- Kategori
- Siyaset
Demirtaş, Türkler, Malazgirt, Kürtler

Demirtaş abuksamalarına devam etmiş:
“1071'de Alparslan Malazgirt'e gelmeden önce de Kürtler burada vardı.”
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/368967/Demirtas_tan_genclere__
Birileri_canindan_vazgececekse....html
Not: Birden, haberin Eylül 2015 tarihli olduğunu gördüm. Dolayısıyla durumum, Laz’ın ‘ben şimdi öğrendim’i gibi oldu.
Oysa, olayın aslı şu:
Alparslan, bugün bilmediğimiz bir nedenle, Anadolu’ya / Bizans’a saldırma / girme arzusunda değilmiş. Suriye’yi fetihle meşgulmüş o sıralar.
https://en.wikipedia.org/wiki/Battle_of_Manzikert
Bizans, doğuya doğru saldırıya geçince, Malazgirt’te savaş olmuş ve Türkler kazanmış.
Ancak yine de Türkler, Alparslan ertesi yıl ölene dek, Anadolu’ya girmemişler.
Sonraki 20 yılda (1072-1092) ise, Anadolu’nun neredeyse tamamı fethedilmiş ama o zaman da Büyük Selçuklu bitmiş.
Anadolu Selçuklu olunca, onun asıl adı Roma-Konya olmuş (Roum-Iconium veya Selçuklu-Rum).
Keza Fatih de, İstanbul’u aldığı için, kendini Roma’nın devamı olarak görürmüş. Bir rivayet de, anası Hristiyan olduğu ve kendisi de o eğilimli olduğu için, oğlu onu zehirletmiş.
Bu olaylar vuku bulurkene, ortalıkta Kürtler falan yok. Hakkari-Yüksekova bile, neredeyse 900 yıl sonra, 1924’te bile, Keldaniler’in mekanı çünkü. 1000-1900 arasında, Rize-Adana hattının doğusunda ve güneyinde Kürtler hep azınlıktı yani, Hristiyanlar’a karşı yani, bakınız Gotha Almanac 1911. Ermeniler gibi, Keldaniler de yanlış ata oynayınca, ortalık Kürtler’e kalmış oldu.
Şimdi, bu kadar dezenformasyonla, Selocan’ın adını Adolfcan yapabilir miyiz acaba?
Hani kitle, en çok dezenformasyon yapana oy veriyor ya...