Demokrasi ve lider

Başbakan R. Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken, 14 Temmuz 1996 günü Milliyet Gazetesi'nde çıkan Nilgün Cerrahoğlu imzalı söyleşide "Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz. Demokrasi amaç değil araçtır" demişti. Şimdi "durmak yok yola devam" sloganıyla tramvaya binmiş gidiyor! 

Ülke topraklarının, ormanlarının, madenlerinin, su kaynaklarının, hazine arazilerinin, kamu mallarının, kıyı şeridinin, şehirlerin, meydanların velhasılıkelam her şeyin nasıl kullanılacağına o karar veriyor! Eğitim, ordu, yargı hep onun izniyle şekilleniyor!

AKP'de milletvekillerini o seçiyor! Büyükşehir ve küçük şehir belediye başkanlarını o seçiyor! Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin bakanlarını, müsteşarlarını, genel müdürlerini o seçiyor! Benim bakanım, benim müsteşarım diye hitap ediyor!

Her şeyi kontrolünda tutmak istiyor. Ama yeni yetme dijital gençliği ve sosyal medyayı kontrol edemiyor. Bundan çok rahatsızlık duyuyor ve sinirleri bozuluyor. Siyasi hayatımızda, demokrasi anlayışımızda bir terslik görülüyor, herhalde sadece bizde böyledir. Halkın itirazları hangi gerekçeyle dikkate alınmaz. Halkla tartışmak kime ne kazandırır...

Liderler parti yönetimine seçiliyor, parti üyelerine dikleniyor! Milletin oyuyla vekil seçiliyor, asıl olana dikleniyor! Sonra da "dik durduk, ama diklenmedik" deniliyor...

Bir kaçı hariç olmak üzere, topyekun medyayı dizayn ediyor! Hatta gazeteciler hoşuna gitmeyen soru sorduklarında onlarla tartışıyor! Özel hayata bile karışıyor! Hükümete yetki milletin oyuyla verilir! Sınırsız değildir ve denetime tabidir! Halk yetkisini istediği zaman geri çekebilir! Nitekim olanda budur! Başbakana bu kadar imtiyaz fazladır! Onu denetleyecek olan önce kendi grubudur...  

Fethullah Gülen'de internet sitesinde yaptığı açıklamada "çerik-çürük hale gelmiş bir neslin yeniden elden geçirilmesine ihtiyaç var. Nesillerin ıslahıyla işe başlanmazsa, beyinleri elden geçirilmezse yeni bir adap u erkan talim edilmezse bu azgınlıklar devam eder" diyerek bu gençlikten rahatsızlığını dile getiriyor... Allah Allah...

1 Haziran 2013 tarihinden sonra ülkeyi yönetemezsiniz! Muhalefette yapamazsınız... 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "erken seçim çağrısı" desteklenmelidir!  TBMM Başkanının Başkanlığında seçim hükümeti kurulmalıdır. Artık demokratik seçim yasaları yürürlüğe konulmalıdır. Bunların ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Başta seçim barajı Avrupa standartlarına çekilmelidir. TBMM'de grup kuracak sayı olan 20/550= %3.65 oranına indirgenmelidir. Gördünüz, yüksek baraj istikrar getirmiyor. Seçim ittifakları serbest bırakılmalıdır, benzeri iyileştirmeler yapılmalıdır. 1999 yılında yapıldığı gibi milletvekili ve yerel seçimler birleştirilmeli, 2014 Mart ayında seçimler yenilenmelidir...           

Bütün parti liderleri için karizma bitmiştir...     

Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinde görülmemiş bir halk hareketiyle halk karşınız dikilmiştir!  Siz öyle sanıyorsunuz ama halk unutkan değildir. Cumhuriyetin temel ilkelerine aykırı davranan siyasi parti yöneticileri ile parti ilkelerine aykırı aday göstererek curcuna oluşturan siyasi parti yöneticileri halk tarafından takip edilmektedir. Takip edilenler tutumlarını değiştirmezlerse seçimlerde tasfiye edilecektir. Gençler onlara oy vermeyecektir. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır...

Çünkü Cumhuriyetin Emanet Edildiği Gençlik var... "Mustafa Kemal'in Askerleri" var...

Ülkemizde kaç kez hükümetler kurulmuş, hükümet kuran birçok siyasi parti (ANAP, DYP, RP vb.) zaman içinde yok olup gitmiştir! Milletin rahle-i tedrisinde ne ademler eğitilmiş, ne allame-i cihan'lar gelip geçmiştir! İz bırakamayanların tümü unutulup gitmişlerdir...

Türkiye'de iz bırakan tek ve tartışmasız lider Mustafa Kemal ATATÜRK'TÜR.  

Şevket Süreyya Aydemir'in lider tanımıyla yazımı noktalıyorum. "Lider önder bir şahsiyettir. Bu önder şahsiyet, kendisine Tanrı'nın sunduğu kabiliyetlerle beraber, ömrü boyunca edinilen kültürlerin, yaşanılan tecrübelerin bir ürünüdür. Liderin hem kendi iç alemini devamlı kontrolden gelen bir kendini bilme marifeti vardır, hem de içinden geldiği toplumu, hem dünyanın gidişini gerçek durum ve sonuçlarıyla derin ve doğru kavrayıştan gelen bilgi ve eylem disiplini vardır, işte bu disiplindir ki liderin karakterini oluşturur, insanı önder insan yapar."  

Türkiye Cumhuriyeti ile Sorunu Olmayan Gençlere Selam Olsun...