- Kategori
- Siyaset
Demokrasi baharının vahim kışı

Başbakan Recep Tayip Erdoğan Rize ve Giresun Mitingleri’nden Ankara’ya dönüşünde bir gazetecinin seçim barajının düşürülmesi ile alakalı sualine: “Seçim barajı da tartışılabilir. Ben Türkiye'nin kalkınma sürecini hesaplıyorum. İstikrar ve güven için bir süre daha bu barajı korumamız lazım. Söylediğim bu. Bu düşüncemi şu anda da koruyorum. Nedir? 2015'te belirlediğimiz hedefleri yakaladığımız halde belki barajda bir iki puan oynanabilir.”(16 Mayıs 2011-Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert’e verdiği Söyleşi) şeklinde yanıt vermiş. Yani bir bakıma es geçmiş.
Tabii bu arada 2015’e kim öle kim kala! İbaresi de kulaklarımızı çınlatıyor. Ayrıca Sayın Başbakan Recep Tayip Erdoğan ile hususiyetle Cumhuriyet Halk Partisi ve Barış ve Demokrasi Partisi’nin arasında geçen bu baraj tartışması bana Tempo Dergisi’nin katkılarıyla 2000 Yılı’nda çıkan “Türkiye’nin 77 Yılı” isimli kitapta okuduğum bir anekdotu hatırlattı. Sene 1968. O seneye kadar 1961 Anayası’nın getirdiği Milli Bakiye Sistemi tatbik ediliyor. (Tanımı: Seçim bölgelerindeki milletvekili sayılarının nispi temsil sistemine göre bulunması. Yani partilerin seçim çevrelerinde aldığı bütün artık oyların toplanıp açıkta kalan milletvekili sayısına bölünerek milli seçim kotası bulunması ve her partinin elindeki toplam artık oy milli seçim kotasına bölünerek, bununla orantılı bir şekilde milletvekilleri dağıtılması” Kaynak: Vikipedi)
1965 Seçimlerinde kullanılan sistem, bu imiş. Bakın 1965 Seçimlerinde partilerin oy dağılımına göre milletvekili sayısı nasıl: Adalet Partisi elde ettiği %52, 87 oy oranı ile 450 milletvekillinden 240, Cumhuriyet Halk Partisi aldığı %28, 75 oyla 134, Türkiye İşçi Partisi aldığı %2, 97 oyla 15 milletvekili, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi aldığı %2, 24 oyla 11 milletvekili, elde etmiş. Netice İtibariyle de; Adalet Partisi tek başına iktidar olmuş. Hatta o zamanda dönemin başbakanı ve “Kimileri”ne göre Cumhuriyet Halk Partisi’nin İnönü’den sonra ki müstakbel “Milli Şef”i Süleyman Demirel’in sarf ettiği sözler Recep Tayip Erdoğan’ın %10 Baraj ile alakalı sarf ettiği sözleri aratmıyor. Tarih:1 Mart 1968, Yer: Türkiye Büyük Millet Meclisi. Milli Bakiye Sistemi o zaman ki iktidar partisinin oy çokluğuyla ve Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye İşçi Partisi’nin ret oylarına rağmen kaldırılıyor. Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye İşçi Partisi karara tepki olarak meclisi terk ediyorlar. Karara yönelik parti liderlerinin tepkileri de bugünkü seçim barajı tartışmalarını aratmayacak cinsten. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı İsmet İnönü: “Bu çeşit vicdan hürriyeti anlayışı, memleketi bir vatandaş çatışmasına götürmektedir. Endişe ediyoruz.” Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar: “Hükümet üyelerinden rica ediyorum. Bu kanunu geri alınız. Aksi halde demokrasinin başına geleceklerden siz sorumlusunuz.
Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel: “CHP, milli bakiyeyi, küçük partileri koltuk değneği halinde kullanarak memleketi koalisyonlarla idare etmek için getirmiştir” Tüm bunlardan sonra Milli Şef’i “Milli Şef”e benzetenlerin benzettikleri “Milli Şef”ten bir farkının olmadığını zamanın kırk altı sene öncesine dönüp bakarak idrak etmekte herhalde demokrasimizin geldiği sahte baharın ancak vahim kışı olsa gerek.