- Kategori
- Blog
Delilikte bir ben bir de Sabiha Hanım! Başka tanımam!
Hep öyle olur zaten!
Eskiden margarin sıvı yağ kıtlığı vardı. Ta Maltepe'ye giderdim margarin almak için! Ankara Pazarları adında market vardı orada. İki margarin verirlerdi! Fazla yok!
Tam bana sıra gelirdi!
“Margarin bitti arkadaşlar! Tereyağ var!”
Eve tereyağ getirirdim!
“Oğlum ben sana sana yağı al demedim mi?”
“Tam bana sıra geldi bitti anne!”
Irakta çay içemedim başta! Kakao içeyim dedim! Gittik devlet mağazasına kuyruğa girdik! En az yüz kişi sırada! Adanalı arkadaş Arapça biliyor!
“Özer, iki kakao ne demek?”
“İtniin kakao!”
Tam sıra bana geldi!
“Haci itniin kakao!”
Haci kızdı gitti oturdu sandalyeye!
“Özer bu niye kızdı lan?”
“Bir tane istiyecektin!”
“Haci tamam, vahit vahit!”
Tekrar girdim sıraya!..
Sigara karaborsa satılıyor. Evden gönderiyorlar sigaramızı! Babam da gelmek üzere! Devlet mağazasında sigara satılıyor dendi! Baktım gerçekten karton karton sigarayla çıkıyor Araplar! Girdim sıraya!
Sıra bana geldi!
“Lazım varak!”
Sigara almak için evrak gerekiyor!
“Ofis ofis!
Tarif ettikleri yere gittim! İki hanım oturuyor masalarında!
“Haciye! Ene mako cigayer! Kafa kasura (bozuk!) Lazım cigayer!”
Hanımlar benim bu Arapçama bayıldılar! Biri dolabından bir paket Sumer sigarası çıkardı attı masanın üzerine!
“Kem dinar?”
“Ma ko dinar! Beleş beleş!”
Çıkarken gülmeleri devam ediyordu!
“Kurşun” en blogerları yazdı! İlk yirmide yoktum. Hadi dedim gene yaz! Belki ikinci yirmide olurum! Gene yok! Üçüncü yirmiyi yazar da gene yoksam bu işi bırakacağım diye düşünürken “papatya 657 “ (650 diyor ama 657 ye tabiymiş!) imdadıma yetişti!
“En deli bloger kim” diye sordu!
Şimdilik iyi gidiyorum! En büyük rakip olarak da Sabiha Rana'yı görüyorum! 60 Yılı imalatlarında bu kusur var! Geri de çağrılmadık!
Hayra alamet değil ama!
“Seçilmiş deli” seçilmemiş akıllıdan iyidir.