Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '13

 
Kategori
İnançlar
 

Demokratik miyiz ? Müslüman mıyız? Gelişmiş bir toplum muyuz? -2-

Demokratik miyiz ? Müslüman mıyız? Gelişmiş bir toplum muyuz? -2-
 

resimler alıntıdır


İlk yazımda demokratik bir yapıda mıyız bunu  irdelemeye çalıştım. Şahsi kanaatim bu yapıyla demokrasiden ne denli uzak olduğumuzu gerek yazımda, gerekse de değerli yorumcuların yorumları  ve verdiğim cevaplarla  anlatmaya çalıştım. Bunu; yazının okunma oranına baktığımızda toplumsal olarak demokrasi ve diğer kavramlara verdiğimiz değerin ne olduğunu fazlası ile gösteriyoruz. Cinsel içerikli bir yazı olsa idi okumada rekora koşan yazı olurdu. Yazılarımda kendimi ve düşüncelerimi ifade ediyorum. Bunu yapan diğer insanlara saygım sonsuz. Genel olarak hiç okuma yapmayan, toplumda yorumdan uzak insanlara saygı duymak zor bir durum. Bu yazım da % 90 ‘ nın üzerinde Müslüman olduğu iddia edilen ülkemde Müslüman mıyız kavramını irdeleyeceğiz.

Allah(c.c) korkusu öncelikle durulması gereken konudur. Kur’an-ı Kerim’ de değişik ayetlerde bunu görürüz.Örnekleri verelim.

Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.( Al-i İmran 102)

O halde gücünüz yettiğince Allah’a isyandan kaçının. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.( Tegabün 16  )
Allah(c.c) korkusu ile ayetleri Kur’an-ı Kerim’i okursak görürüz. Müslüman olduğunu söyleyen bir kişi öncelikle Kur’an-ı Kerim’i özellikle manası ile bilme  zorunluluğu mevcuttur. Müslümanım diyen kişi “Amentüyü” kabul eden ve iman edendir ve Kur’an-ı Kerim rehberidir.  Namazla başlayalım. Namaz bir emirdir. Özellikle de “namazı dosdoğru kıl” emrini Kur’an-ı Kerim’de görürüz. Beş vakit namazdan sabah namazıyla başlayalım. Sabah ezanında diğer ezanlara ek olarak “es-Salatu hayrun mine’n-nevm” ifadesi vardır ve  ” namaz uykudan hayırlıdır”  anlamındadır. İSRÂ – 78 de “ Ekımis salâte li dulûkiş şemsi ilâ gasakıl leyli ve kur’ânel fecr(fecri), inne kur’ânel fecri kâne meşhûdâ(meşhûden).” der mealine baktığımızda “Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir.” Zaten her anımız şahitlidir ve ” Kirâmen Kâtibîn” melekleri her an bizim yanımızdadır fakat sabah namazında gece ve gündüz meleklerinin değişim zamanıdır ki şahit olan bunlardır. Her kul yaptıkllarının hesabını muhakkak ki verecektir. Bunu her inanan bilir. Gelin bu konuyu iç dünyamızda şöyle bir irdeleyelim. Saat 22 sıralarında şöyle bir yüksek yere çıkalım ve bakalım evler adeta ışıl ışıldır ve insanlar uyanıktır. Yüksek yerden inelim merkezi bölgelere ve  insanların yaşadığı yerlere gidelim. Havanın durumuna güre açık veya kapalı mekanlara bakalım epey kalabalık olduğunu görürüz ve bu zaman hafta sonuysa  kalabalık çok daha fazladır ve bu evrede binalar ışıl ışıldır ve insanlar evlerindedirler ve sadece kendilerinin ve Allah(c.c) bildiği şekilde zamanlarını geçirmektedirler. Bir an gelir uykuya geçerler. Bir müslüman doğal olarak yaşamının her anında varlığını unutmadığı Allah(c.c)a yönelir ve uykuya dalmadan önce duasını yapar ve adeta ölümün bir parçası gibi olan uykuya hayırlısı ile geçmeyi ve hayırlısı ile uyanmak için Rab’bine yönelir ve Allah huzurunda gününün muhasebesini yaparak uykuya dalar. Gece bir an gibi geçer ve gece gündüze doğru yönelmeye başlar  ve sabah ezanları okunur ve bu evrede ” namaz uykudan hayırlıdır” ifadesi kulaklarımızdadır. Şimdi bakalım ne oluyor. Ben müslümanım diyen Allah(c.c) korkusu ve Allah sevgisi korkularının ve sevgisinin en üst düzeyde olduğunu belirtiğine göre, şahitli olan sabah namazını kılmak için besmele ile uyanır. Uyandığına ve sağlam olduğuna şükür ederek ve dua’larla uyanır. Önce ihtiyacını gördükten sonra abdestini alır ve imkan dahilinde sabah namazının sünetini evde kıldıktan sonra sabah namazının farzını kılmak için hazırlanarak cemaatle namaz kılmak için camiye doğru yönlenir. Camiye giderken adımlarını atarken Allah(c.c) yı zikreder. Camide farzını cemaatle ifa ettikten sonra gününe sabah ışıkları ile başlar ve bu kul için o denli büyük bir huzur ve mutluluk var dır ki  bunu yapan insanlar bu duyguları çok ama çok iyi bilirler. Cemaatle namaz kılmayan insanlar evlerinde bu farz görevini yapar ve bunun sonrasında büyük bir huzur duyar. Namaz konusu çok uzun ve kitap yazmak mümkündür. Yapılan araştırmalarda Türkiye’de insanların %25-27 si beş vakit namazı kılmaktadır. Beş vakit kılanlar dahil günde bir kaç vakit Kılarım diyenlerin toplam oranı % 43 tür. %84 oruç tutuyor fakat düzenli tutan sayısı %58 olduğunu görüyoruz. Sıcak mevsimde oran düşüyor. Zekat verme oranı %72. Bu oranları yorumlayalım. Ortalama 4 kişiden biri namazını kılıyor. Demek ki her dört insanın 3 tanesi şu noktada ” Allah’ım uyku varken sabah kalkıp ibadet nasıl edeyim ki ” ” uyku senin önündedir(sümme haşa)” deme noktasındadır.  Allah korkusu ve sevgisi olsa idi  nefsine yenilmez ibadetini uykuya değişmezdi.

Gelelim  kumara . Kumar ve şans oyunları bilindiği üzere haramdır. Sadece milli piyangonun oyunlarına yatırılan para 9 ayda 1,1 milyardır. Eski parayla 1,1 katrilyondur. İnternet vasıtası ile bahis oyunlarına yatırılan para ise araştırıldığında  bu miktarı birkaç kez katlamaktadır.  Türk insanının % 67si(yetişkinler) şansoyunu oynamaktadır. kısaca her 100 yetişkenin 67 si haramdan para kazanmayı seçebilmektedir.

Müslümanın özelliklerine  baktığımızda gıybet yapmaz, iftira atmaktan kaçınır. Durum böylemidir diye çevremize bakalım bunun olmadığını görürüz. Devleti yönetenler bu şans oyunlarından parayı toplar ve helal para kazanmak isteyene dağıtır.

Gelelim sonuca ; ametü bellidir ve Kur’an-ı Kerim çok açıktır, Allah(c.c) emirleri ortadadır. Namaz kıl emri vardır. Buna düzenli  uyan dörtte birdir. Oruç emri vardır. Düzeli tutan ortalama yarının biraz üstündedir. Zekat % 72 verir de  bu insanların % de kaçı üst düzeyde zengindir bu bilinmez. Şahsi kanaatim zekat maldan vermedir ki zekat bildiğimiz ölçülerde ülkemde verilmemektedir. Verilse idi fakir insan olmazdı. Zengin ile fakir arasında büyük uçurumlar olmazdı. Haramdan kazanayım diyenlerin oranı çok ürkütücüdür % 67. Ülke yönetimi % 67 dolaylı vergi toplamakla meşgul.

Size soru : Bunun cevabı sizde  ülkemiz Müslüman bir ülke midir ? Yukarı oranlar ortadadır. Müslüman bir kişi farzlardan kaçıp, harama el uzatabilir mi? Müslüman bir ülke yönetimi  haramdan para toplayıp dağıtır mı? Şimdi Allah(c.c) huzurunda vicdanlar cevap verecek bizde Allah(c.c)korkusu ve sevgisi var mı? Biz Müslüman mıyız? Müslüman olarak taktir ettiğimiz kullar ” Hz. Ömer, Hz. Ebubekir, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Veysel Karani, Akşemseddin, Mevlana,  Şems, Yunus emre, Somuncu baba gibi binlerce kul yaratılış olarak bizden farkları yoktu. onlarda bizim gibi insanlardı. Fark nerede dediğimiz de bu fark asla gözle görülmeyen bu kulların “ALLAH(c.c)  İMANIN”da ” olmasın. Bursa Kadısı iken bir söz sonrası (Şeytan bir dakikada dünyanın bir tarafından diğer tarafına gider de Allah dostu gidemez mi) bugün Üsküdar’da ziyaret edilen Mahmud Hüdai Hazretleri haline dönen bir kul bizden ne farkı vardır. Şimdi yazının başlığın cevabı sizde ” MÜSLÜMAN MIYIZ”? Sağlıcakla kalın.

 
Toplam blog
: 81
: 1191
Kayıt tarihi
: 13.02.11
 
 

Ben kimim? Ben 55 yaşında hekimlik sanatını icra eden bir kişiyim. Adım Selçuk Şensöz. Bugün için..