Haaretz’in 12 Haziran itirafı

İsrail’in Basının Yayın Kuruluşları’ndan olan Haaretz’in 13 Mayıs 2011 Cuma gününe denk düşen havadisi Türkiye ile alakalı ilginç bir ayrıntıya yer vermiş. Zaten başlığı okuduğumuzda havadisin nasıl bir ilginçliğe yol açtığını daha iyi idrak edeceğinizden zerre kadar şüphem yok. Ayrıca bu başlığı okuduğunuzda İsrail’in bölge de nasıl sıkıştığını ve bu manada Türkiye’ye ne kadar muhtaç olduğunu hususiyetle her şeyimizle İsrail’e mahkûm olduğumuz tezini ilmek ilmek işleyenlerin daha dikkatli okumalarında fayda var. Bakın başlıkta ne diyor Haaretz: “Türkiye İran’ın Yörüngesi’nden Çıkarılmalı.” Bu havadisi detaylandırmak için de şöyle bir izahatta bulunuyor. “İran’ın zayıflatılması için İsrail’in, Türkiye ile münasebetlerinin iyileştirilmesi gerekiyor.” Bunun içinde herhalde Türkiye’de ki hükümetin bir an önce gitmesi gerekiyor. O da bir umut! Fakat bunları ifade eden Haaretz’in aynı şekilde çarpıcı bir beyanatı daha var. Buna göre “İsrail’in Türkiye ile münasebetlerini iyileştirilmesi için adımlar atılmalı ve bu adımın gerçekleşmesi içinde öncelikle Türkiye’nin sözüm ona İran’ın yörüngesinden çıkarılması gerektiği bunun bir seçenek olduğu ancak dış işleri bakanlarının ve yardımcısının, Türkiye’yi darıltmak için her fırsatta ellerinden gelen her şeyi yaptığı sürece gerçekleşemeyeceğinin “de altıçiziliyor. “ Bu havadisten de anlaşılacağı üzere gazete Türkiye’de ki hükümetin İran politikasını eleştirilirken ayrıca bu politikaya yani Türkiye’nin İsrail’den uzaklaşmasına İsrail hükümetlerinin tatbik ettiği politikaların neden olduğu belirtiliyor. Oysa aynı gazetenin “İran’ın Yörüngesi”nde diye itham ettiği Türkiye’nin bütün komşularıyla iyi münasebetlere ehemmiyet veren bir politika tatbik ettiğini ve İsrail’e karşı tavır almasına da yine İsrail’in Gazze Saldırısı ile Suriye-İsrail Barış Girişimini akamete uğrattığını belirtmesi gerekmez miydi? Tüm bunlardan sonra iktidar namzedi Ana Muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Partinin Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Osman Korutürk’ün Washington’da ki düşünce kuruluşu CSIS(Stratejik ve Uluslar arası Çalışmalar Merkezi’ne verdiği konferansta ki “Türkiye-İsrail İlişkileri sadece iki ülke değil, bölge barışı için de önemli. İsrail ve diğer taraflarla iyi ilişkiler, geçmişte oynadığımız rolü tekrar oynamamıza imkân verecek” (31 Mart 2011, Perşembe-TurkishNY.com)ifadelerini anımsar oluyorum. Buna ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 19 Ekim 2010 Tarihli The Wall Street Journal Gazetesi Yazarı Marc Champion’a verdiği röportajda “Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi, ayrıca Türkiye’nin İran’da ki rejimden ve Filistinli Hamas hareketi ile arasına daha çok mesafe konulması”nı içeren çağrısını da ekleyebiliriz. Anlaşılan 12 Haziran Seçimleri’nde Haaretz’in belki de İsrail’in Türkiye’de nasıl bir neticeden yana olduğu da ayan beyan belli oluyor. Fakat söz konusu açıklamaları yapan Türkiye’de ki siyasi yetkililerin de bundan ne derece haberdar olup olmadığı da muallâkta. Ben haberdar olmadıklarını düşünüyorum. Umarım yanılmam.