylaması yapılır. YSK, buna göre halkoylamasının yapılacağı takvimi belirler.

AKP’nin ve Başkanının da düşüncesi ve isteği de zaten bu. Amaç, Anayasa değişikliği değil. Yani derler ya “Üzüm yemek mi, bağcı dövmek mi?” diye… Bunların amacı da “Bağcı dövmek” gibi.

Milletin “Yönetme” yetkisini verdiği süre, ha üç gün önce ha üç gün sonra, sonuna gelmiştir. Geçen seçimlerde “Mağdurları” oynamışlar, tepki oylarını almışlar ve iktidar olmuşlardı, bu seçimde de “Mağdur” olmak zorundalar. Anayasa değişikliği tasarısında da “Mağdur” rolünü üstlenecekler.

Değerli okuyanlar, okumaya fırsat bulanlar. Ya da eskiden bir tekerleme vardı “Baylar, bayanlar, merdivenden kayanlar” diye… Onun gibi… Merdivenden “Kaymadan” ve hayatınızı “Kaydırmadan” önce anlattıklarımı dinleyiniz.

Sorabilirsiniz ki “Bize bunu niye anlatıyorsun” diye…

Meramım şu…

Birçok yazılarımdan da kolayca anlaşılabileceği gibi, ben bu iktidarın ülke için “Faydalı işler” yaptığı kanısında değilim. Yine sorabilirsiniz ki “Yav kardeş, bir tek bile mi yok?” diye… Hayır, yok…

Bu kadar emin miyim, evet bu kadar eminim…

Bakın bir düşüncemi “İtiraf” boyutunda açıklayayım. Ben biliyorum ki “Feriştahı da gelse” bu ülkeye “Şeriat yönetimini” getiremez kimse… Ya da en azından gelirse de biz göremeyiz, çünkü uğrunda zaten ölmüş oluruz… Mesele bu boyutta “Muhalefet” değil yani. Gerçekten “Bir şey yapmadılar” diyorum.

Neden bir şey yapmadılar veya yapamadılar gibi bir soru sorarsanız, elbette ona da cevap veririm ama o zaman bu blog yazısı kesinlikle “Tırpan” yer ve yukarıdaki “Gerçekleri” de anlatamamış olurum.

Sizler de okuyup düşünesiniz ve yorumlayasınız diye, 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 175. maddesini aynen aşağı alıyorum. Çünkü birçok neden bunun içinde gizli…

Şimdi maddeyi isterseniz okuyun. Elbette sizler de bu maddeyi ve içindeki “Gizliyi” bulursunuz, sadece “Kolaylık” olsun diye ben aşağıya aldım…

27 MAYIS 2007

I. Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma

MADDE 175. – (Değişik: 17.5.1987 – 3361/3 md.) Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür.

Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümlere tâbidir.

Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir.

Meclisçe üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır.

Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır.

Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin birlikte hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar.

Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara seçimlerine ve mahallî genel seçimlere iştiraki temin için, kanunla para cezası dâhil gerekli her türlü tedbir alınır.