Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Ocak '10

 
Kategori
Spor
 

Demirören'in programsızlığı...

Demirören'in programsızlığı...
 

Bu ay sonunda Beşiktaş kongre üyeleri çok zor bir karar verecekler. Altı yıllık dönemi boyunca bir çok istikrarsız sonuca imza atmış ve taraftarı ile arası açılmış Demirören mi yoksa ara sıra yönetime girerek varlığını gösteren ancak belirgin hiçbir başarısı olmayan Murat Aksu tercihini yapacak.

Beşiktaş’ın çok zor bir dönem geçirdiğine kuşku yok. Ligin büyükler klasmanında sonuncu sıraya yerleştiği yetmezmiş gibi çok başarısız bir kupa periyodu yaşayarak elenmiş olması da üzerine tuz biber ekmiştir.

Potansiyel olarak bekleyen bir başka konu da muhtemel bir teknik direktör değişimi olacaktır.

Beşiktaş’ın ikinci yarı fikstürüne baktığımızda çok zor bir maç trafiğine gireceğini görüyoruz.

8. İBB

10. Antalyaspor (D)

7. Gençlerbirliği

11. Gaziantepspor (D)

2. Galatasaray

4. Kayserispor (D)

İlkyarı bu tünelden bir galibiyet, üç beraberlik iki yenilgi ile 6 puan ile 12. sırada çıkmıştı. Özellikle deplasman maçlarının Türkiye’nin şu an en zor dış saha karşılaşmaları olduğunu görüyoruz. İnönü’nün, Beşiktaş için ne kadar avantaj olduğu da bir başka sorudur.

Mustafa Denizli bu zorlu maç trafiğini tamamlayamayarak yedinci hafta garanti 3 puan alacağı Ankaraspor hükmen galibiyetine ulaşamayabilir. Bizim tanıdığımız Mustafa Denizli bu işten çoktan sıkılmış durumdadır. Çok daha iddialı bir cümle kurmamız gerekirse; takımına inancını da kaybetmiştir. Şimdi değilse zaten üç ay sonra takımı bırakacaktır.

Kongre öylesine kötü bir zamana denk gelmiştir ki, yönetim ara transferde hareket dahi edememektedir. Yeni yönetim geldiğindeyse tranfer kapanmış olacaktır. Bu nedenle kimsenin programlarından bir transfer listesi görülememektedir.

Sn. Demirören belki inat etmemiş olsa ve Beşiktaş havasına girdiği zaman diliminde bir olağanüstü kongre toplamış olsa belki de bu kadar çaresiz kalmayacaklardı. Kuşkusuz bu bir zaman kazanma taktiği oldu ancak ay sonundaki seçimleri kazanmış olsa dahi peş peşe gelecek başarısız sonuçlardan sonra kulübün boynunda o ip sürekli olacaktır.

Bir kaç haftadır sağda solda sürekli televizyonlara çıkıp, bir gün mutlaka Beşiktaş’ın başına geçeceğini söyleyen Mehmet Özdilek’in açıklamalarının da kongre zamanına denk düşmesi anlamlıdır. Kuşkusuz bir yerlerden ışık almıştır.

Beşiktaş’ın durumunun özeti istikrarsızlık dahası da zihniyet küçülmesi sorunu yaşamasıdır.

Bu Beşiktaş bize Fenerbahçe’nin 1980’li yıllarının ikinci yarısı ile 2000’li yıllara kadarki dönemini hatırlatmaktadır. Yaklaşık yirmi yıllık bir döneme yayılan bu süreçte Fenerbahçe’nin beş ila yedi yılda bir şampiyonluğa ulaşarak taraftarının gönlünü aldığını ancak kalıcı hiçbir başarı yakalayamadığını, devamlılık gösteremediğini hatta sevenlerini canından bezdirdiğini biliyoruz. Fenerbahçe bu süreci farklı isimlerin başkanlıkları altında yaşarken Beşiktaş’ın tek bir kişinin yönetiminde başarması da anlamlıdır.

Oysa bugün Beşiktaş’a gönül vermiş genç ile orta yaş kuşağın hatıralarında istikrar ve sürekliliği olan başarılar vardır. İlkeli bir yönetim, hani şu aralar sıkça dile getirilen bir Beşiktaşlılık duruşu vardır.

Bir de seçim sonuçlarını etkileyeceği gibi Demirören seçilemezse nasıl tahsil edileceği merak konusu olan Demirören alacağı sorunu da vardır. Bu benim hatırlayabildiğim kadarıyla üç büyk kulübün tarihinde ilk defa bu derece önemli bir boyuta gelmiş kişisel bir borç olmuştur.

Bir ara Galatasaray’ın AIG’ye ipoteği vardı ve bir şekilde bundan kurtulundu.

Böylesi borç alacak ilişkisinin aslında külübün idare şeklinin de bir göstergesi bakımından çok anlamlı olduğu da bir gerçektir.

Sn. Demirören seçilirse stadyumu yenileyeceğinden, kendisini istemeyen Yeniçeri Çarşı Grubunu dağıtarak, Fenerbahçe gibi modern bir yapı kuracağını söylemektedir. Duyabildiğimiz tek vaad de budur.

Beşiktaş’ın buna ne kadar hazır olduğu da bir başka konudur.

Girişte dedik ya Beşiktaş çok zor bir süreç yaşamaktadır. Aşağısı sakal yukarısı bıyık ilişkisi içindedir.

Beşiktaş’ın özellikle bu süreç içinde kazandığı Türkiye Kupaları’nın gerçek olmayan bir başarı yanılsaması yarattığını görüyoruz. Buna son olarak lig şampiyonluğunun da eklenmiş olması da tamamlayıcıdır.

Beşiktaş’ın çok ciddi bir altyapı sorunu vardır. Bu nedenle seçilecek yönetimin çok ciddi bir desteğe ve zamana sahip olması gerekir.

Sn. Demirören seçilirken bir programa sahip değildi. El yordamıyla ve geleneksel kurallara göre kulübü yönetmeye çalıştı ve Beşiktaş’ın taraftarlar gruplarına göre başarısız oldu ve istenmeyen adam ilan edildi.

“Altı yabancı neyinize yetmiyor” derken takımına sürüsüne bereket yabancı transfer etti.

“Fenerbahçe ile tek başına avaşacağını” ilan etti.

Hakemlere savaş ilan ettiİ ligden çekileceğini, PAF takımı ile sahaya çıkacağını söyledi.

Transferlerde isabet sağladığını iddia etti, isitatistik verilen onu yalanladı.

Söylediklerinin hiçbirini yapamadı. Bütün bunlar aslında ne istediğini yapacağını bilmemekte kaynaklanıyordu.

İşte Beşiktaş’ın bütün bunları tekrarlamaya zamanı yok.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara