Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '07

 
Kategori
Felsefe
 

Dengenin dengede kalabilme savaşımı!!!

Dengenin dengede kalabilme savaşımı!!!
 

Hayat!..
Bilinen ve bilindiği kadarıyla görünen bu hayat; boşluğunda hareket halinde duran gezegen, yıldız, uydu, meteor ve uzay cisimleriyle tüm evren; üzerinde yaşayan, her biri ayrı yaşama şekil ve yetisine sahip tüm canlılarla birlikte bu dünya, bir denge üzerine kurulu, hassas bir denge!

Yaşam; yaşamı yaşam yapan tüm varlık, kavram ve oluşumlarıyla herşey! Soyut-somut, ruhani-maddesel, hayali-gerçek, geçici-kalıcı tüm kavram ve nesneleriyle hassas bir balans üzerine inşa edilmiş bir "karşıtlıklar arenası"dır hayat!

Arena diyorum: Çünkü hayatın kendisi bir savaşım, bir mücadele; yaşama ve hayatta kalma mücadelesi! Tüm karşıtlıklar dengenin dengesini kaybetmemesi için var, denge dengede kalabilsin diye biraradalar!

"Siyah", "beyaz"ı beyaz yapmak için vardır; "iyilik", "kötülük" olduğu sürece anlamlıdır! "Güzel", güzelliğini "çirkin"e borçludur; "yanlış", "doğru" varolduğu için yanlıştır! Gece, gündüzü kovalar durur, hiç yorulmak bilmeden; karanlık aydınlığın yolunu bekler hiç umudunu yitirmeden!

Karşıtlıkların her biri, karşıtı varolduğu için vardır, kendi anlamını karşıtına borçludur. Biri olmadan diğeri varolamaz. Tüm tezatlar -karşıtını tüketmeden- birbirinden beslenir.

Bu dünya, üzerinde insanoğlu varolduğundan beri, hep savaşımlara sahne olmuştur: Doğruyla yanlışın, güzelle çirkinin, hayalle gerçeğin, heple hiçin, zenginle fakirin, haklıyla haksızın, zalimle mazlumun, yalanla doğrunun... ama en çok da melek-şeytan temsilinde iyi ile kötünün!!! Ve iyiyle kötünün bu savaşımı insanlık tarihinin ilk oluşumundan bu yana mitolojiden masallara, edebiyat ve tarihten sinemaya pek çok alanda tanrıların, hanedanlıkların, kralların, şövalyelerin… hep bir şekilde ve değişik kılıklarda mücadelesiyle hayat bulmuştur.

Her ne kadar tüm karşıtlar galip gelip yenilmemek için savaşsalarda, bu savaşın ne galibi vardır ne de mağlubu! Hangisi yenerse yensin, hangisi bu savaşımdan galip gelirse gelsin, bu galibiyet, her ikisinin de kesin olarak mağlubiyeti olur. Çünkü bin yıllardır berabere devam eden bu savaş son bulduğunda, -ki son bulması ancak dengenin bozulmasıyla mümkün olabilecektir- dengenin o hassas dengesi bir tarafın diğer tarafa baskınlığıyla bozulmuş olacaktır.

Hep iyi kazansın, hep haklı kazansın, hep güzel ve doğru olan kazansın desek de, hep bunu ümit etsek de, bunun gerçekten gerçekleşmesini dilemekle hayata ve hayatın dengede kalabilme savaşımına savaş açmış oluruz.

BIRAKIN!!! TEZATLARIN EZELİ SAVAŞI HEP SÜRSÜN, AMA HİÇBİRİ KAZANMASIN! KAZANMASIN Kİ, BÖYLECE KAZANAN, HEP AMA HEP VE SADECE YAŞAM OLSUN!!!

O yüzden ben, tüm kardeşlik ve barış yanlılarının 68’lerden bu yana ortak şiarı olan "SAVAŞMA SEVİŞ!" sloganına katılmıyorum ve diyorum ki: "HEM SAVAŞ, HEM SEVİŞ" ya da "SAVAŞARAK SEVİŞ!"

 
Toplam blog
: 9
: 1449
Kayıt tarihi
: 03.05.07
 
 

13.02.1976 doğumluyum. 2004 DEÜ Hukuk Fakültesi mezunuyum. Oldukça uzun ve sancılı bir öğrencilik dö..